Allah’ın tercihine isyan mı?

Tarih: 12.05.2020 - 14:46 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

1) Cenab-ı Hakk’ın (CC) insanı, şu yerde şu zamanda şu ırktan şu cinsiyette şu karakter ve özelliklerde yaratması onun tercihi ve takdiridir.

“Ben neden şu şehir ve kasabada değil de burada doğdum?
Niye annem babam, filan değil?
Allah beni neden şu ırktan değil de, bu ırktan yarattı?
Niye beyaz tenli değil de buğday tenliyim?
Neden gözlerimi siyah değil de, mavi yarattı?
Niçin beni erkek veya kadın yarattı?
Niye boyumu daha kısa veya uzun yapmadı?”

Bu ve benzer sorular, yalnız hikmetini anlamak açısından sorulursa makul karşılanabilir. Yoksa bunlar -haşa- Allah’ı hesaba çekmek, ona isyan ve diklenmek, hatta meydan okumaktır. Bu hâl zorunlu kadere (Bu tür şeylere “Iztırarî Kader” de denir.) rıza ve teslim olmamak demektir. Bu tür soruların altında, genelde Allah’ın (CC) takdir ve tercihine razı olmamak ve onu eleştirmek, zulüm ve adaletsizlikle suçlamak yatar.

Kâinatın yaratılışında ve her şeyde Allah’ın İlâhî takdîri, tercihi ve iradesi vardır. Meselâ o güneşi şu büyüklükte, şu düzende ve şu şekilde görev yapan bir lamba ve soba olarak yaratmıştır. Şimdi biz onu hesaba çeker, suçlar, yargılar ve beğenmez bir tavır takınarak şöyle diyebilir miyiz?

“Allah güneşi niye dört köşe yaratmadı?
Güneşi daha büyük veya daha küçük yaratsaydı?
Niçin bir gündüz bir gece altmış saat değil?
Neden mevsimler beş değil?
Dünyayı aydınlatan bir başka güneş daha olsaydı?”

Her konu ve her yaratık hakkında bu tür sorular sorulabilir. Ama bunlar yararsızdır. Bunları soranlara şöyle cevaplar verilebilir:

“Güneşin şeklini beğenmiyorsan, haydi dört köşe bir güneş yap da onda ısınalım.
Haydi, sen daha büyüğünü ve daha küçüğünü yap.
 Gücün yetiyorsa mevsimlerin sayısını fazlalaştır.
 Haydi, bir gündüz ve bir geceyi 60 saate çıkar…”

Elbette insan aciz, çok ihtiyaçlı ve fakirdir, Allah’ın (CC) mu’cize olarak tavanımıza astığı güneş gibi bir lamba ve soba yapamayacağımız açıktır. Hem onun bir saniyelik giderini de karşılayamaz. Ama insan, insî ve cinnî şeytanların işbirliği ve nefsin onlara yardımıyla, haddini aşarak, ilmi ve iradesi sonsuz olan Cenab-ı Hakk’a (CC) karşı meydan okuma, diklenme, eleştirme, hesaba çekme vb. yollara girebilmektedir.

Aslında, “Güneşi niye şöyle yarattı?” sorusuyla, “Beni niye böyle yarattı?” sorusu arasında fark yoktur.

2) İlahlığın gereği, istediğini istediği gibi yapmak ve yaratmaktır. Böyle olmayan zaten İlah değildir. Cenab-ı Hakk (CC), ayette geçtiği üzere, “Fa‘âlün limâ yürîd”dir; İstediğini istediği gibi yapar, yarattığı hiçbir şeye, canlıya ve insana hesap vermez.

Hem o hâkimdir; yaratıklarını hikmetli, yerli yerinde yapmıştır. Aslında onun yarattıklarında eksiklik, hata ve kusur yoktur. Bunun için “leyse fi’l-imkân ebde‘u mimmâ kân” denilmiştir. Yani kâinatta olandan, yaratılandan daha güzeli yoktur.

Ey cahil ve aciz insan, Allah kâinatı yaratırken seni yaptıklarına mühendis, şâhit ve münekkit mi tuttu? Sen kim oluyorsun ki, ona meydan okuyorsun? Kimsenin Cenab-ı Hakk’a (CC) şikâyet hakkı yoktur. Çünkü âlemin yaratılışında sayısız hikmetler vardır. Bu hikmet ve gayeler bazı aciz insanların arzu ve hevesine uymayabilir. Böyleleri razı edilmek istense, binlerce hikmet buna itiraz edecektir. Bir insanı razı etmek için, bin hikmete karşı çıkılmaz. Nitekim ayet-i kerime bu gerçeği şöyle açıklar:

“Hak, onların hevalarına (arzularına) uysa, gökler ve yer fesada gider...” (Mü'minun, 23/71)

Allah insanların keyfine göre kâinatın nizam ve intizamını değiştirmez. Yoksa kâinatın düzeni ortadan kalkar.

Allah itirazcı insanın küçük heveslerini kâinatın yaratılışına, işleyiş kanunlarına ve intizamına mühendis etmemiştir. İnsan haddini aşarak, kısa aklını onun işlerine mikyas ve mizan yapar; inayet ve nimetlerini, kötülük ve felaket zanneder. Kâinat içinde kendi acizliğine bakmadan; heveslerini tatmin, arzularını teskin için, nihayetsiz bir ilim ve kudretle yaratılan ve düzenli işleyen kâinata müdahale etme cüretinde bulunur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun