Avl ve reddiyede miras payları değişiyorsa, Allah’ın koyduğu sınır değişmiş mi oluyor?
- Avl ve reddiye ile ilgili sitenizdeki yazıyı okudum ancak aşağıdaki sorulara cevap bulamadım bu soruları tekrar tatmin edici bir şekilde cevaplar mısınız Ateistlerin bu iddiasına cevap verir misiniz? Ateistlerin iddiası:
- Avl ve reddiye yöntemi Hz. Ömer döneminde icad edilmiştir.. Kuran’daki oranları değiştirip bu yöntemi bulan Hz. Ömer hangi cesaretle bunu yapmış.. sonuçta Kuran’da oranlar yazıyor. Farz edelim ki Kuran’da yazan oranlar Allah’ın sınırları... Yanı kesin bir şey söylenmemiş.. .
- Böylesine önemli bir hatayı neden Allah daha önceden fark edememiş?
- O zaman neden Hz. Muhammet bu meseleyi açıklamamış ta aradan onlarca yıl geçip öldükten sonra Hz. Ömer bu hatanın farkına varıyor ve kendi bir şeyler icad ediyor…
Değerli kardeşimiz,
AVL meselesi:
Bir miras hukuku terimi olarak avliye: Hisseleri ayet ve hadislerde belirlenen ashabu'l-ferâizin hisseleri toplamı, asıl meselenin ortak paydası (mahreci)'ndan büyük çıkarsa böyle meseleye "avl" veya "avliye" denir.
Burada hisseler toplamı mahrec kabul edilerek, bu eksiklik her vârise hissesi oranında yansıtılır. Başka bir deyimle hisseleri o nisbette azalmış olur. Ancak varisler Kur’an’da belirlenen “paylar”dan farklı bir şey almazlar.
- Avliye meselesine bir örnek: Vefat eden bir kadının mirasçı olarak; kocası anası ve iki tane öz kız kardeşi bulunsa miras hisseleri ve taksimi şöyle olur. Koca ikide bir; ana altıda bir; iki kız kardeş birlikte üçte iki hisse alırlar. Bu meselede ortak payda 6, hisseler toplamı ise 8 olur. 6 ortak payda ile 8 hisseyi vermek matematik bakımından mümkün olmadığından, hisseler 8 üzerinden verilir.
Dikkat edilirse, burada her varis Kur’an’da belirlenen payını almıştır.
Bundan anlaşılıyor ki, Kur’an’da bazı varislerin payları -oranları itibariyle-belirlenmiştir. Şayet matematik açısından bir miras (mahreç) bölünmeyecek durumda ise, bunu bölüşülebilir bir mahrece çıkarmak gerekir. Bu yeni mahreçten de herkes, Kur’an’daki payının oranına göre miras alacaktır.
- Mesela: Kur’an’da bazı payların oranları şöyle tespit edilmiştir:
(Annenin payı:) "Eğer kardeşleri varsa, anasının hissesi altıda birdir." (Nisa, 4/11)
(Kocanın payı:) "Eğer çocukları yoksa, karılarınızın geriye bıraktıklarının yarısı sizindir."( Nisa, 4/12)
(Birden fazla kardeşlerin payı:) "Eğer (kardeşler) birden fazla olurlarsa, üçte birde ortaktırlar." (Nisa, 4/12)
Buna göre; anneye: 1/6 ; kocaya: 1/2 = 3/6 ; 3 kardeşe (toplam): 1/3 = 2/6
Görüldüğü gibi bu meselede toplam 6/6 = 1 çıkıyor. Yani pay ile payda eşittir. Ve miras aynen ayette yazılı olan oranlarıyla paylaştırılabiliyor.
Avliye meselesinde de Kur’an’da “belirlenen payların oranı” olduğu gibi korunmaktadır. Sadece eksik kalan payda, çoğaltılarak pay’a eşitleniyor.
Bir örnek verecek olursak: Bir kimse ölür de arkasında üç kız çocuğu, anne, baba ve bir eş bırakırsa; kurala göre, bu miras 24 pay halinde bölüşülür.
Üç kız çocuğuna (toplam): 2/3 = 16/24 (Nisa:11)
Anneye: 1/6 = 4/24 (Nisa:11)
Babaya: 1/6 = 4/24 (Nisa:11)
Karısına: 1/8 = 3/24 (Nisa:12)
Toplam: 27/24
Ve bu taksim, tamamlanmamıştır. Çünkü payda, paydan eksiktir. Bu durumda eksik kalan payda, çoğaltılarak paya eşitleniliyor. (Bu yüzden bu işleme "avliye" denmiş. "avl", yükseltme, çoğaltma anlamına geliyor.)
Yani 24 sayısı, 27'ye dönüştürülüyor ve taksim 27 paydası üzerinden yapılır:
Üç kız çocuğuna (toplam): 2/3 = 16/24 => 16/27 Anneye: 1/6 = 4/24 => 4/27 Babaya: 1/6 = 4/24 => 4/27 karısına: 1/8 = 3/24 => 3/27
toplam: 27/24 => 27/27
Bu örnekte açıkça görüldüğü gibi, Avliye’de hiç bir surette Kur’an’da tespit edilen pay oranları asla değişmemektedir.
Reddiye meselesi, avliyenin zıddıdır. Avl ile farz/pay sahiplerinin payları noksanlaşır, red ile artar. Ayrıca avl'de payların toplamı meselenin mahrecinden fazla olur. Red'de ise azalır. Farz sahibleri paylarını aldıktan sonra meselenin mahrecinden red olunur. Burada da Kur’an’da “belirlenen payların oranı” değişmemektedir. İlk bölüşmeden fazla kalan miras mahreci, pay sahiplerinin aldığı pay oranlarına göre yeninden taksim edilir.
- Ne AVL ne RED meselelerinin hiçbiri, Kur’an’da belirtilen “pay oranları”ndan farklı bir sonuca götürmez. Hepsi de aynı çerçevede hesaplanıp taksim edilir.
Miras konusunun işlendiği Nisa suresinin 12. ayetinin son cümlesi, “Allah Alimdir, Hakimdir/her şeyi, hakkıyla bilir, her şeyi hikmetle yapar.” mealinde olması, özellikle miras konusunun son derece ilmi ve hikmetli bir hesaplama sistemi olduğuna vurgu yapılmıştır.
Surenin “İşte bunlar Allah’ın sınırlarıdır.” mealindeki 13. ayetin bu ifadesinde ise, Kur’an’da miras konusunun sınırları çizildiği, hesaplama tablosunun ölçüleri verildiği, yapılacak hesaplamaların bu ölçüler dışına taşınmaması gerektiğine işaret edilmiştir.
Yoksa, Avliye ve Reddiye gibi meselelerin ortaya çıkmaması gerektiğine dair hiçbir ifade yoktur. Nitekim, İslam tarihi boyunca, “FERAİZ” adıyla bilinen eserlerde yer alan bütün miras hesaplamalardan hiçbiri Kur’an’da verilen ölçüler dışına asla çıkmamıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Miras paylaşımında eksik veya fazla çıkması: Avl (avliye) ve reddiyye konularını izah eder misiniz?
- Reddiyenin uygulanmasını gösteren hadisler var mı?
- Mirasta farklı uygulamalar, nasıl açıklanabilir?
- Nisa Suresi 11. ayete göre, vefat edenin mirasından annesi ne kadar alır?
- AVL, AVLİYE
- ÂDİLE
- Miras hukukunda yanlışlık var mıdır?
- Miras oranları sabit mi, nisbi mi?
- Ayete, çocuğu ve anne-babası olmayan demek yanlış mı?
- Kuran’daki miras ile ilgili hesaplamalar yanlış mı?