Allah, Peygamberimize, "Ebu Bekir'e sor, ben ondan razıyım, o da benden razı mı?" demiş midir?

Tarih: 11.06.2009 - 00:00 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Hz. Ebu Hureyre anlatıyor: “Biz Hz. Peygamber (a.s.m)’in yanında idik; sağ tarafında oturan Ebu Bekir’e bakarak:

“Allah’tan sana gelen bir tahiyye / selamdan ötürü seni kutlarım. Cebrail şimdi geldi ve ‘Şu abaya sarınan sağındaki adam kimdir?’ diye sordu. Ben ‘Bu Ebu Bekir’dir; Mekke fethinden önce bütün malını benim için harcadı, beni tasdik etti, kızını bana nikahladı.’ dedim. Cebrail ‘Yâ Muhammed! Allah’ın kendisine selam gönderdiğini ve bu fakir halinde kendisinden razı olup olmadığını sorduğunu.’ söyledi. Bunun üzerine Ebu Bekir uzun bire süre ağladı, sonra: ‘Ey Allah’ın Resulü! Ben Allah’ın kaza ve kaderine razı ve teslim olmuşumdur.'” (bk. Kenzu’l-Ummal, h. no: 35649).

- İbn Kesir, bu hadisin -içinde bulunan meçhul kişilerden ötürü- çok garip bir hadis olduğunu söyleyerek zayıf olduğuna işaret etmiştir.(bk. a.g.y).

- Bununla beraber, hadiste genel bir tarzda “Ebu Bekir’in rızasından” söz edilmemektedir. Bilakis, “zenginlik halinde olduğu gibi, fakirlik halinde de Allah’ın kaderine karşı teslimiyetinin olup olmadığı” sorulmuştur. Hz. Ebu Bekir’in cevap olarak “Ben Allah’ın kaza ve kaderine razı ve teslim olmuşumdur.” şeklinde bir ifade kullanması, -sanırız- konuyu açıkça ortaya koyacak niteliktedir.

- Diğer taraftan, bu olayın, şu ayetin inmesine neden olduğu rivayet edilir:

“Size ne oluyor da Allah yolunda harcama yapmıyorsunuz? Hâlbuki göklerin ve yerin mirası Allah’ındır. İçinizden, fetihten (Mekke fethinden) önce harcayanlar ve savaşanlar, (diğerleri ile) bir değildir. Onların derecesi, sonradan harcayan ve savaşanlardan daha yüksektir. Bununla beraber Allah, hepsine de en güzel olanı (cenneti) vadetmiştir. Allah, bütün yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır.” (Hadid, 57/10)

Kelbî, bu ayetin, Hz. Ebû Bekir Sıddık (r.a)'ın fazileti hakkında nazil olduğunu söyler ve şöyle der: "Çünkü Allah yolunda, Hz. Peygamber (asm)'e malını veren ve harcayan ilk şahıs, Hz. Ebû Bekir (r.a)'dir. (bk. Razi, Mefathu’l-Gayb; Kurtubi, Ahkam, ilgili ayetin tefsiri)

Derveze ise, bu âyetin Hz. Ebû Bekir hakkında indiği yönündeki rivayete değindikten sonra şöyle der (Tefsir, XII, 35-36): Bu kümedeki âyetlerin ruhundan ve bağlamından edindiğimiz izlenim, anılan âyetin bir kişi hakkında değil, Tevbe 9/100. âyetinde "es-sâbikûne'l-evvelûn" diye nitelendirilen ilk tabaka Muhacirin ve Ensâr hakkında olduğudur. Ona göre âyetin iniş vesilesi de İslâmiyet'e yeni girmiş, özellikle görevlerini yerine getirme ve özveride bulunma hususunda tereddütlü ve gevşek davranan kimselerin uyarılmasına ihtiyaç duyulmasıdır. Nitekim onların bu gibi tutumlarına başka bir çok âyette değinilmiştir. (bk. Bakara, 2/264-267; Nisa, 4/52-57, 71-87, 140-147; krş. Kur’an Yolu / Diyanet Tefsiri, V/178-179)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun