Ayete, çocuğu ve anne-babası olmayan demek yanlış mı?

Tarih: 23.10.2024 - 10:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Nisa suresine göre miras paylaştırma problemi, "çocuğu ve babası olmayan" ifadesi "çocuğu ve ebeveyni olmayan" şeklinde yorumlanarak çözülebilir mi?
* Avliye meselesine örnekler:
- Vefat eden bir kadının mirasçı olarak; kocası anası ve iki tane öz kız kardeşi bulunsa miras hisseleri ve taksimi şöyle olur. Koca ikide bir; ana altıda bir; iki kız kardeş birlikte üçte iki hisse alırlar. Bu meselede ortak payda 6 hisseler toplamı ise 8 olur. 6 ortak payda ile 8 hisseyi vermek matematik bakımından mümkün olmadığından, hisseler 8 üzerinden verilir.
- Avliye konusunda sitenizde böyle bir örnek vermişsiniz. Örnekte babası olmayıp sadece annesi olan birinin "Miras, çocuğu ve babası olmayan bir erkeğe yahut kadına aitse ve onun da erkek, yahut kız kardeşi varsa her birinin hakkı, altıda birdir. Bunlar birden fazlaysa, mirasçının vasiyeti yerine getirilip borcu ödendikten sonra kalan malın üçte birine ortak olurlar ve kimsenin de zarar görmemesi gerekir." emri gereğince kardeşlerine üçte iki hisse verilmiş. Ayetteki "babası olmayan" ifadesi "anne babası olmayan" şeklinde yorumlanıp mirasçının annesi sağ olduğu için kardeşlere üçte iki hisse vermeyerek bu sorun çözülebilir mi?
- Sadece "babası olmayan" denip annenin durumundan bahsedilmemesi kulağa tuhaf geliyor.

Cevap

Değerli kardeşimiz,

İlgili ayetin meali şöyledir:

“Senden fetva istiyorlar. De ki: 'Allah, babası ve çocuğu olmayan kimsenin mirası hakkındaki hükmü şöyle açıklıyor: Eğer çocuğu olmayan bir kimse ölür de onun bir kız kardeşi bulunursa, bıraktığının yarısı bunundur. Eğer (ölen) kız kardeşin çocuğu yoksa erkek kardeş de ona vâris olur. Kız kardeşler iki tane olursa, bıraktığının üçte ikisi onlarındır. Eğer erkekli kadınlı daha fazla kardeş varsa, erkeğin hakkı iki kadın payı kadardır. Yanılmayasınız diye Allah size açıklama yapıyor. Allah her şeyi bilmektedir.'” (Nisa, 4/176)

a) Rivayete göre, bu ayet Hz. Peygamber’in (asm) Veda haccına hazırlandığı günlerde veya ondan birkaç ay önce, ağır hasta olan Cabir b. Abdullah’ın sorusu üzerine vahyedilmiştir. Çünkü Cabir’in babası ve çocukları yoktu, buna karşılık dokuz tane kız kardeşi vardı. (Müsned, I, 26,38; Buhârî, Vudû, 44; Merdâ, 21; Müslim Ferâiz, 8; Taberî, VI, 41)

Buna göre olmuş bir vakayı çözmek üzere inmiştir. Bu rivayette olduğu gibi ayetin metninde “ebeveyn” yani anne-baba anlamına gelen herhangi bir ifade yoktur.

b) Sorudaki tasavvura uygun olarak “ebeveyn”in içinde bulunduğu bir olay da söz konusu olabilir. Hem annesi hem de babası vafat etmiş bir kişi de olabilir. Bu tarzdaki bir miras taksimi “Avliye” olmaktan da kurtulabilir. Fakat ayetin açıkladığı miras taksimini gerektiren hikmet bir vukuattır. Vaki olan bir hususun tahmini tasavvura dayanan hayali bir senaryo ile yer değiştiremez.

c) Bakabildiğimiz kadarıyla tefsir kaynaklarında da “baba” yerine “ebeveyn” ifadesi seslendirilmemiş.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 85
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun