Muhammed suresi 4 ve 5. ayetlere göre, ölenler ahirete gitmiştir. O halde nasıl hidayete ererler?
Muhammed, 47/ 4: Öyleyse küfredenlerle karşılaştığınızda hemen boyunlarını vurun. Nihayet onları sindirince, bağı sıkı basın. Sonra da ya bir lütuf veya bir fidye. Yeter ki harb hazırlıklarını bıraksın. Eğer Allah, dileseydi; onlardan elbette intikam alırdı. Fakat kiminizi kiminizle denemek ister. Allah yolunda öldürülenlere gelince; Allah onların amellerini asla boşa çıkarmaz.
Muhammed, 47/5: Onları hidayete eriştirir ve durumlarını ıslah eder ...
- Allah yolunda öldürülenlerin öldükten sonra hidayete erişmesi ve durumları düzelmesi nasıl oluyor? Normalde insanlar yaşarken hidayete ermez mi? Yaşarken durumları düzelmez mi? Bu ayette anlatılmak istenenin şu ayetle bağlantısı var mıdır?
Bakara, 2/154: Ve Allah yolunda öldürülen kimseler için “ölüler” demeyin. Hayır, onlar diridirler. Fakat siz, farkında olmazsınız...
- Yoksa bu ayete göre, diri oldukları için mi hidayete erişip, durumları ıslah oluyor?
- Muhammed, 4-5 ve Bakara 154 arasında bağlantı olabilir mi?
Değerli kardeşimiz,
- Anladığımız kadarıyla, konu 4. ayetin “Allah yolunda öldürülenler var ya, Allah onların yaptıklarını asla zayi etmeyecek, boşa çıkarmayacaktır.” mealindeki cümlesiyle, 5. ayetin “Allah onları doğru yola iletir ve onların hallerini düzeltir.” mealindeki ifadesi arasındaki çelişki görüntüsüdür:
- Burada şu noktalara dikkat etmekte fayda vardır:
a) Ayette “öldürülenler” mealindeki “kutilû” kelimesi Ebu Amr ve Hafs tarafından okunuşa göredir. Geri kalan kıraat imamları tarafından bu kelime “katelû = savaşırlar / savaşanlar” şeklinde okunmuştur.
Buna göre ayetin manasının özeti:
“Allah, kendi yolunda savaşanların amellerini boşa çıkarmaz ve onları (hayatlarının geri kalan kısmında da) hidayete erdirir.”
şeklinde olur ki bu durumda herhangi bir kapalılık yoktur. (krş. Maverdi, Razî, Şevkanî, Alusî, ilgili ayetin tefsiri)
b) Bu kelime “kutilû = öldürüldüler” şeklinde okunduğunda, “Allah onları doğru yola iletir.” mealindeki ifadeden maksat, onları kabirde Nekir-Münker sorularına karşı doğru cevap vermeye muvaffak kılmasıdır. Veya onları doğrudan cennet yoluna iletmesidir. (bk. Maverdi, Razî, Şevkanî, Alusî, a.y)
Bu yorumda, “Bakara suresinin 154. ayetin manasıyla bir irtibat vardır.” denilebilir.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Nuh suresi 27. ayeti, her insanın İslam fıtratı üzerine doğduğuyla çelişmiyor mu?
- Allah’ın; "Ol der, olur." emrini hayata geçiren "Rabbin elçisi" ruh mudur?
- Yer ve gök, şuurlu varlıklar mıdır? Anlar, ister, seçer, cevap verir, emri yerine getirir mi?
- Bakara suresi 260. ayette geçen "koşan kuş" tabiri ne olabilir?
- Enam 101. ayette, eş yerine neden zevce değil de sahibetun kelimesi kullanılmıştır?
- "Allah katında", sözü nasıl anlaşılmalıdır?
- Kuran’da ve Tevrat’ta geçen şeytan, cin ve yılan ilişkisi nedir?
- Ruhu'l-kudüs'ün melek ve Cebrail olduğu konusunda ayet var mıdır?
- Fecr Suresi 22. ayette geçen “Rabbin gelip melekler de saf saf dizildiğinde” ifadesini açıklar mısınız?
- Maide, 114’deki bizden öncekilerden maksat kimlerdir? Hz. İsa peygamber olarak mı gelecek?