Ayetler bitmeden, nasıl biliniyordu haram kılınan şeyler?

Tarih: 20.07.2025 - 20:12 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Enam suresi 119. ayette, nelerin haram kılındığını daha önce anlatıldığı yazıyor. Enam suresi, Kuran’da 6. ama inişte 55. sırada. 55. sureye gelene kadar nelerin haram kılındığının geçtiği bir sure yok. 2. sure olan Bakara suresinde geçiyor ama o da iniş sırasına göre 92. sıra. Gene Maide suresinde geçiyor ama o da Kuran’da 5. ini̇şte 110. sure.
- Yani Kuran kitap haline gelip Mushaf sırasını almadan ve Enam suresi inmeden önce nasıl biliniyordu haram kılınan şeyler?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu konuyu birkaç madde halinde izah etmekte fayda vardır:

a) İmam Ebu Mansur el-Maturidi’ye göre, bu ayetin nüzul sebebi şudur:

Bazı Müslümanlar zahitlik yapıp bazı güzel yiyecekleri de yemezlerdi. Bunun üzerine “Allah size haram kıldığı şeyleri açıkça beyan etmiştir.” (bk. Enam, 6/119) mealindeki ayet nazil olmuştur.

Bu hükmün beyan edildiği mufassal ayet ise,

“De ki: Bana vahiy olunan yerde -yiyenler için- haram kılınan bir şey görmüyorum. Yalnız ölü olan leşin, akan kanın ya da pislik olan domuz etinin veyahut da -bir fasıklık olan- Allah’ın dışındaki bir varlık adına kesilen hayvan eti bunun dışındadır / bunlar haramdır…” (Enam, 6/145) mealindeki ayettir.

Bunların dışında kalanlar ise helaldir. (bk. Tefsiru’l-Menar, Mehasinu’t-Tevil, Alusi, Enam 119. ayetin tefsiri)

b) Diğer bir görüşe göre, haram olan yiyecekleri bildiren mufassal ayet; Maide suresinin “Size ölünün leşi, akan kan, domuz eti ve Allah’ın dışında bir varlık adına kesilen hayvan eti haram kılınmıştır.” mealindeki 3. ayetidir.

Fakat bu görüş Mekki ve Medeni sureler bakımından itiraza uğramıştır. Ama Enam suresindeki 119 ve 145. ayetin karşılaştırılmasında bir sakınca yoktur. Çünkü aynı surede öncelik ve sonralık zararı olmaz. (bk. Alusi, a.g.y)

c) Razi’ye göre de tefsircilerin büyük çoğunluğuna göre, bu “mufassal” ayet Maide suresinin 3. ayetidir. Ancak kendisi de -Alusi’deki gibi- Mekki-Medeni sureler itibariyle bunun sahih olmadığını bildirmiştir. Ona göre, sahih olan yorum bu mufassal ayetin Enam 145. ayet olduğunu belirten yorumdur. Bu da Alusi’deki bilgileri içermektedir. Doğrusu Alusi, Razi’ye uymuştur. (bk. Razi, ilgili yer)

d) İsmail Hakkı Bursevi de Razi’yi takip etmiş ve onun benimsediği görüşü desteklemiştir. (bk. Bursevi, İlgili yer)

e) Diğer bir görüşe göre, burada işaret edilen ve haramın ne olduğunu bildiren “mufassal” yer, gayr-ı metluv bir vahiydir. (bk.Razi, Alusi, İbn Aşur, ilgii yer)

Buna göre, bu haramın tafsili herhangi bir ayette değil, bir hadisle tespit edilmiştir. Hadiste bildirildikten sonra Kuran’da da yer almıştır. (bk. Mehasinu’t-tevil, ilgili yer).

f) Hülasa: Bizim onlarca tefsir kaynaklarından edindiğimiz bilginin neticesi şudur:

İlgili ayette, haramların bildirildiği “mufassal” yerin kendisi açıkça belirtilmemiştir.

Maide 3 ve Enam 145. ayetlerin bu konudaki tevilleri pek isabetli görünmemektedir.

Geriye kalan ve itiraza uğramaktan en uzak görünen tevil, bu hükmün ayetlerin dışında bir vahy-i gayri metluv olan hadisle bildirilmiş olmasıdır. Daha sonra vahy-i  Metluv da vahy-i gayri metluvdaki bilgileri tekrarlamış ve onu tasdik ederek pekiştirmiştir.

Bununla beraber, şöyle bir sünûhatımız da vardır:

Acaba Cenab-ı Hak, bu ayetin hükmünü tafsil ettiği yerin Maide suresi olmasında şöyle bir hikmet aranabilir mi?

Allah Maide suresinin Medeni, Enam suresinin Mekki olduğunu bildiği halde, böyle bir üslubu kullanmakla Kuran’ın tertibinin de vahiy ile tespit edilip tevkifi olduğunu bildirilmesinde fazladan bir bilgi hikmeti bulunmaz mı?

Maide suresinin sondan 118. ayeti ile Enam suresinin 119. ayetinin ne kadar bir sinyal verdiğini de görmek mümkündür.

En doğrusunu Allah bilir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun