İmam, cemaat yetişsin diye rükûyu uzatabilir mi?

Tarih: 06.01.2008 - 13:28 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İmam rükuya vardığında dışarıdan bir adamın gelmekte olduğu­nu hissederse, yetişebilmesi için rükûyu uzatabilir mi?
- Şafilere göre durum nedir?
- Bazen kuzanimle birlikte namaz kılıyoruz. O geç kalınca ben secdede biraz fazla durup bana yetişmesini bekliyorum, secdedeyken de Allah'a dua ediyorum. Ben geç kalınca da o aynısını yapıyor. Bu şekilde namazlarımız bozulur mu?
- Tek başıma kıldığım zamanlarda da secdede dua ediyorum ya da üçten fazla subhanerabbiyelala diyorum. Namazım kabul olur mu yoksa bozulur mu?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İmam rükûya vardığında, dışarıdan bir adamın gelmekte olduğu­nu hissederse, rükûyu bir iki tesbih miktarı daha uzatabilir. Şayet ge­len kimseyi biliyorsa, o takdirde beklemesi mekruh olur. (Muhtarü'l-Fetavâ - Fetavâ-yi' Hindiyye; Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/369)

Şafiilerin dışındaki mezhep âlimlerine göre, dışarıdan bir adamın namaza kavuşması için uzun denecek kadar rükûda beklemek mekruhtur. Çünkü bunda bir gösteriş ihtimali vardır. Ayrıca bu beklemekte namazda olan -yaşlı ve hastalar gibi- bazı kimseler için zorluk olabilir. Namazda olanların hakkı, namazın dışında olanların hakkından daha önemlidir.

Şafii âlimlerinin en sahih görüşlerine göre, rükûda imama tabi olmak isteyen bir kimseyi beklemek müstehaptır. Çünkü bir insanın bir rekat namaza/veya cemaate kavuşması sevaplı bir ibadettir. Onun bu ibadet isteğine yardımcı olmak güzel bir şeydir. Nitekim Hz. Peygamberin (asm) ilk rekatı -gelenlerin ayak seslerini duymaz hale gelinceye kadar- uzattığı bilinmektedir. Yeter ki; imam rükûyu fazla uzatmasın, gelenlerin arasında -makam ve mevkilerine göre- ayırım yapmasın.

Hanbelilerden İbn Kudame de Şafiiler gibi düşünmektedir. Kadı el-Hanbelî de beklemenin müstehap değil, fakat caiz olduğunu belirtmiştir (bk. V. Zuahylî, el-Fıkhu’l_İslamî, 2/189-190).

Bu açıklamadan anlaşılıyor ki, gelen bir kimsenin namaza kavuşması için rükûda beklemek, hiçbir âlim tarafından namazı bozan bir davranış olarak görülmemiştir.

Âlimlerin çoğunluğuna göre bu bekleyiş -riyakârlığın karışması, namazdaki bazı kimselerin sıkılması gerekçesiyle- mekruhtur.

Bu gerekçeler görüldüğü üzere çok da kuvvetli değildir. Çünkü böyle bir davranışla gösterişin, ibadete riyanın karışması çok zayıf bir ihtimaldir. Nitekim Şafiiler de bu ihtimalin ortadan kalkması için “gelenlerin arasında -makam ve mevkilerine göre- bir ayırımın yapılmaması” şartını getirmişlerdir.

Cemaatin sıkılması ihtimali ise çok daha zayıftır. Çünkü bu fazladan bekleme işi 30-40 saniye bile almaz. Şafiler de bu beklemenin fazla uzun olmamasını istemektedir. Kaldı ki, İmam Nevevî’nin bildirdiğine göre, İmam Şa’bî, Nehaî, Ebıu Miclez, Abdurrahman b. Ebi Leyla, Ahmed b. Hanbel, İshak, Ebu Sevr gibi ünlü müctehit âlimler de şafiilerin görüşünü paylaşmışlardır.

Hz. Peygamberin (asm) korku namazında cemaatin sevabına katılmaları için geride kalan askerleri beklediği sahih bir rivayet olarak bize kadar gelmiş bir bilgidir (krş. Nevevî, el-Mecmu, 4/232-233).

Bizim kanaatimize göre, Şafii bir cemaatin -kendi mezhebine göre- haklı bir seslenişine -sırf Allah rızası için- kulak vermekte bir sakınca yoktur.

İlave bilgi için tıklayınız:

Namazda ve secde anında duanın ölçüsü...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun