Çocuklara gelen musibetler için dua etmeye gerek yok mu?

Tarih: 21.11.2016 - 10:02 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Filistin'de çocuklara gelen musibet ve belalar için dua etmeye gerek yok mu?
- İmtihan ciheti olduğu için çocuklara gelen musibetlere Allah dünyada müdahale etmiyor diyorsunuz. Allah hiçbir şeye mi karışmıyor?
- Başımıza gelen kötü olaylara, hastalıklara, kazalara vesaire karışmıyorsa, Filistin'deki çocukların ya da bizim dua etmemize ya da önlem almamıza gerek yok o zaman eğer imtihan olacak ise başımıza gelecek şeye imtihan olduğu için dünyada zaten Allah karışmıyormuş.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Önce şunu belirtelim ki, dua bir ibadettir. Hadisin ifadesiyle “Dua ibadetin özüdür.” (Tirmizi, Daavat, 1)

Bu dua ibadetinin vakti ise, musibetler ve sıkıntıların olduğu vakitlerdir. O  halde  beş vakit namazı belirlenmiş zamanlarda eda ettiğimiz gibi, dua ibadetini de vakti gelince eda edeceğiz.

Dua, bizim Allah’a olan imanımızın bir parametresidir. Her konuda her zaman Allah’a yalvarıp yakaran kimse, bu tavrıyla -her şeyin dizgini elinde, her şeyin anahtarı yanında, ilim ve kudretiyle her yerde hazır ve nazır olan- Rabbine karşı imanını, güvenini ve ihtiyacını seslendirmiş olur.

Bu ehemmiyetli hakikat içindir ki, ayette

“De ki, eğer duanız olmazsa Rabbim ne diye size değer versin ki.” (Furkan, 25/77)

mealindeki tonlu ifadeye yer verilmiştir.

- Allah amipten gergedana, atomdan Herkül burcuna, iğneden ipliğe karışmadığı, müdahale etmediği hiçbir şey yoktur. Allah’ın iradesi dışında bir zerrenin hareket edebileceğini düşünen kimse, İslam’ın itikadi yurdundan sürgün edileceğinden şüphe etmemek gerekir.

- Bizim sözlerimiz ya meramımızı aktaramamış yahut muhataplarımız tarafından anlaşılamamış ya da bilerek veya bilmeyerek yanlış yorumlanmış olabilir.

Mesela, çocuklara gelen musibetlere Allah dünyada müdahale etmiyor diyorsunuz” iddiası, bu yanlış anlamanın veya anlatmanın açık bir örneğidir. Böyle bir ifadeyi kullanmadık .Eğer sitemizde varsa, lütfen ilgili yeri bize gönderin, -önce Dinden sonra da sizden- bin defa özür dileyelim ve hatamızı da düzeltelim..

“Allah’ın ilmi-bilgisi dışında bir tek yaprak bile düşmez.” (Enam,6/59),

“Şüphesiz güldüren de ağlatan da Odur. Öldüren de yaşatan da Odur.” (Necm, 53/43-44)

mealindeki ayetlerin açık ifadeleri ortada iken, aksini düşünmek bir mümine elbette yakışmaz..

- Bizim konuyla ilgili olarak sitede ifade ettiğimiz bilginin çerçevesi şudur:

“Allah imtihanı kazandıran işlerin yapılmasına izin verdiği gibi, kaybettiren işlere de izin verir. Eğer Allah, katilin elinden tutsa, hırsızın elinden tutsa; dedikodu yapan, gıybet eden, fitne fesadı teşvik eden insanların ağzına kilit vursa, bu takdirde açılan imtihanın kaybedeni olmaz ve imtihan, imtihan olmaktan çıkar. O halde, güzel işler yapan kimselere fırsat verildiği gibi, kötü işler yapan kimselere de fırsat verilmesi adaletin gereğidir.”

- Bu ifadelerde yer alan “izin vermek” ve “fırsat vermek” sözleri Allah’ın müdahalesini gösteren birer vurgudur.

Bunun açılımı şudur:

Allah katile izin verdiği için katletmiştir. İzin vermeseydi, cinayeti işleyemezdi. Dileseydi bütün İsrail askerlerini bir anda yok eder ve hiçbir Filistinli çocuk ölmezdi, Bunu dilememiştir, çünkü “cennet adam istediği gibi, cehennem de adam ister.”

Cennete gitmenin yollarından biri de semavi, arzi ve beşeri musibet ve sıkıntılardır. Cehenneme götüren servislerden biri de adam öldürmek, haksızlık ve  hırsızlık yapmaktır.

Hiçbir konuda icadi noktalar dediğimiz yaratmaya muhtaç işlerden bir kırıntı bile Allah’ın ilmi, kudreti ve iradesi dışında olamaz. Bunun aksini düşünmek şirktir.

Bu konuda nirengi noktayı belirleyen soru şudur:

“Allah neden bazı insanların -özgür iradeleriyle- kâfir olmasına, katil olmasına, hırsız olmasına, bazılarının öldürülmesine, işkence edilmesine izin veriyor,  fırsat veriyor?..”

Bunun cevabı ise, -sitemizden alıntıladığımız- yukarıdaki ifadelerimizde ve sitemizdeki daha başka cevaplarımızda vardır.

- Son olarak şu noktaya da işaret edelim ki,  “filan adam falan adamı öldürdü” şeklindeki ifadeler görünürdeki eyleme bakılarak mecaz bir şekilde kullanılan kısa metafordur. Zira yukarıda meali verilen ayette ifade edildiği üzere, öldürme işi yaratmayı gerektiren bir fiil olduğu için yalnız Allah’a aittir.

İnsanların yaptığı ise, öldürücü darbe ile kişinin ölmesine teşebbüs etmekten ibarettir. Tabii ki, katil bu teşebbüsünün cezasını çekecektir.

“Yağmur yağdı, adam öldü.” ifadeleri de birer mecazdır. Gerçekte yağmuru yağdıran da insanları öldüren de Allah’tır.

Umarız fazla uzatmamak için kısa kestiğimiz bu açıklama, Ehl-i sünnet akidesinin inceliklerinin anlaşılmasına katkı sağlar.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun