Kur'an ve rivayetlerde ifade özgürlüğüne işaret eden belgeler var mıdır?

Tarih: 01.01.2012 - 01:17 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Muhammed´in kendisini eleştiren kişileri öldür(t)mesi ifade özgürlüğüne aykırı değil midir?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

- İslam’da ifade özgürlüğü hiçbir sistemde olmadığı kadar fazladır. Saadet asrı dahil tarih boyunca gayri müslimlerin kendi inançlarını rahatlıkla yaşamaları bunun açık belgesidir. 

“Dinde zorlama yoktur. Doğru yol, sapıklıktan, hak batıldan ayrılıp belli olmuştur. Artık kim tağutu reddedip Allah’a iman ederse, işte o, kopması mümkün olmayan en sağlam tutamağa yapışmıştır. Allah her şeyi işitir, bilir.”(Bakara, 2/256),

“De ki: İşte Rabbiniz tarafından gerçek geldi. Artık dileyen iman etsin, dileyen inkâr etsin.”(Kehf, 18/29),

“Resulüm! Sen insanları irşada devam et! Zaten senin görevin sadece irşad edip düşündürmektir. Yoksa sen kimseyi zorlayacak değilsin.”(Ğaşiye, 88/21-22)

mealindeki ayetler ve benzerleri İslam’da özgürce bir hayata imkân tanınmış olduğunu göstermektedir.

İfade özgürlüğünün bu günkü demokrasilerden çok daha fazla olduğunu gösteren yüzlerce misal vardır. Örnek olarak bir kaç tanesini aşağıda görmekteyiz:

Hz. Ebu Hureyre anlatıyor: Biz her sabah Resulullah (a.s.m) ile birlikte mescitte oturuyorduk. Prensip olarak kendisi evine gitmek için ayağa kalktığında biz de ayağa kalkar ve o evine gidinceye kadar ayakta beklerdik. Bir gün kalkıp mescidin ortasına geldiğinde bedevî bir adam yanına gidip “Ya Muhammed! Bana iki deve yükü zahire ver; sen bunu ne kendi malından ne de babanın malından veriyor değilsin.” dedi. Bu arada arkadan kendisine yetişir yetişmez ridasından/abasından tutmuş çekiyordu, öyle ki boynu kıpkırmızı kesilmişti. Bunun üzerine Resulullah (a.s.m): “Hayır! Allah’tan bağışlanmamı dilerim (vereceğim malın bana veya babama ait olduğunu söylemekten Allah’a sığınırım), fakat benim yakamı bırakmadan sana bir şey vermem.” dedi; bunu üç defa tekrarladı. Sonra bir adam çağırdı ve ona: “Bu adama biri arpa, biri de hurma olmak üzere iki deve yükünü ver.” buyurdu (Kenzu’l-Ummal, h. No: 18709).

Hz. Aişe anlatıyor:

“Resulullah (a.s.m) hiçbir zaman kendi nefsi(şahsına yönelik yapılan haksızlıklar) için kimseden intikam almadı. O sadece Allah’ın emir ve yasaklarını çiğneyenlere karşı tavır koyar ve ceza verirdi.”(Buharî, Menakıb, 23).

Mekke fethinden sonra, bütün düşmanlarını affetmesi Hz. Peygamberin harikulade vakarlı olan konumunu, hoşgörülü ve affedici ahlakını göstermektedir.

- İnfaz edilen bazı kimselerin suçu, Hz. Peygamberi eleştirmek değil, İslam dininin bütün kutsallarına küfretmek, insanları imana gelmekten alıkoymak, İslam devletini ortadan kaldırmak için değişik komplolar kurmaya teşebbüs etmek ve benzeri suçlardır. 

Yoksa Hz. Peygamberin,  kendisini  eleştiren onlarca kişiyi affettiği bilinmektedir.

Abdullah b. Mesud anlatıyor:

Huneyn gazvesinde Hz. Peygamber ganimeti taksim ederken, adamın birisi “Vallahi bu taksimat/paylaşımda Allah rızası gözetilmemiştir.” dedi. Ben de bunu Resulullah’a söyledim.

“Allah ve resulü adalet etmezse, kim adalet edebilir! Allah Musa’ya rahmet etsin; o bundan daha fazla insanların eziyetlerine maruz kalmış ve sabretmişti.” diye buyurdu.”(Buharî, humus,19).

İlave bilgi için tıklayınız:

Müslüman devletlerde diğer din mensuplarına ne gibi özgürlükler verilir? Mesela kilisede çan çalmak serbest midir? Osmanlı Devletinde gayrimüslimlere din ve vicdan hürriyeti var mıydı?

İslam’da kişisel özgürlüklerde neden sınırlar var? Neden insana istediği gibi yaşama hakkı verilmiyor? İslam’da neden gayri müslimlerden fazla vergi alınıyor, eşit değiller mi?

İslam'da düşünce özgürlüğü ve Hz. Zeyneb'in Hz. Zeyd'le evliliği konusunu açıklar mısınız?

Doğal hukuk ile insan hak ve özgürlükleri gibi kavramların İslamiyet’teki yeri ve önemi nedir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun