Kıyamet günü kafirler kör olarak mı yaratılacaklardır?

Tarih: 10.07.2012 - 15:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Kur’an’ın bazı ayetlerinde, kafirlerin kıyamet günü kör olarak yaratılacağı belirtilirken, bazı ayetlerde ise kafirlerin gözleri yukarı bakacağını, yine bazı ayetlerde ise gözleri rezillikten aşağı bakacağını belirtmektedir.
- Kör olan bir kişi nasıl yukarı veya aşağı bakacaktır?
- Yine kör olan kişi amel defterini nasıl okuyacaktır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

A’ma ile ilgili ayetlerin mealleri:

“Ama kim benim zikrimden yüz çevirirse kitabımı dinlemez ve beni anmaktan gaflet ederse, ona sıkıntılı bir hayat vardır ve Biz onu kıyamet günü kör olarak diriltir, duruşmaya getiririz. 'Ya Rabbî,' der, 'ben gözleri gören biri olduğum halde, neden beni kör olarak haşrettin?' Buyurur ki: 'Bu böyledir. Nasıl âyetlerimiz sana geldiğinde sen onları unuttuysan, bugün de sen öyle unutulur, bir kenara atılırsın.' (Tâhâ, 20/124-126)

- Tefsircilerin genel kabulüne ayette yer alan “körlük” vasfı, gerçek körlük değil, azabı kendinden defedecek savunmadan yoksun olmak, haklılığını ortaya koyacak delilleri bulmaktan yoksun olmak, cennet yoluna girmesine engel olan küfrün varlığı sebebiyle, o yolu gören gözden mahrum olmak gibi manalara gelir. Bu manaların hepsinde manevî körlük söz konusudur. (bk. Taberî, Zemahşerî, Razî, Kurtubî, ilgili ayetin tefsiri)

- Benzer bir yorum da şöyledir: Dünyada iken kafir olan kimse Allah’ın açık ayetlerini, görmezlikten gelmekle kör gibi davranıyordu. "Ceza amelin cinsindendir." kaidesi gereğince, dünyada Allah’ın kitabı Kur’an’ın gösterdiği mucizeler ve açık ilahî belgeleri –körlük göstererek- görmezlikten gelmeleri sebebiyle, mahşerde de onun basiret gözleri alınır, her şey ayan-beyan olduğu halde kendilerini savunacak bir delil göremeyecektir. (krş. Beydavî, ilgili ayetin tefsiri)

- Bazı alimlerin görüşlerine göre, Kâfirlerin basiretleri gibi basarları da (kalp gözleri gibi yüzlerindeki gözleri de) kör olabilir. Ancak, bu körlük cehenneme atılacağı zamanda gerçekleşir.” (İbn Kesir, ilgili tefsiri)

Buna mukabil:

“Doğru vâdin vaktinin yaklaştığı sıra, işte o zaman, kâfirlerin gözleri birden donakalır. 'Eyvah, bizlere! Biz bundan tam bir gaflet içinde idik, daha doğrusu kendimize zulmettik!' diyecekler.” (Enbiya, 21/96-97)

Özetlersek, haşirde kâfirlerin kör olarak haşredileceğine dair ayetlerle onların gözlerinin de göreceğini bildiren ayetler arasında bir çelişki yoktur. Görünürdeki çelişki iki şekilde çözülebilir:

a. Körlüğü ifade eden ayetlerde manevi körlük, basiret körlüğü anlamınadır; görmeyi ifade eden ayetler ise, gerçek manasıyladır.

b. Körlük de görmek de gerçek manalarıyladır. Ancak, körlük önceki bir safhada gerçekleşir, daha sonra tekrar gözleri görmeye başlar ki o günün dehşetini görsünler. Buna göre,

“Suçlular ateşi gördüler, orayı boylayacaklarını iyice anladılar. Etrafı yokladılar, fakat ondan kaçacak bir yer bulamadılar.” (Kehf, 18/53)

mealindeki ayetlerde geçen görme, gerçek görmedir ve körlük safhasından sonra meydana gelmiştir. Yahut gözleri vardır, fakat kendilerinin hoşuna giden hiçbir şey göremiyorlar, bu açıdan amadırlar. Dem ek ki, gözleri azabı ve sıkıntı manzaralarını görüyor, fakat kendiler için söz konusu olmadığından sevinecekleri hiçbir manzara göremiyor. (bk. Mahasinu’it-tevil, Alusî, ilgili ayetin tefsiri).

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun