Evrim teorisi, termodinamiğin ikinci kuralına uygun mu?

Tarih: 18.04.2016 - 14:17 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Evrim teorisinin termodinamiğin ikinci kuralıyla çelişmediğini ifade eden bazı yazılar var. Bunlara nasıl cevap verilebilir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tabiatta cereyan eden en önemli kanunlardan birisi, her şeyin belirli bir süre sonra yıpranmasıdır. Canlılar yaşlanır ve ölür. Cansızlar ise, zamanla bozunuma uğrar ve şekilleri değişir. Mesela, otomobiller paslanır, taşlar aşınıp ufalanır. Böylece kâinattaki düzensizlik artar. Bu düzensizlik, entropi adı verilen bir ölçü ile ifade edilir ve buna faydasız enerji denir.

Sistemlerdeki düzensizlik arttıkça, entropi de artar. Bu durum da faydalı, yani iş yapabilir enerji miktarını azaltır, faydasız enerji denen entropiyi arttırır.

Kâinatta her şey, kendini minimum enerjiye ve maksimum düzensizliğe çekmek ister. Bu termodinamiğin ikinci kanunu olarak ifade edilir.

Evrimcilerin iddiaları ise, bu ikinci kanuna terstir. Çünkü onlar, basitten mükemmele doğru bir gidişin olduğunu, basit yapılı canlılardan zamanla daha mükemmel ve yüksek yapılıların teşekkül ettiğini ileri sürerler.

Halbuki bu entropi kanununa göre her şey komplekslikten basitliğe, karmaşıklıktan tekliğe doğru parçalanma ve gitme eğilimindedir.

Madem kâinatta her şey kendini minimum enerjiye çekmek istiyor, öyleyse kainatı dağılmaktan ve düzensizliğe gitmekten alıkoyan bir enerji gereklidir. Bu enerji, mikro âlemden, makro âleme kadar, kâinatın her yerinde hükmünü sürdürmelidir. Kâinatın düzeni ve enerji seviyesinin devamı ancak bu şekilde sağlanabilir.

Dünya'daki hayat, güneşten gelen entropiyle beslenir. Yani, güneşin kısmen bozunumuyla ortaya çıkan enerji ile beslenir. Bitkiler büyümeleri için gerekli enerjiyi güneş ışığından aldıkları zaman kâinata bir miktar düzen katılır ve bu sebeple entropi azalır.

Aynı şekilde insan, hayatının devamı için gerekli enerjiyi gıdalardan alır. Bu enerjinin kaynağı da yine güneşteki yıpranma sonucu çıkan güneş ışığıdır.

Fakat dünyadaki bu entropi azalması, bütün âlemdeki entropi artışı yanında küçücük kalır. Çünkü güneşin yıpranma ve bozulma oranı, dünyamıza kattığı düzene göre çok büyüktür.

Bir sistemin -273.15 Centigrad derecede, yani 0 Kelvi’de entropisi sıfır olarak kabul edilir. Bu nokta referans noktası olarak alınır ve entropinin sıfır olduğu bu noktaya mutlak entropi denir ve termodinamiğin üçüncü kanunu olarak ifade edilir.

Şayet bir sistem tamamı ile düzenli ise entropisi sıfır olabilir. İşte kâinatı belirli bir düzende tutan, sonsuz ilim, irade ve kudret sahibi bir yaratıcıyla mümkündür.

Tasarım delili ise;

Kâinatta her şeyin, ister hücre seviyesinde olsun, isterse yüksek yapılı canlı seviyesinde olsun, belirli bir plan ve programla yaratılmış olduğunu kabul eder.

Her hangi bir organ veya yapının, iş görebilmesi için, gerekli olan en mükemmel şekliyle yaratıldığını esas alır.

Evrimcilerin iddia ettikleri gibi, her hangi bir organın bir takım evreler geçirerek mükemmel hale gelmesinin mümkün olmadığını, çünkü o yapının mükemmel olmadığı zaman iş görmesinin imkânsız olduğunu belirtir.

Mesela organizesi tamamlanmamış, yani bütün sistemi işler hale gelmemiş bir insan gözünde görme fiili cereyan etmez. Aynı şekilde damar sistemi teşekkül etmeden kalp tek başına faaliyet gösteremez.

Hâlbuki evrimciler, organların her safhasında iş gördüğünü, zamanla mükemmelleştiğini ileri sürerken, termodinamiğin ikinci kanunu, mükemmel olanların, kendisini meydana getiren daha küçük parçalara ve bileşenlere ayrılma eğiliminde olduğunu bildirmektedir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun