Sevaplarımız günahlarımızdan fazlaysa, yine de kabir azabı çeker miyiz?

Sevaplarımız günahlarımızdan fazlaysa, yine de kabir azabı çeker miyiz?
Tarih: 21.10.2017 - 00:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Dünyada affedilen bir günahın cezasını yine de çeker mıyız?
- Kabir sorgusu, kabir azabı ve kabir nimeti hakkında bilgi verir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Kabir azabının kâfirler ve günahı çok olan müminler için kıyamete kadar devam edeceği, günahı az olan müminler içinse geçici olacağı kabul edilir.

Dünyada affedilen bir günahın cezası olmaz.

Kabir Sorgusu

Kabre konulan insanın sorguya çekileceği hadislerde belirtilir. Allah’ın, iman edenleri hem dünyada hem ahirette sağlam söz ve kararlı davranışa mazhar kılacağını bildiren ayetin (İbrahîm, 14/27) kabir suali hakkında nazil olduğu rivayet edilmiştir. (Buhârî, Cenâiz, 86; Müslim, Cennet, 73-74)

Ölü, kabre konulup mezar üzerindeki insanların çekilmeye başladığı bir sırada Münker ve Nekir adlı iki melek tarafından sorguya çekilir ve özellikle son peygamber Hz. Muhammed (asm) hakkındaki fikri sorulur. Mümin olan kimse onu Allah’ın kulu ve elçisi olarak benimsediğini beyan eder; kâfir ise, “Bilmiyorum, ben de çevremdeki insanların kanaatini paylaştım.” diye cevap verir. (Buhârî, Cenâiz, 67, 86; Müslim, Cennet, 70-72)

Kabir Azabı

Duyular ve akıl yürütme vasıtasıyla bilinemeyip vahiy yoluyla sabit olan gaybî konulardan biri de kabir azabı ve kabir nimetidir. Bu hususta bazı ayetlerin işareti ve çeşitli hadislerin açık beyanları mevcuttur:

Firavun ve taraftarlarının sabah akşam ateşe arz edildiğini, kıyamet gününde de en şiddetli azaba maruz bırakılacaklarını (Mü’min, 40/46), Nûh kavminin suda boğulmasının ardından ateşe atıldığını (Nûh, 71/25) bildiren ayetler Ehl-i sünnet alimlerine göre kabir hayatına ilişkin delillerdendir.

Bunların dışında;

- İyilerle kötülere dünyada ve ahirette yapılacak muamelenin aynı olmayacağını (Câsiye, 45/21-22),
- Münafıkların iki defa azap gördükten sonra büyük bir azaba maruz bırakılacağını (Tevbe, 9/101),
- Kafir ve münafık olanlara cehennemdeki büyük azaptan önce yakın bir azabın tattırılacağını (Secde, 32/21; Tûr, 52/47)

belirten ayetler de kabir azabına işaret eden deliller arasında zikredilir.

Hadislerde belirtildiğine göre;

- Resulullah kabirde azap gören bazı kimselerin sesini işitmiş (Müsned, III, 103, 104; Müslim, Cennet, 67-69),
- Kabir azabından Allah’a sığınmış ve ashaba da Allah’a sığınmalarını söylemiş (Müsned, III, 296; Müslim, Cennet, 67),
- Cenaze namazını kıldırdığı ölüyü kabir azabından koruması için Allah’a dua etmiş (Müslim, Cenaiz, 86),
- Ayrıca azap görenlerin sesini hayvanların işittiğini haber vermiştir. (Nesâî, Cenaiz, 115)

- Gıybet ve koğuculuk yapmak (Müsned, I, 225; Buhârî, Cenaiz, 88, Vuđû, 57),
- Ölüye ağıtlar yakarak ağlamak (Buhârî, Cenaiz, 33; Müslim, “Cenâiz”, 16-28),
- Borçlu olarak ölmek (İbn Mâce, Sadaķāt, 12),
- Yalan söylemek, zina etmek, faiz yemek, içki içmek (Buhârî, Cenâiz, 92; “Tabîrü’r-rüyâ, 48)

gibi fiillerin kabir azabına sebep teşkil ettiği yine hadislerde bildirilmektedir.

Hadislerde, kabirde;

- Kabrin sıkması (Tirmizî, Cenâiz, 70),
- Kişiye sabah akşam cehennemdeki yerinin gösterilmesi (Buhârî, Cenâiz, 88; Müslim, Cennet, 65-66)

gibi azap şekillerinin bulunduğu da haber verilmiştir.

Kabir Nimeti

Kabirde nimetin varlığı da ayet ve hadislerle sabittir.

Kur'an-ı Kerîm’de;

- Allah yolunda öldürülenlerin ölü kabul edilemeyeceği, insanlar bunu anlamasa da onların gerçekte diri olduğu (Bakara, 2/154)
- Ve Allah katında nimetlere mazhar kılındığı (Âl-i İmrân, 3/169) haber verilmektedir.

Sünnî âlimlere göre bu ayetler gerçek anlamda olup başka bir şekilde tevil edilemez. Bakara suresindeki ayette yer alan, “Siz bunu anlayamazsınız” ifadesi, sözü edilen hayatın mahşerde değil berzah âleminde vuku bulduğunu gösterir; çünkü herkes aynı alemde bulunduğundan mahşerdeki hayat bütün insanlar tarafından idrak edilir.

Ayetlerde şehitlerin nimetlere mazhar kılınacağının bildirilmesi, kabirde azap görmeyen diğer müminlerin de nimete kavuşacağına işaret sayılır, zira azaptan kurtuluş da aslında bir nimettir.

Kuran’da, Allah yolunda hicret edip de savaşta öldürülen yahut eceliyle ölenlerin Allah tarafından güzel bir rızık ve nimete eriştireceklerini ve memnun olacakları bir yere yani cennete konulacaklarını beyan eden ayetlerde (Hac, 22/58-59) şehit mertebesine çıkmayan müminlerin de kabirde iyi bir hayat yaşayacağına işaret vardır.

Ayrıca kabir suali ve azabıyla ilgili hadislerin hemen hepsinde sorulara cevap veren müminlerin kabirlerinin genişletilip aydınlatılacağı, cennet bahçelerinden bir bahçe haline getirileceği ve mümine sabah akşam cennetteki yerinin gösterileceği bildirilmiştir (Müsned, III, 3-4; Müslim, Cennet, 65-66; Tirmizî, Cenâiz, 71)

İlave bilgi için tıklayınız:

Kabir hayatı ayetler, hadisler ve icma ile haktır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun