İmam Gazali’ye göre insanın iradesini Allah mı yönlendirir?

Tarih: 08.09.2020 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu ifadeleri nasıl anlamalıyız?
"İnsan, Allah’ın kendisi için halk ve takdir ettiği şeyi beğenip seçmek ve onu kendi istek ve iradesiyle fiil haline getirmek zorundadır. Bu zorunluluk, bu şeyin onun kendi akıl, fıtrat ve mizacına en uygun şey olmasından dolayıdır. Bu sebeple Allah, bu şeyi kendisi için takdir etmiştir. Bu nedenle de insan irade ve ihtiyarına rağmen mecbur, mecburiyetine rağmen de irade sahibi ve muhtardır. Fakat insanın iradesini Allah yönlendirdiği için, insan kendi başına bir etkinliğe sahip değildir." (Gazâli, Kitabu’l-Erbain, s. 236-237)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İmam Gazali’nin ifadelerini şöyle anlayabiliriz:

Adil bir imtihan gereği olarak insanda mutlaka özgür bir irade vardır. “İnsan gücünün üzerinde bir şeyle sorumlu tutulmaz.” (bk. Bakara, 2/286) mealindeki ayette ifade edildiği üzere, kimseye gücünün üzerinde bir şeyin yüklenmemesi, onun imtihan çerçevesinde bütün ihtiyari işlerinde özgür bir iradeye sahip olduğunu göstermektedir. 

Allah, sonsuz ilmiyle kimin iradesini nasıl kullanacağını bildiği için, o kişinin işlerini ona göre tayin ve takdir etmiştir. Yalnız Allah’ın takdirine bakılırsa, bu insanın işlerinde mecbur olduğu zannedilir. Eğer yalnız insanın özgür iradesine bakılırsa, bu takdirde insanın dilediği gibi hareket etme serbestiyetine sahip olduğu zannedilir.

Ancak hakikat şudur ki, insan özgür iradesini Allah’ın ezeli ilmine aykırı kullanması mümkün değildir. Çünkü bu takdirde Allah’a -haşa- cehaleti nispet etmek gerekir.

Yine, Allah ezeli ilmiyle bildiği insanın özgür iradesine paralel olarak takdirde bulunduğu için, bu takdir insanın elini kolunu bağlamaz. 

Hatta denilebilir ki, insan istese de kendi özgür iradesinden vazgeçemez. Çünkü, imtihana dahil işlerde insanın özgür iradeye sahip olması da kaderde yazılıdır. Bir bölük askere komutan öğle paydosunda “İstirahat edin! Serbestsiniz!” dediği zaman, hiçbir asker “Ben serbest olmam, ben istirahat etmem.” diyemez. Emre uymak zorundadır.

Bunun gibi kaderin emriyle “özgür iradeye” sahip kılınmış insan hiçbir zaman bu özgürlükten vazgeçemez; emre uymak zorundadır.

Esasen, İslam düşünce tarihinde irade ve irade özgürlüğü sorununu gerek psikolojik gerekse felsefî yönüyle en ileri düzeyde inceleyen düşünür Gazali olmuştur.

Gazali de diğer Eşariler gibi Kaderiler’le Mutezile’yi eleştirerek, kader inancını benimsemekle birlikte teorik olarak açıkça reddettiği cebir görüşünü, insan ilişkilerinde kuralsızlık ve anarşizme yol açacağına işaret ederek pratik hayat için tehlikeli bulmuştur. (bk. Kitabü’l-Erbain, Kahire 1328, s. 11)

Gazali, “Sizi de yaptıklarınızı da Allah yarattı.” (Saffat 37/96) mealindeki ayeti açıklarken, kendisinin kulun yapma ve yapmama özgürlüğü bulunduğuna inandığını, bu görüşünün her şeyin Allah tarafından yaratıldığı inancıyla çelişmediğini, çünkü özgürlüğün de Allah tarafından verildiğini belirtir ve “Kendisi için yaratılmış olan bu özgürlüğe insan zorunlu olarak sahiptir.” der. (Gazali, İhya, 4/5-7, 253-255, 258)

Gazali’nin irade hürriyetini insanın yaratılıştan sahip olduğu zorunlu bir niteliği olarak görmesi tamamen orijinaldir ve çağdaş felsefî antropolojinin de benimsediği bir sonuçtur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun