İmam Şafi’nin, İmam Azam’a tevessül etmesi uydurma mı?

Tarih: 09.05.2023 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

-  İmam Şafi’nin, Ebû Hanife’ye Tevessül ettiği ile ilgili rivayetler zayıf/uydurma mı?
- İmam Şafi’nin İmamı Azam ile tevessül ettiği meşhur bir rivayet vardır, sizde bilirsiniz bunu. Lakin geçenlerde güya bu rivayetin sahih olmadığını gösteren bir yazıyla karşılaştım, bunu buraya iktibas etmek istiyorum, işte o yazı:
“Aşağıdaki alıntılar Abdurrahman ed-Dımeşkî’nin Ahbaşları çürütmek için yazdığı ‘Mevsûatu Ehlu’s sunne’ kitabından alınmıştır. Ahbaşlar, Kabirlerle birlikte teberrükün doğru olduğunu iddia etmişler ve bunu Hatîb El-Bağdâdî’nin İmam Şafiî’nin söylediği şu sözüyle haklı çıkarmışlar:
 “Ben Ebû Hanîfe ile teberrük yapıyorum ve her gün -ziyaret anlamında- onun kabrini ziyaret ediyorum. Bir ihtiyacım olduğu zaman iki rekat namaz kılarım ve onun kabrine girerim. İhtiyaçlarımı Allah’tan ister ve O ihtiyacım karşılanıncaya kadar onu terk etmem (Târîhu Bağdâd, I, S. 123).
- Eş-Şâfiî’ye isnât edilen bu senedin içerisinde meçhul bir râvî vardır. Nâsıru’d dîn el-Elbânî, ‘Silsiletu Ehâdîsi’d Daîfe’ (I, 31) adlı eserinde şöyle der:
 “Bu rivayet zayıftır, hatta zayıftan daha çok batıldır. Nitekim Ömer İbn İshak adlı Râvî meçhul bir râvî’dir, ayrıca kendisinden Rical kitaplarında hiç bahsedilmez. Kendisi hakkında yapılmış herhangi bir Cerh veya Tadil bulunmamaktadır. Bu nedenle kendisi meçhuldür. Üstelik Amr İbn İshâk 341 yılında hac yapmıştır. Bu rivâyeti ise Hicri 247’de vefat eden Ali el-Meymûn’a ulaşması pek de mümkün değildir. Bu yüzden bu rivayetin ravisinin Ali İbn İshak olması mümkün değildir. İmâm Şafiî, ‘El-Ümm’ adlı eserinde şöyle demektedir:
“Fitne korkusuyla kabri bir ibadet yerine dönüştürülünceye kadar yaratılana hürmet edilmesini mekruh buluyorum.” (Nevevî, el-Minhâc, VII, S. 24, Cenâiz, Bâb 32; ayrıca a.mlf. ‘El-Mecmû’, V, S. 298).”
- Bu iddiayı çürütebilir misiniz? Buna nasıl bir cevap verilmelidir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Öncelikle ifade edelim ki bir konuda sahih olmayan bazı rivayetlerin olması, o konunun geçersiz olduğu anlamına gelmez. Bu nedenle soruda geçen rivayetin zayıflığını bahane ederek tevessülü inkâr etmek ve şüphe uyandırmak asla doğru olmaz, ilmi anlayışa ve insafa sığmaz. Çünkü tevessülün caiz ve helal olduğuna dair ayetler ve sahih hadisler vardır.

Bu hatırlatmadan sonra konuya gelince:

- İmam Şafii’nin Ebu Hanife’nin kabrini ziyareti ile ilgili rivayetin kaynağı için bk. Tarihu Bağdad, 1/135.

- Elbani’nin verdiği bilgiler için bk. Silsiletu’l-ahadisi’d-difa, 1/78.

- Bu kitapta İbn Teymiye’nin de bu rivayetin uydurma olduğunu söylediği nakledilmiştir. (bk. a.g.y)

- Özellikle İbn Teymiye’nin bu rivayetin uydurma olduğunun gerekçesi iki şeye dayanır:

Biri senetteki meçhul bir ravinin bulunmasıdır. Diğeri de İmam Şafii’nin başka yerlerde sahabe tabiin gibi Ebu Hanife’den daha faziletli olan kimselerin kabirlerini teberrüken ve tevessül kastıyla ziyaret etmediği hâlde, onun kabrini teberrük etmesinin düşünülemeyeceği tezidir. (bk. a.g.y)

- Kanaatimizce de bu rivayetin sahih olmayacağının önemli bir kanıtı da rivayetteki “ve her gün -ziyaret anlamında- onun kabrini ziyaret ediyorum...” ifadesidir. İslami hükümleri Kuran ve sünnetten istinbat etmesi sebebiyle başını kaşıyacak vakti bulunmayan İmam Şafii gibi bir mezhep imamının her gün kabri ziyaret etmesi gerçekten insaf ölçülerini aşan bir hayaldir. 

- Bununla beraber, Hatib-i Bağdadi’nin sayfalarca yazdığı ve üzerinde durduğu Ebu Hanife’nin akranları tarafından ne kadar itirazlara maruz kaldığını çok iyi bilmektedir. İmam Şafii ile ilgili yazdığı bir paragrafı “ilim haysiyetini ve tarafsızlığını ortaya koymaya yönelik” bir çaba olarak değerlendirmek mümkündür. Nitekim Hatib-i Bağdadi de "mezhep taassubu" içerisinde olmakla suçlanmıştır. (bk. a.g.e, Mukaddime)

- Son olarak şunu söylemeliyiz ki, biz Bediüzzaman Hazretlerinin “Sahabe ve Mehdiden sonra ümmetin en faziletlisi dört mezhep imamı olduğuna dair” görüşünün doğruluğunda asla tereddüt etmeyiz. Fakat ilmi hükümlerin tashihi konusu da ayrı bir zaviyenin mevzuudur. Bu konuda soruda geçtiği üzere, İmam Nevevi’nin de ilgili tavrı İmam Şafii’nin tavrına aykırı olmadığını düşünüyoruz.

- Ancak ehl-i sünnet âlimlerinin kabul ettiği tevessül çerçevesinde kabir ziyaretinin -ara sıra- sünnet olduğunu biliyoruz. 

İlave bilgi için tıklayınız:

Tevessül, ayet ve hadislere göre caiz midir?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun