İmam-ı Rabbani Hazretlerinin, bazı insanların toprak olacağına dair görüşü var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
İmam Rabbanî, Mektubat isimli eserinin 259. mektubunda, “Peygamberler gelmeden kimsenin sorumlu olmayacağına” dair Eş’arîlerinin görüşünü kabul etmekte, Maturidîlerin görüşlerinden ayrılmaktadır. Ancak, peygamberlerin tebliğini duymadığı halde, -bunların müşrik olmaları durumunda- cennete de girmeyeceklerini düşünmektedir. Bu düşüncesiyle Eş’arilerden de ayrılmaktadır.
Onu bu düşünceye sevk eden iki ayettir.
Birincisi: “Biz peygamber göndermediğimiz hiçbir halkı cezalandırmayız.” (İsra,17/15) mealindeki ayettir ki, peygamberlerin tebliğini işitmeyenlerin cehenneme girmeyeceklerini ifade etmektedir.
İkincisi: “Şu muhakkak ki Allah Kendisine şirk koşulmasını affetmez, ama bunun altındaki diğer günahları dilediği kimse hakkında affeder.” (Nisa, 4/48 ve116) mealindeki ayettir ki, şirk koşan kimselerin affedilemeyeceklerini, dolayısıyla cennete giremeyeceklerini ifade etmektedir.
İmam Rabbanî Hazretleri “bu konuda uzun zaman herhangi bir karara varamadığını, Allah’ın mesajını duymayanların cehenneme girmelerine gönlünün razı olmadığını” ifade ettikten sonra, bunun bir çözümü olarak, “tebliği işitmediği halde, müşrik olanların, ne cennete ne de cehenneme gitmeyeceklerini, mahşerde belli bir hesaptan geçtikten sonra hayvanlar gibi toprak olup yok olacaklarını söylemekte ve bu hükmün, fetret döneminde yaşayan müşrikler ile genel olarak müşriklerin çocukları için de geçerli olduğunu ifade etmektedir." (bk. Mektubat, 259. Mektup).
İmamın bu görüşü, bazı alimlerin görüşüne uygun olmakla beraber, muhakkik alimlerin büyük çoğunluğunun görüşleriyle örtüşmemektedir.
Aslında, müşrik olanların bu şirklerinin bir şirk olarak değerlendirilmesi için peygamberlerin tebliğinin işitilmiş olması şarttır. Çünkü, şirk, Allah’ı bütün bütün inkâr etmekten daha ehvendir. Şirkte Allah’ın varlığı kabul edilir, fakat birliği kabul edilmez; inkârcılıkta ise, Allah’ın birliği yanında varlığı da kabul edilmez.
Durum böyle olunca, İmam Rabbanî’in de kabul ettiği Eşarî ekolünün görüşüne göre, peygamber gelmeden, tebliği işitilmeden sorumluluk olmaz. Öyleyse, Allah’ın varlığını ve birliğini kabul etmeyenlere sorumluluk olmadığına göre, nasıl olur Allah’ın varlığını kabul edip sadece birliğini kabul etmeyen müşrikler için sorumluluk olabilir?..
Eş’arîlerin görüşlerinden anlaşıldığına göre, peygamberlerin tebliği olmadığı yerde şirk dahil hiçbir değerlendirme söz konusu değildir. Dolayısıyla, “Şu muhakkak ki Allah kendisine şirk koşulmasını affetmez...” mealindeki ayette söz konusu olan değerlendirme de tebliğe bağlı olarak gerçekleşir.
İlave bilgiler için tıklayınız:
- Cennet ve cehennemin ebedi olmadığı ve bir süre sonra -haşa- Allah'ın sıkılıp ...
- Cehennemde sonsuz süre kalmayı kesinleştiren deliller nelerdir?
- Cehennemde ebedi kalmak adalet midir?
- Cehennemde olanların belli bir süre sonra azaba alışacakları söyleniyor...
- İmam ı Gazali'ye göre Fetret Devrindekilere Benzerlerinin Durumları Nasıldır?
- “Fetret” ne demektir, İslam alimlerine göre dinden haberi olmayanların durumu ne olacaktır?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ehl-i fetret hangi konularda sorumlu tutulmazlar, kul hakkında sorumlulukları var mıdır? Fetret dönemindeki insanlar direkt mi cennete girecekler, yoksa hata ve günahlarını çektikten sonra mı cennete girecekler?
- İmam Gazali’ye göre Allah’ın var olup olmadığı konusu aklı aşan bir konu mu?
- Kainat nasıl yaratılmıştır ve yaratılış amacı nedir?
- Her türlü günahtan dönüş var mı?
- Kur'an surelerindeki ifade farklılıkları nedendir?
- İyilik yapan inançsızın cehenneme, kötülük yapan Müslümanın cennete gidecek olması adil mi?
- Kulluk görevleri eksik olanlar şirke mi girer?
- Ebedi cehennemlik günahlar var mı?
- Tevbe ve Enfal sureleri hangi konulardan bahseder?
- Her dönemde başka peygamberler de olsaydı daha iyi olmaz mıydı?