Kuran'daki, görmediler mi, düşünmüyorlar mı, gibi ifadeleri nasıl anlamalıyız?

Tarih: 30.09.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kur'an'da, inkâr edenler, gökler ve yer bitişik bir durumdayken, onları birbirinden ayırdığımızı, ... düşünmüyorlar mı, denilmektedir. Halbuki insanlar bunu görmemiştir. Nasıl anlamak gerekir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu kısa maddeler hâlinde arz etmekte fayda mülahaza ediyoruz:

- Arapça’da “Görmüyorlar mı? Düşünmüyorlar mı?” anlamlarına gelen E-Lem- Yere / Tere şeklindeki istifham / soru sitili, gerçek bir sorgulamaya değil, konuyu pekiştirmeye yöneliktir.

- Hz. Peygamber (a.s.m)’in doğumundan önce gerçekleşen Fil Vakası (EBABİL KUŞLARI) hatırlatılırken, yine aynı sitile başvurulmuş ve "E-Lem-Tere = Görmedin mi?” soru üslubu kullanılmıştır.

- Soruda vurgulanan ayetin birkaç mana tabakası vardır. Kur’an’da her asırdaki insanların kendi bilgi-görgü seviyelerine göre alacakları feyiz hisseleri mevcuttur. Kur’an’ın bu engin üslubu bir mucizedir. Ayette, “gökler ve yerin bitişik olup, sonradan onların birbirinden ayrılması” hususu, o asırda da bir şekilde anlaşılıyordu.

Bunun en büyük delili, Kur’an’ın şiddetli muarızları bu ayeti işittiklerinde hiç itiraz etmemeleridir. Zaten Kur’an’ın hârika üslubundaki maharette onlara da bir şey anlatabilmekte yatar. Nitekim Abdullah b. Abbas, bu ayetten şunu anlamıştır: Eskiden gökten yağmur gelmiyor ve yerden de bitki bitmiyordu. Bu hal bir retk = bitişiklik halidir. Sonra, şartları oluşturuldu (yani atmosfer teşekkül ettirildi) gökten yağmur, yerden de bitkiler bitiverdi. Bu ise bir fetk = ayrışma anlamına geliyordu. Canlıların sudan yaratılması ise, genellikle sperma ile açıklanıyordu. Bu tespitler de doğrudur ve o zamanki insanları tatmin etmektedir.

- Yukarıdaki düşünceler, çok cüzî, küçük çaplı da olsa bir hakikati ifade ediyordu ve Allah’ın varlığına bir delil olabiliyordu. Ancak Kur’an’ın mesajları yalnız saadet asrındaki insanlara bakmıyor, kıyamete kadar gelecek bütün asırların bilgi seviyesine hitap ediyor.

İşte Kur’an-ı Hakim, Big-bang teorisi ile açıklanan hakikati ile, bir damla suda milyarlarca canlıların varlığı ve hayatın ilk defa denizlerde başladığına dair kabul gören teorilerin getirdiği açıklamalar ışığında ayetin ilmî yönünü görebilmek için de bazı köşe taşları koymuştur. Bu köşe taşlarından birisi “İnkâr edenler görüp düşünmüyorlar mı?” sitilidir. Bu üslubuyla bu ayet her asırda olduğu gibi, sanki bu asra hitap etmek üzere yeni inmiş gibidir. Çünkü bu ilmî gerçekleri ilk defa görenler, gayri müslim olanlardır. Adeta, ayette bu hususa işaret edilerek Kur’an’ın sonsuz ilim sahibi olan Allah tarafından indirilmiş olduğunun bir belgesi gözler önüne serilmiştir.

İlave bilgi için tıklayınız:

"Kur'an-ı Kerim'in her asra bakan bir vechi / yönü vardır." deniliyor; bunu nasıl anlamalıyız?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?

Yorumlar

ekinox

Bu ayet bilimsel bir gerçeğe işaret etmektedir. Evrende çok miktarda galaksi bulunmaktadır bu galaksilerde ki yıldızlardan gelen ışık dünyamıza ulaşıncaya kadar binlerce milyonlarca sene geçmektedir. Yani gece gökyüzüne baktığımızda gördüğümüz yıldız belki yerinde yoktur çünkü o yıldızın ışığı binlerce sene öncesinden gelmektedir. İzafiyet teorisine göre durum bu şekildedir. Geçmiş yıllarda Hubble Uzay teleskobunun elde ettiği görüntüler evrenin ilk yaratılış zamanlarını gözlemlemiştir. Binlerce galaksi birbirine o kadar yakın durmaktadır ve Bilim adamlarının Big Bang Teorisine göre tahmin ettiği gibi bir tablo ile karşılaşılmıştır.

Yorum yapmak için Giriş Yapın ya da Üye olun.
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun