Kafası nakledilen maymunun ruhu nereye gider?

Tarih: 29.03.2014 - 12:15 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dr. White 1970’lerde bir maymunun kafasını bedeninden ayırıp başka bir maymunun bedenine takmayı başardı. Kafa nakli yapılan bu yeni maymunun bilincini geri kazandığı, araştırmacıları ısırmaya çalıştığı, gözlerini oynattığı ve sekiz gün yaşadıktan sonra akciğer yetmezliğinden öldüğü bildiriliyor.

- Burada iş gören hangi maymunun ruhudur? Bu iki ruhtan birisi ne oldu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Canlıları meydana getiren karbon, hidrojen ve oksijen gibi elementlerde hayat ve ruh yoktur. Ancak, hayvan ve insanların her birisinin kendisine has ruhu vardır. “Psikiyatri” ya da “Ruh Bilimi”, artık bütün dünyada kabul gören ve faaliyet gösteren bilim dalı ve aynı zamanda bir tedavi ve sağlık merkezi olarak hizmet vermektedir. Dolayısıyla, ruhun varlığı konusunda bilim âleminde bir tereddüt yoktur. Ancak mahiyetini anlama ve tanımada farklılıklar vardır.

Bir kısmı, enerji yığını ya da birikimi olarak kabul ederken, İslâmiyet ruhu, Allah’ın bir emri olarak beyan eder ve ruh, bir vücudu olan, nurani, şuur sahibi bir varlık olarak tanımlanır. Mesela yer çekimi kanunu da Allah’ın bir emridir. Şayet bu yer çekimi kanunu şuur sahibi olsa, bir de vücut giyse bir ruh gibi olur. Ruh da şuurunu ve vücudunu çıkarsa, yer çekimi kanunu gibi bir kanun olur. (bk. Nursi, Sözler, Yirmi Dokuzuncu Söz)

Her bir ruh bakidir. Cesetlerin ölüp ayrılması, ruha tesir etmez. Ruh baki kalır. Ahirette yeniden dirilişte, her bir ferdin ruhu, yeniden yaratılmış olan cesede gelip yerleşecektir.

İnsan ruhunu, ev içerisinde oturan bir insana benzetmek mümkündür. Ev, insanın bedenine, evin içindeki insan da bedendeki ruha benzetilebilir. Nasıl ki, evin içerisinde oturan bir insana, evin pencere ve bacasında ya da kapısında değişiklik yapmak, o insanın varlığına tesir etmezse, insanın veya hayvanın, dişinde veya başında ya da ayağında veya ciğerinde değişiklik yapmak, evin kapısında veya penceresinde değişiklik yapmak gibi, onun içindeki ruha tesir etmez.

Şu kadar var ki, evin içindeki insan dışarıyı, evin penceresinden görür. Siz pencereyi kapattığınız zaman, o insan dışarıyı göremez. Aslında dışarıyı gören pencere değil, evin içerisindeki insandır. Ama o insan dışarıyı, pencere olmayınca göremez. Tıpkı bunun gibi, insanda veya hayvanda gören göz değil, onun bedenindeki ruhtur. Ama o ruh, dışarıyı, pencere hükmünde olan gözle görmektedir. Göz bir şekilde devre dışı kaldığı zaman artık ruh da dışarıyı göremez.

Aynı şekilde, hayvan ve insanlarda düşünce ve bir takım davranışları sergileme merkezi kafadadır. Hayvanın kafasını kestiğiniz zaman, onun ruhu bir takım faaliyetleri yerine getiremeyecektir. Kafası kesilen hayvan ölmüşse, ruhu o bedeni terk etmiş, bulunması gereken ruhlar âlemine çekilmiştir. Kafa nakledilen maymunun ruhu da o yeni kafayla, idrak veya davranışa yönelik bir takım fiilleri sergileyecektir.

Sonuç olarak, gerek hayvanlarda ve gerekse insanlarda her bir ferde has ruh vardır. Cesedin ölüp dağılması ruha tesir etmez. Her bir ruh, ait olduğu ceset öldüğü zaman, kendi âlemine uygun ruh dünyasına çekilir. Haşirde yeniden yaratılan bedenine geriye döner. Bir canlının akciğeri ya da böbreği başka bir canlıya nakledilmekle ruhu, nakledilmediği gibi, kafasının nakledilmesiyle de ruhu o hayvana geçmez. Kafanın kesilmesiyle hayvan ölürse, ruhu da ait olduğu ruhlar âlemine gider.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun