"Hiçbir yüksek mezarı düzeltmeden bırakma." anlamına gelen bir hadis var mıdır?

Tarih: 21.02.2012 - 00:50 | Güncelleme:

Soru Detayı
- Buna göre, Suudilerin kabirleri dümdüz etmeleri daha mı doğrudur?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Tarumar etmediğin hiçbir heykel ve düzeltmediğin hiçbir yüksek kabir bırakmayasın.” (bk. Müslim, Cenaiz,93; Ebu Davud, Cenaiz, 68; Tirmizî, Cenaiz, 56; Nesai; Cenaiz,99, Ahmed b. Hanbel,1/96,129)

anlamında bir hadis rivayeti vardır. 

Tirmizî, bu hadisin hasen olduğunu belirttikten sonra şu bilgiyi de not etmiştir:

“Alimlerin bir kısmı bu hadise dayanarak kabirlerin toprak seviyesinden yükseltilmesini mekruh saymışlardır. İmam Şafii: 'Ben bir kabrin, basılmaması ve üzerinde oturulmaması için kabir olduğu bilinecek miktardan daha fazla yükseltilmesini mekruh görüyorum.' demiştir." (Tirmizi, Cenaiz, 56)

Kadı Iyazın bildirdiğine göre, alimlerin büyük çoğunluğu, kabrin tensimi; yani, kabir olduğunu gösterecek şekilde tümsekçe yükseltilmesini güzel görmüştür. Malikî mezhebinin görüşü de budur. (Nevevî, ilgili hadisin şerhi)

Prensip olarak, İslam fıkıh kaynaklarında da açıklandığı üzere, kabirlerin yüksekliği bir karış miktarıdır. Nitekim, İmam Şafii’nin rivayet ettiğine göre, Hz. Cabir: “Peygamber Efendimizin kabrinin yüksekliği bir karış olduğunu” belirtmiştir. (V. Zuhaylî, el-Fıkhu’l-İslamî, 2/523)

Kabrin bir karış olan yüksekliği yanında, şeklinin nasıl olacağı konusu da kaynaklarda tartışılmıştır. Bu konuda genel olarak iki şekil söz konusudur: 

Biri, testi’, yani; kabrin bir karış yüksekliği, dörtgen şeklinde yapılır.  Diğeri ise, tesnim, yani; kabrin bu bir karış yüksekliği devenin hörgücüne benzer bir yapıda şekillenmesidir. 

Şafiilere göre "testi" daha evladır. Diğer mezhep alimlerine göre ise, "tesnim" daha evladır. Buhari’deki bir hadis rivayetine göre, "tesnim", Ebu Davud’ın rivayet ettiği bir hadise göre ise, "testi" ön plana çıkıyor. (bk. Zuhaylî, a.y)

Özetlersek; dört mezhep alimlerine göre, kabirlerde bir karıştan ne fazla ne de eksik olmayan bir tümseklik olmalıdır. Bizim geleneklerimiz işi ifrata, Suud’dakiler ise işi tefrite götürmüşlerdir. Doğrusu bu ikisinin ortasıdır. Ancak, fazla yükseklik -haram değil- mekruh olarak görülmüştür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun