Hızır orucu diye bilinen rivayet sahih midir?

Tarih: 16.12.2015 - 01:37 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Hızır Orucu diye bilinen rivayetin sıhhati ve tahrici nedir?
İbn-i Abbas (r.a.), rivâyeten anlatıyor:
"Hasan ve Hüseyin (r. anhümâ), küçükken hastalanmışlardı. Peygamber (s.a.v.) Efendimiz, ashâb-ı kirâmdan bir kaç kişi ile torunlarını ziyârete gittiler. Bu esnâda ziyâretçilerin bazıları, Ali (r.a.)’a:
“Yâ Alî, çocukların için bir nezir yapmak istemez misin?” dediler. Hz. Alî ve Hz. Fâtımâ (r.anhümâ) da, Allâh (c.c.)’ın rızâsını taleb ve O’na şükretmek ve çocuklarının şifâ bulmasını Cenâb-ı Hakk’dan niyâz etmek üzere üç gün oruç tutmayı nezir ettiler. Derken çocukları hastalıktan kurtuldular. Bunlar da oruçlarını tutmaya niyet edip oruca başladılar. Fakat iftar için yiyecekleri yoktu. Alî (r.a.), Hayberli Şem’un isminde bir yahûdîden üç gün iftar edebilmek için ödünç olarak üç çömlek arpa aldı. Fâtıma (r. anha), arpanın bir çömleğini öğütüp kendi âdetleri kadar, yâni beş tanecik ekmek yaptı. Akşam olup iftarı bekliyorlardı. O sırada bir fakir miskin gelip:
"Es-selâmü aleyküm Yâ Muhammed ehl-i beyti! Ben müslüman bir fakîrim. Beni doyurunuz ki, Allâh sizleri cennet sofraları ile doyursun.." dedi. Onlar da derhal sofralarındaki ekmekleri, bu fakir miskine ikrâm ettiler. Böylece hepsi de bir lokma almadan, sofralarındaki ekmekleri fakir miskine verdiler, kendileri de su ile iftar ettiler. ..
Derken kapıya bir yetîm geldi: "Es-selâmü aleyküm Yâ Muhammed ehl-i beyti! Ben muhâcir çocuklarından bir yetîmim. Babam Akabe Harbi’nde şehîd oldu. Beni doyurunuz, ne olur beni doyurunuz! Allâh da sizleri cennet taamlarıyla doyurur.." dedi. Onlar da, ekmeklerini bu yetîme ikrâm ettiler ve yine suyla iftâr ederek o akşam da aç yattılar. ...... (Uzun olduğu için kısalttım) (H. Cemâl Öğüt, Fâtımatü’z-Zehrâ, s: 162-163)

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Bazı müfessirler, herhangi bir tahlil yapmadan Dehr/İnsan suresinin 7 ve 8. ayetlerinin açıklamasını yaparken bu rivayete yer vermişlerdir. (bk. Sa’lebi, Beğavi, Zemahşeri, Razi, Hazin, ilgili ayetlerin tefsiri)

- Ancak, bazı alimler, bu hadisin “münker” (kabul edilemez) olduğunu belirtmişlerdir. (bk. İbn Kesir, es-Siretu’n-Nebviye, 4/649; el-Bidaye Ve’n-Nihaye, 5/351; Hakim-i Tirmizi, Nevadiru’l-Usul, 44. bölüm)

- Kurtubi de bu rivayetle ilgili Hakim-i Tirmizi’nin sözlerine yer verdikten sonra, kendisi de bu hikayenin uydurma olduğuna işaret etmiştir. (Kurtubi, İlgili ayetin tefsiri)

- İbnu’l-Cevzi, İbn Aşur ve Alusi de bu haberin uydurma olduğunu belirtmiştir. (bk. İbn Aşur, Alusi, ilgili ayetlerin tefsiri, İbnu’l-Cevzi, el-Mvduat, 1/390-391)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun