İmam rükuya vardığında dışarıdan bir adamın gelmekte olduğunu hissederse, yetişebilmesi için rükûyu uzatabilir mi? Şafilere göre durum nedir?
Değerli kardeşimiz,
İmam rükûya vardığında dışarıdan bir adamın gelmekte olduğunu hissederse, rükûyu bir iki tesbih miktarı daha uzatabilir. Şayet gelen kimseyi biliyorsa o takdirde beklemesi mekruh olur. (Muhtarü'l-Fetavâ - Fetavâ-yi' Hindiyye; Celal Yıldırım, Kaynaklarıyla İslam Fıkhı, Uysal Kitabevi: 1/369)
Şafiilerin dışındaki mezhep alimlerine göre, dışarıdan bir adamın namaza kavuşması için uzun denecek kadar rükuda beklemek mekruhtur. Çünkü bunda bir gösteriş ihtimali vardır. Ayrıca bu beklemekte namazda olan -yaşlı-hastalar gibi- bazı kimseler için zorluk çıkarabilir. Namazda olanların hakkı, namazın dışında olanların hakkından daha önemlidir.
Şafii alimlerinin en sahih görüşlerine göre, rükuda imama tabi olmak isteyen bir kimseyi beklemek müstehaptır. Çünkü bir insanın bir rekat namaza/veya cemaate kavuşması sevaplı bir ibadettir. Onun bu ibadet isteğine yardımcı olmak güzel bir şeydir. Nitekim, Hz. Peygamberin ilk rekatı -gelenlerin ayak seslerini duymaz hale gelinceye kadar- uzattığı bilinmektedir. Yeter ki; imam rükuyu fazla uzatmasın, gelenlerin arasında -makam-mevkilerine göre- ayırım yapmasın.
Hanbelilerden İbn Kudame de Şafiiler gibi düşünmektedir. Kadı el-Hanbelî de beklemenin müstehap değil, fakat caiz olduğunu belirtmiştir (bk. V. Zuahylî, el-Fıkhu’l_İslamî, 2/189-190).
Bu açıklamadan anlaşılıyor ki, gelen bir kimsenin namaza kavuşması için rükuda beklemek, hiç bir alim tarafından namazı bozan bir davranış olarak görülmemiştir.
Alimlerin çoğunluğuna göre bu bekleyiş -riyakârlığın karışması, namazdaki bazı kimselerin sıkılması gerekçesiyle- mekruhtur.
Bu gerekçeler görüldüğü üzere çok da kuvvetli değildir. Çünkü, böyle bir davranışla gösterişin, ibadete riyanın karışması çok zayıf bir ihtimaldir. Nitekim, Şafiiler de bu ihtimalin ortadan kalkması için “gelenlerin arasında -makam-mevkilerine göre- bir ayırımın yapılmaması” şartını getirmişlerdir.
Cemaatin sıkılması ihtimali ise çok daha zayıftır. Çünkü bu fazladan bekleme işi 30-40 saniye bile almaz.. Şafiler de bu beklemenin fazla uzun olmamasını istemektedir. Kaldı ki, İmam Nevevî’nin bildirdiğine göre, İmam Şa’bî, Nehaî, Ebıu Miclez, Abdurrahman b. Ebi Leyla, Ahmed b. Hanbel, İshak, Ebu Sevr gibi ünlü müctehit alimler de şafiilerin görüşünü paylaşmışlardır.
Hz. Peygamberin korku namazında cemaatin sevabına katılmaları için geride kalan askerleri beklediği sahih bir rivayet olarak bize kadar gelmiş bir bilgidir(krş. Nevevî, el-Mecmu, 4/232-233).
Bizim kanaatimize göre, Şafii bir cemaatin -kendi mezhebine göre- haklı bir seslenişine -sırf Allah rızası için- kulak vermekte bir sakınca yoktur.
İlave bilgi için tıklayınız:
Namazda ve secde anında duanın ölçüsü...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Rükuda kalben dua yapmak caiz mi? Farz namazlarında da kalpten dua yapabilir miyiz?
- Cemaat yetişsin diye namazı geciktirmek uygun mu?
- Rükuyu ne kadar uzatabiliriz? Rükuda okunan tesbihlerden başka dualar okuyabilir miyiz? Farz ve nafile namazlarda rükuda dua okumanın hükmü nedir?
- Cemaatle namaz kılındığında imam hata yaparsa, namazda olmayan biri dışardan müdahale edebilir mi?
- Şafi olan bir kimse, kıraat ederken takılan imamı düzeltirse, okuması gereken Fatiha'yı baştan tekrar okumalı mıdır? Bu durumda sehiv secdesi gerekir mi?
- Rüku ve secdede üçer defa okuduğumuz tesbihleri birer defa okumak caiz midir?
- Cuma saatinde kazanılan para haram mı?
- MÎKÂT (İHRAMA GİRME YERİ)
- İmam bayılırsa arkasındaki kişi imamlığa geçmeli midir, yoksa namaz yeniden mi kılınmalıdır? İstihlaf hakkında detaylı bilgi verir misiniz?
- Cemaatle namaz kılarken, Fatiha suresini okuyamayan kişi ne yapmalı?