Emaneti yerine getirmeyen ebedi cehennemde mi kalır?

Tarih: 05.12.2016 - 07:42 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Emaneti yerine getirmeyenin ebedi cehennemde olduğuna dair hadisin sıhhat ve şerhi nasıldır?
- Ebedi cehennemlik midir?
- İbni Mesud (r.a) dedi ki: “Allah (c.c) yolunda şehid olarak ölmek, emanet dışındaki her günahı siler. Kişi kıyamet gününde, Allah yolunda öldürülmüş olsa bile, getirilir ve ona şöyle denir: “Sana verilen emaneti yerine getir.” Adam: “Nasıl yerine getireyim ki bütün dünya yok olmuştur” der. Aldığı emanet o sırada cehennemin dibinde görünür. Onu almak için oraya gider ve onu sırtında taşır. Fakat sırtından düşer. Ve onun peşinde ebedi olarak cehenneme yuvarlanır gider.” Ze’zen dedi ki: “Bera’nın yanına gelerek ibni Mesud’un anlattığını anlattım. Bera b. Azib şöyle dedi: “Kardeşim doğru söylüyor. Allah (c.c) şöyle buyuruyor: “Muhakkak Allah size emanetleri ehillerine vermenizi emreder.” (Nisa: 58) ayetini okudu.” (İbni Ebi Hatim, Abdurrezzak, İbni Ebi Şeybe, Ubeyd b. Hamid, İbni Munzir, Beyhaki, Ahmed Şakir bu rivayet için sahih dedi.) Rasulullah (s.a.s) şöyle buyurdu: “Emaneti muhafaza etmeyenin imanı yoktur. Sözünde ve ahdinde durmayanın da dini yoktur.” (Ahmed, İbni Hibban)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bu rivayet için bk. Beyhaki, es-Sünenu’l-kübra, 6/471.

el-Elbani, senedinde Şerik adlı ravinin hafızası zayıf olduğundan bu hadis rivayetinin zayıf olduğunu belirtmiştir. (bk. Silsiletu’l-Ahadisi’d-daife, 9/68)

- Bununla beraber, önce şu genel prensibi hatırlayalım:

İslam’da -Ehl-i sünnet alimlerinin ittifakıyla- büyük günah işleyen kimse kâfir olmaz. Kâfir olarak ölüp gidenler dışında, imanla kabre giren hiçbir mümin ebedi cehennemde kalmaz.

- Buna göre, hadiste “ebedi cehennemde kalır” ifadesini “uzun bir süre” ile tevil etmek zorunlu olur.

- “Emaneti muhafaza etmeyenin imanı yoktur…” hadisindeki ifadeler, irşada yönelik uyarıların gerektirdiği bir üsluptur. Yani, hadisin aslı manası: “Emaneti muhafaza etmeyenin kâmil bir  imana sahip değildir. Ahde vefa göstermeyen, sözünde durmayan kimse de dinin mükemmel bir derecesinde değildir.” şeklindedir.

Ancak işin önemli olduğuna dikkat çekmek için “iman-din” kavramı mutlak olarak kullanılmıştır.

Nitekim, İslam alimleri: “Camiye komşu olan kimsenin namazı ancak camide olur.” hadisini de “kâmil namaz” olarak tevil etmişlerdir. (bk. V. Zuhayli, el-Fıkhu’l-İslami, 1/344)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun