Ebu Süfyan bin Harb ve Ebu Süfyan bin Haris farklı kişiler midir?

Tarih: 25.07.2013 - 02:06 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu iki sahabeyi genelde aynı kişi zannediyorlar gerçekten öyle midir?

- Bu sahabeler birbirlerinden farklı ise özet bir bilgi verebilir misiniz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Evet, farklıdır.

Ebu Süfyan b. Haris, Peygamberimiz (asm)'in amcasının oğlu ve süt kardeşidir. Mekke'nin fethinden önce Müslüman olmuştur.

Mekke'nin fethinden başka Huneyn Gazvesi ve Tâif Muhasarası'nda bulundu. Huneyn Gazvesi'nde Hz. Peygamber (asm)'in etrafında kimsenin kalmadığı bir sırada Ebû Süfyân Resû­lullah'ın katırının yularına yapışarak ya­nından ayrılmadı. Hz. Peygamber bun­dan dolayı kendisine dua etti. Resûl-i Ekrem vefat ettiğinde Ebû Süfyân söy­lediği mersiyelerle üzüntüsünü dile ge­tirdi.

Akrabaları arasında Hz. Peygamber (asm)'e çok benzeyen beş kişiden biri olan ve namaz kılmaktan derin haz duyan Ebû Süfyân ölümünden üç gün önce kabrini kazıp hazırladı. Müslüman olduktan son­ra hiçbir günaha bulaşmadığını söyledi­ği ve öldüğü zaman kendisi için ağlan­mamasını vasiyet ettiği rivayet edilir.

Ebu Süfyan b. Harb ise, Peygamberimizin (asm) eşi Hz. Ümmü Habibe’nin babasıdır. Kureyş kabilesinin resilerindendir.

Hz. Peygamber (asm)'in kâtipleri arasında yer alan Ebû Süfyân, Resûl-i Ekrem'den bazı hadisler rivayet etmiştir. Kendisinden, Herakleios ile yaptığı konuşmayı rivayet eden İbn Abbas'tan başka oğlu Muâviye ve Kays b. Ebû Hâzim'in de rivayette bulunduğu bilinmektedir.

Sünnî kaynaklan Ebû Süfyân'ın İslâ­miyet'i kabul ettikten sonra samimi bir Müslüman olduğunu belirttiği halde, da­ha ziyade Şiî müellifler bunun aksini id­dia ederler. Hatta onun bir münafık ve zındık olduğunu, Hz. Peygambere inan­madığını, Lâedriyye mezhebini benim­sediğini ileri sürenler de vardır.

Süleyman Essop Dangor, Ebû Süfyân hakkında bilgi veren bazı tarihçilerin ona karşı düşmanca dav­randıklarını ve objektif bilgi vermedik­lerini söyler.

Ebû Süfyân'ın ilerlemiş yaşına rağmen Suriye'deki fe­tihlere katılması, Yermük'te Müslüman askerleri cesaretlendirmesi, onun aley­hindeki iddiaların kasıtlı olduğunu gös­termeye yeterlidir.

Ayrıca Sünnî kaynak­larının, İslâmiyet'i gönülden benimseme­yen bir kişinin daha sonra samimi bir Müslüman olduğunu kaydetmeleri de mümkün görünmemektedir. (bk. TDV İslam Ansiklopedisi, Ebu Süfyan md.)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun