Heraklius Ebu Süfyan'a ne sordu?
- Bizan Kralı Hereaklius Ebu Süfyan'a Peygamber Efendimiz (asm) ile ilgili neler sormuş ve ne cevap almış?
- Konuyla ilgili hadisi paylaşıp açıklama yapabilir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
Bu konuyla ilgili uzun bir hadis-i şerif rivayet edilmektedir. Bunun içerisinden kısa bir bölümü aşağıya alıyoruz:
Ebû Süfyân Sahr İbni Harb (ra)’den rivayet edildiğine göre:
وعن أبي سُفْيان صخْر بنِ حربٍ رضي اللَّه عنه في حدِيثِهِ الطَّويل في قصَّةِ هِرقل أَنَّ هِرقْلَ قال لأَبي سفْيان :
فَماذَا يأْمُرُكُمْ بِهِ ؟ يَعْني النَّبِيَّ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال : قلت : يقولُ:
« اعْبُدُوا اللَّهَ وَحدَهُ ، ولا تُشْرِكُوا بِهِ شَيْئاً ، واتْرُكُوا ما يقُولُ آباؤُكمْ ، ويأْمُرُنَا بالصَّلاةِ ، والصِّدْقِ ، والعفَافِ ، والصِّلَةِ »
Herakliyus Ebû Süfyân’a Hz. Peygamber (as)’ı kastederek:
- O size ne emrediyor, diye sordu.
Ebû Süfyan der ki:
- Ben de onun bize, "Sadece Allah’a ibadet ediniz; ona hiçbir şeyi denk tutmayınız; dedelerinizin taptığı şeyleri bırakınız." dediğini, bize "namaz kılmayı, doğru ve iffetli olmayı, akrabayı görüp gözetmeyi" emrettiğini söyledim. [Buhârî, Bed’ü’l-vahy 6, Salât 1, Zekât 1, Cihâd 102, Şehâdât 28, Edeb 8, Tefsîru sûre (3) 4; Müslim, Cihâd 74]
Peygamber Efendimiz (as) hicretin altıncı yılının sonları ile yedinci yılın başlarında komşu hükümdarlara birer mektup göndererek onları İslâmiyet’e davet etmişti. Bizans Kralı Herakliyus’a da Dihye İbni Halîfetü’l-Kelbî’yi (ra) göndermişti. Herakliyus, Efendimiz’in mektubunu alınca konuyu araştırmak istemiş ve adamlarına:
- Mekke’den gelen kimi bulursanız alıp yanıma getirin, demişti.
İşte o günlerde Ebû Süfyân başkanlığında otuz kişilik bir ticaret kafilesi Şam’a giderken Gazze şehrine uğramıştı. Herakliyus’un adamları onları almış, o sıralarda Kudüs’te bulunan İmparator’un huzuruna çıkarmıştı. Herakliyus tüccarlara:
- Peygamberim diyen bu zâta içinizde soyca en yakın olan hanginiz, diye sordu. Ebû Süfyân:
- Soyca en yakınları benim, dedi. Bunun üzerine Herakliyus ile Ebû Süfyân arasında uzun bir konuşma geçti (bk. Buhârî, Bed’ü’l-vahy 6). Bu arada Herakliyus ona Peygamber Efendimiz (asm)’in ailesine, hayatına, ahlakına, ona inanan kimselerin durumuna dair pek çok soru sordu. Aldığı cevapları yine onların yanında değerlendirdi ve:
- Eğer dediklerin doğruysa, o zat şu ayaklarımın bastığı yerlere yakında sahip olacaktır. Zaten onun ortaya çıkacağını biliyordum, ama sizden olacağını tahmin etmiyordum. Onun yanına varabileceğimi bilsem, kendisini görebilmek için her türlü zahmete katlanırdım. Yanında olaydım, hizmetinde bulunur ve ayaklarını yıkardım, dedi.
Daha sonraki bir gün Herakliyus ileri gelen Hristiyanları sarayında topladı ve onlara Peygamber Efendimiz (asm)’in gönderdiği mektubu okudu. Onların bu teklif karşısında âdeta dehşete kapıldıklarını görünce: “Sizi denemek için böyle yaptım ve dininize ne kadar bağlı olduğunuzu gördüm.” diyerek meseleyi kapattı.
Demekki Peygamber Efendimiz (asm) insanlara iman ve ibadet esaslarını anlatıp bu esaslara uymalarını istediği gibi, doğruluk, iffet ve akrabaları koruyup gözetmek gibi ahlak esaslarını da öğretiyordu. Araplar eskiden beri yalan söylemeyi sevmezlerdi; doğru sözlü olanlara değer verirlerdi. İffet duygusu pek zayıflamış olmakla beraber, iffetli yaşayanlara saygı gösterirlerdi.
Asıl konumuz olan akrabalık duygusuna gelince, bu özellik onlarda ileri derecede gelişmişti. Bir kabileyi meydana getiren fertlerin hemen hemen tamamı birbirinin akrabasıydı. Akrabaları için çekinmeden canlarını verirlerdi.
Her devirde yaşaması gereken iyi ve güzel her şeye sahip çıkan İslâmiyet, doğruluk, iffet ve akrabaları koruyup gözetme huylarını yaşatmaya devam etti.
Buna göre;
- Güzel dinimizin insanlardan istediği birinci görev; yalnız Allah’a inanıp ibadet etmeleri, ona hiçbir şeyi ortak koşmamaları, inanç konusunda taklitçiliği bırakmaları ve doğruyu bizzat arayıp bulmalarıdır.
- Onlardan beklediği ikinci görev; doğru, dürüst, iffetli olmak ve akrabaya sahip çıkmak gibi ahlak esaslarına uymalarıdır. (bk. Riyazü’s-Sâlihîn Tercüme ve Şerhi, Peygamberimizden Hayat Ölçüleri, Erkam Yay., Hadis No: 329)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet