"And olsun senden önce de peygamberler gönderdik ve onlara da eşler ve çocuklar verdik..." (Ra'd, 13/38) ayetinin iniş sebebi, Yahudilerin, Peygamberimizin çok evliliğine yaptıkları itiraz mıdır?

Tarih: 05.01.2010 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sorudaki hususu, bu ayetin nüzul sebebi olarak belirten bazı tefsirler vardır. (bk. Beğavî, Alusî, ilgili ayetin tefsiri) Ancak bunu hikaye eden el-Kelbî, rivayet açısından zayıf kabul edilmektedir.

Bu sebeple olacak ki, Taberî ve İbn Kesir gibi ünlü müfessirler, böyle bir nüzul sebebine yer vermemişlerdir.

Bununla beraber, İbn Aşur’un da ifade ettiği gibi, Rad Suresi Mekke’de inmiştir. O zaman Yahudilerle bir bağlantı söz konusu değildir. Böyle bir nüzul sebebi olsa olsa, bazıların dediği gibi müşrikler tarafından yapılan itirazlardır. Bununla beraber, Hz. Peygamber (a.s.m)’in Mekke’de sadece Hz. Hatice ile evli olduğu göz önünde bulundurulursa, Onun evliliğine böyle bir itirazın yapılması pek makul olmadığı anlaşılır.

Diğer bir husus, Yahudilere gelmiş peygamberlerin evlilikler,i eş ve cariyeler olarak kat kat fazla olduğu bilinmektedir. Bu sebeple, Yahudilerin böyle bir iddiada bulunmaları -şayet doğru ise- “ağızların söylediğini kulakların duymadığı” cinsten bir garabet arzetmektedir.

Mekke'li Müşrikler, peygamberin insan üstü varlık olacağını sanıyordu. Hz. Muhammed (asm)''in eş ve çocukları olduğu için, onun peygamberliğine itiraz ediyorlardı. Oysa Kur'ân-ı Kerîm beşerî özellikler bakımından peygamberlerin insan üstü varlıklar olmadığını, onların da birer insan olduğunu, eş ve çocukları bulunmasının peygamber olmaya engel teşkil etmediğini haber vermektedir.

Nitekim Furkân Sûresi'nin 7. âyetinde bildirildiği gibi, kâfirler şöyle diyorlardı: “Bu ne biçim peygamber yemek yiyor, çarşılarda dolaşıyor! Ona bir melek indirmeli, kendisiyle birlikte o da uyarıcı olmalıydı." İşte onlar Hz. Peygamber (asm)'in bir beşer gibi davranmasını yadırgıyor; onun insanüstü, beşer üstü niteliklerle donatılmış olmasını bekliyorlardı.

Hâlbuki peygamberler de birer insandır. Bu bakımdan beşer olmanın gerekli kıldığı meşru davranışları yapacaklardır. Onlar da yer-içer, ticaret yapar, devlet idare eder, evlenip çocukları olur. Onların bu ifadelerine karşı cevap Ra'd 38. âyetin ilk bölümü; diğeri de Furkân 20. ayettir:

"Senden önce gönderdiğimiz bütün peygamberler de şüphesiz yemek yerler, çarşılarda dolaşırlardı."

Şimdi âyetlerden çıkaracağımız netice şudur:

Yüce Allah bütün insanlara, özellikle mü'minlere Hz. Peygamber (asm)'in bir beşer olduğunu, onun için Yahudilerin Hz. Üzeyir (as)''i, Hristiyanların da Hz. İsâ (as)'yı tanrılaştırdıkları gibi Hz. Muhammed (asm)'i de tanrılaştırmanın şirk olacağını öğretmektedir.

Âyetin açık delâletinden anlaşıldığı üzere, peygamberler de bizim gibi, erkekle dişinin evlenmesinden doğan insanlardır. Onlar da yemek yerler, su ve meşrubat içerler, evlenirler, uyurlar, alım-satımda bulunurlar. Bütün bu ve benzeri sıfatlar, onlar hakkında caizdir. Ne var ki, onlara vahiy iner; dinî konularda ve bazı çok önemli dünyevî işlerde Allah'tan alır, öyle konuşurlar. Ayrıca onların birtakım vacip olan sıfatları da vardır; doğruluk, keskin zekâ, seyyal bir akıl, günahlardan korunmuşluk, emredilen şeyleri noksansız ve ilâvesîz teblîğ etmek ve güvenilir olmak...

İsa (a.s.) ile Yahya (a.s.) ve bir rivayete göre, Üzeyr (a.s.) evlenmemişlerdir. Diğer peygamberler ise, evlenmişlerdir. Bu iki peygamberin evlenmemesinde bazı sebepler söz konusudur. Onlardan biri ve belki başta geleni, Yahudilerle olan çetin mücadeleden fırsat bulup evlenme imkânı bulamamalarıdır. Aynı zamanda, her ikisi de genç yaşta dünyadan ayrılmışlardır.

İlave bilgi için tıklayınız:

Peygamber Efendimizin çok evliliği ve evinin ezvac-ı tahirat okulu olması...

Peygamber Efendimizin çok evlenmesinin hikmetleri...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun