Bir peygamber, şimdi gidin de hangi tanrıya istersiniz ona tapın, der mi?

Tarih: 14.12.2015 - 11:18 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Zümer suresi 15. ayette Hıristiyanlara şimdi gidin de hangi Tanrıya istersiniz ona tapın diyor.
- Peygamberin insanları doğru yola çekmesi gerekmiyor mu?
- Neden onları diğer yola yönlendiriyor?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetlerin mealleri:

De ki (o putperestlere): "Ben, kendisine içten bir inanç ve bağlılık göstererek yalnız Allah'a ibadet ederim. Artık siz de O'nun dışında dilediğinize tapın bakalım!”

De ki: “Asıl hüsranda olanlar, kıyamet gününde hem öz benliklerini hem de yakınlarını kaybedecek olanlardır. Bilesiniz ki kesin hüsran işte budur!” (Zümer, 39/14-15)

Peygamber, Allah'ın bildirdiği hükümleri eksiksiz yanlışsız duyurduğu gibi, bizzat kendisinin de bu hükümleri yerine getirmekle yükümlü olduğunu, aksine davranırsa cezalandırılacağını açıkça ortaya koymuştur.

Buna rağmen Kur'an'ın muhatapları Allah'ı bırakıp sahte tanrılara tapmaya devam edeceklerse, yapılacak bir şey yoktur.

Ayetteki “Artık siz de O'nun dışında dilediğinize tapın bakalım!” cümlesi bir uyarı ve tehdit ifadesidir. Bu uyarıyı dikkate almayanların akıbeti sadece “hüsran” (zarar, ziyan, kayıp) olacaktır.

Demek ki, bu ifadenin, bir emir değil, aksine bir yasaklama manasında olduğunda şüphe yoktur. Buna göre sanki Allah Teala şöyle demek istemiştir: “Allah’ın varlığına ve birliğine riayet etmenin gerektiğini anlatışımız zirveye ulaşınca, artık bundan sonra sizler kendinizi daha iyi tanırsınız.”

Daha sonra Allah, bu ifadenin alabildiğine bir yasaklama olduğunu, Asıl hüsranda olanlar, kıyamet gününde hem öz benliklerini hem de yakınlarını kaybedecek olanlardır.” ifadesiyle bildirmiştir. Çünkü bunlar, daha büyüğü tasavvur edilemez bir helake düşmüşlerdir.

Yine bunlar mensuplarını, çoluk-çocuklarını da zarara sokmuşlardır. Çünkü eğer onlara tabi olan bu kimseler de cehennemliklerdense, bunlar kendilerini ziyana soktukları gibi, onları da ziyana sokmuşlar demektir. Yok eğer bunlar cennetliklerdense, bunlar, berikilerden artık kesinlikle bir daha dönüşü olmayan bir ayrılışla ayrılmışlardır. (bk. İbn Atıyye, Râzî, ilgili ayetlerin tefsiri)

Demek ki, “Artık siz de O'nun dışında dilediğinize tapın bakalım!” ayeti, emir değil; uyarı, ikaz, tehdit, korkutma ve yasaklamadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun