Allah neden Kuran’da cehenneme gireceklere "tadın" gibi söylüyor?
- Allah kimseyi cezalandırmak istemiyorsa neden Kuran’da ceza gören insanlar için "kazandıklarınızı tadın" gibi şeyler söylüyor?
- Bu bana ceza vermek istiyormuş gibi geldi ve kafama da bir çelişki oluştu.. şüphemi giderebilir misiniz?
Değerli kardeşimiz,
- Kur’an’ın cezalarla ilgili ifadeleri caydırıcı bir üslubun tezahürüdür.
İmtihan bir gerçektir, imtihanda kazananlar olduğu gibi kaybedenler de elbette olacaktır. Kazananların güzel akıbetlerinden söz etmek, insanları imtihanı kazanmaya teşvik anlamına gelir. Aynı şekilde kazanmayanların kötü akıbetlerini haber vermek de onları imtihanı kazanmaya bir teşviktir.
- Bilindiği gibi, bir yoldaki tehlikelerden söz etmek, insanları uyarmak -onları tehlikeye sürüklemek için değil- tehlikelerden korumaya yönelik bir tedbirdir.
- Bir anne-babanın çocuğuna: “Evladım! Eğer okumazsan, çobanlık yapmak zorunda kalacaksın…” şeklindeki uyarılarını, ebeveynin söz konusu çocuklarının çoban olmasını istediklerine delil olduğunu söylemek ne kadar komik ise, Kur’an’daki uyarıları Allah’ın kullarının ceza çekmelerini istediğine bir delil olarak kabul etmek de ondan daha komiktir.
- Allah’ın, kendisine karşı isyan eden, kâfir, fasık, zalim herkese tövbe kapısını açık bırakması, kullarına cezayı verme isteğinin mi, yoksa istememenin mi delilidir?
- Acaba insanların yaptıkları iyiliklerin karşılığını en az on (10), kötülüğün karşılığını ise yalnız bir (1) olarak kabul eden Allah’ın bu tedbiri neye alamettir?
- Bugün her devletin açtığı onlarca cezaevi var. Bu cezaevlerinin varlığına bakarak, “Devlet yetkililerinin vatandaşlarını hapse koymaktan zevk aldığını” söylemenin bir mantığı var mı? Suçluların cezalandırılması, masum insanların huzurunu sağlamaya yöneliktir... Fe Teemmel!
“Onlar (inkârcılar, insanları), ateşe / cehenneme davet ediyorlar. Allah ise, izniyle cennete ve bağışlanmaya davet ediyor.” (Bakara, 2/221)
mealindeki ayette Allah’ın kullarına karşı hep merhametli olduğunun altı çizilmiştir.
- Kur’an’da onlarca defa kendini “Rahman ve Rahim” olarak takdim eden Allah’ın bu gibi rahmet ve şefkat dolu ifadelerini görmezlikten gelmek, gafletten uzak bir iman şuurunun şanına yakışmaz.
- Önemli bir not:
Bu tür tasavvurlarla uğraşmak içinde bulunduğumuz din imtihanının ciddiyetiyle bağdaşmaz. Farz edelim ki, -haşa, yüz bin defa haşa- Allah soru soran zatın düşündüğü gibidir; insanları cezalandırmaktan yanadır. Bu takdirde bizim şu anda yapmamız gereken hususlarda bir değişiklik söz konusu olabilir mi? İmtihanımızda bir değişiklik olabilir mi?
Bu gibi vesveseler, imtihanın ciddiyetinden uzak olan tembel öğrencilerin bahanelerine benzer. Eğer sorudaki vesveseye müptela olan kimse, bu düşüncesinde samimi ise, herkesten daha çok çalışması gerekir. Zira ona göre imtihan çok zordur, tolerans hiç yoktur. Bu sebeple dersi çalışmaktan başka bir çare de yoktur. Eğer bu ciddiyeti göstermiyorsak, demek ürettiğimiz bahanelerde bile samimi değiliz.
İnanın, biraz sert gibi olan bu uyarılarımız da insanlara olan şefkatimizdendir.
Evet, her samimi uyarıda bir şefkat ve merhametin izi var...
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah bize karşı ne kadar sabırlı?
- Allah kullarının geleceğini biliyorsa, nasıl el-Halim ismi ile Hilm gösterebiliyor?
- Her sure neden besmele; Allah, Rahman ve Rahim ile başlar?
- Kalbi manevi körlükten canlılığa nasıl götürebiliriz?
- Dini bilgisi olmayan ailemize nasıl nasihat etmeliyiz?
- Allah ceza vermek istemiyor mu?
- Ayette geçen belirli bir süre nedir?
- Allah, günah işlediğimizde tövbemizi bekler mi?
- Allah yeri neden diriltir?
- Allah beni gerçekten annemden daha mı çok seviyor?
Yorumlar
ben bu sayfaya bayiliyorum.