Kur'an’da neden Hz. Meryem dışında kadın ismi geçmemektedir?
- Bir de Allah (c.c) Hz. Âdem (a.s)'e "sen ve eşin" diye buyuruyor. Havva annemizle konuşmuyor mu?
Değerli kardeşimiz,
- Kur’an’da Hz. Meryem’in isminin zikredilmesi, Hz. İsa’nın bekar annesi olması ve harika bir kudret tecellisine mazhar olduğu sebebiyledir.
- Başka kadınların isimlerinin zikredilmemesi ise, kadınlara karşı saygı gösterilmesinin gereğine yönelik bir derstir. Kur’an’ın nazarında kadınlar, her açıdan tesettüre layık bir yapıdadır. Onların bedenleri bir avret (na mahremlerin bakmaması gereken bir nezahet ve nezaket timsali) olarak değerlendirilmesi, onların isimleri için de söz konusu edilmiştir.
Aşağıda mealleri verilen ayetlerde iki kadının (Hz. Şuayb’ın iki kızının) isimlerinin de verilmemesi bu nezaketin bir yansımasıdır.
“(Musa) Medyen’in su kuyularına varınca orada davarlarını suvaran bir grup insan buldu. Onların gerisinde de kendi hayvanlarını uzakta tutmaya çalışan iki kadın gördü…”
“Az sonra o iki kızdan biri utangaç bir tavırla yürüyerek çıkageldi…” (Kasas, 28/23, 25)
“Mümin kadınlar, ellerinin altında bulunanlar (köleler), erkeklikten kesilip kadınlara ihtiyaç duymayan hizmetçileri veya henüz kadınların mahrem yerlerini anlamayan çocuklar dışında kimseye göstermesinler. Saklı zinetlerine dikkat çekmek için, ayaklarını da vurmasınlar. Ey müminler! Hepiniz toptan Allah’a tövbe ediniz ki felaha eresiniz!” (Nur, 24/31)
mealindeki ayette de kadınların ayak sesleri bile saygın bir yere konulmuş ve namahremlerin işitmemesinin gereğine işaret edilmiştir.
- Kur’an’da Hz. Âdem’e “sn ve eşin” denilmesi, Kur’an’ın aile yapısına getirdiği formüle uygundur.
“Kocalar, eşleri üzerinde yönetici ve koruyucudurlar. Bunun sebebi, Allah’ın bazı insanlara bazılarından daha fazla nimet vermesi ve bir de kocalarının mehir verme, evin masraflarını yüklenmeleri gibi malî yükümlülükleridir...” (Nisa, 4/34)
mealindeki ayette aile reisinin erkek olduğuna -gerekçeli olarak- ifade edilmiştir.
Kaldı ki, prensip olarak insanlık camiasının varlık sahnesine çıktığı günden beri, erkekler evin reisi olmuş ve aile geçimini temin etmek ve onları her türlü tehlikeye karşı korumakla yükümlü tutulmuşlardır.
Bu perspektiften bakıldığı zaman, Kur’an’ın “sen ve eşin” manasındaki ifadesi, kendi içinde ve tarihi sosyal realite bakımından son derece tutarlıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz Aişe annemiz, Hz. Hatice annemizi kıskanmış mıdır?
- Hadislere göre, namaz kılınan yerden kalkma yönü hangisidir?
- Mekkeliler Peygamberimizin davasından vazgeçmeyeceğini anlayınca nasıl bir tavır takınmışlardır?
- Mümin erkekler ve mümin kadınlar birbirlerinin velisidirler (Tevbe, 9/71), ayetini nasıl anlamak gerekir?
- Ahzab suresi 35’inci ayette, bütün erkek ve kadınlar ifadesi peş peşe sekiz kere geçmesi anlatım ve anlam bozukluğu değil midir?
- Kur'an ayetlerini, Levh-i Mahfûz'da, Allah'ın izniyle gören evliyalar var mıdır?
- Ey kadınlar, sadece mahreminiz olan erkeklerle konuşun, hadisi sahih midir?
- Kalbi manevi körlükten canlılığa nasıl götürebiliriz?
- Bir ayette erkek ve kadın defalarca söylenmiş ve başka bir ayette yemek yiyebileceğimiz yerler yazılırken tüm akrabalarımız sırayla yazılmasının nedeni nedir?
- Kuran'da erkeklerin kadınlar üzerindeki hakimiyetinin ve üstünlüğünün olması ve bir erkeğe karşın iki kadın şahitliği konularındaki ayetler güncelliğini yitirmiş midir?