Allah, korkmamız için mi şimşeği gösteriyor?

Tarih: 11.02.2017 - 03:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Rad 12 ayetine göre Allah bize korkmamız için mi şimşeği gösteriyor?
- Nasıl anlamalıyız?
- Korku ve ümit vermek için şimşeği gösterendir sözünü nasıl anlamalıyız?
- Ne için korku ne için ümit verir?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

“Size korku ve ümit duyguları içinde şimşeği gösteren ve yağmur dolu bulutları meydana getiren O'dur.” (Rad, 13/12)

Şimşek hem yağmurun müjdecisi hem de yıldırımın habercisidir.

Kendisi veya malı açıkta bulunanlar yıldırımdan, gürültüden ve ıslanmaktan korkarlar, yağmur bekleyenler ise habercisini görünce sevinirler.

Ve O (Allah) ağır bulutları inşa eder.

Yani hafif hafif buhar zerreciklerinden havaya uzanıp çekilmiş, yağmurla dolu olan ağır bulutlar meydana getirir. Bunun gibi, geleceğin iman feyzi ile gönülleri dopdolu olan mümin toplumlarını da Allah böyle inşa edecektir. (bk. Elmalılı Hamdi, Hak Dini, ilgili ayetin tefsiri)

Ayrıca, şimşeğin meydana gelmesi, Allah'ın kudretine delalet eden bir delildir.

Su, soğuk ve nemlidir; ateş ise kuru ve yakıcı bir maddedir. Taban tabana zıd olan iki şeyden birinin diğerinden meydana gelmesi, aklın kabul edeceği bir şey değildir. Binaenaleyh zıddı zıddan meydana getirecek; hür ve irade sahibi bir failin mutlaka olması gerekir. (bk. Razi, Mefatih, ilgili ayetin tefsiri)

Aslında şimşek ile bulutların oluşumu, Allah'ın varlığına ve gücüne işaret etmekte ve O'nun varlığına ve kudretine delil olmaktadır.

Tabiat kitabını bize anlatırken Yüce Allah, birçok hikmetinin yanında, esas olarak, kendi varlığının, birliğinin ve kudretinin kabul edilmesi olduğunu hissettirmektedir.

Yıldırım, şimşek ve gök gürlemesiyle belirir. Şimşek, yıldırım akımı sırasında meydana gelen çok parlak ışık çakmasıdır. O halde yıldırım elektrik akımından ibaret olup, yüksek derecede enerji yüklüdür. Bu bakımdan bir yıldırımı meydana getiren elektriği toplamak mümkün olsa, bir milyon ampul yakılabilir.

Şüphesiz ki bu kadar yüksek voltajda elektrik yüklü yıldırımın meydana getirdiği gürültü ve çok parlak ışık, yağmur bekleyenlere umut; meyveleri dallarda, ürünleri harmanda bulunanlara korku verir. Aynı zamanda düşen yıldırımın nereye, kime' isabet edeceği endişesi söz konusudur.

Böylece insanlar şimşek parladığında korku ile ümidi yaşamış olurlar.

Yağmurdan fayda görenler onun gelmesine sevinirken, zarar görenler üzülürler.

İlgili ayetle yıldırım, şimşek ve yağmur yüklü bulutların konu edilmesi, elbette boşuna değildir.

Ortada sürüp gelen birtakım fiziksel kanunlar vardır.

Allah, birçoklarının tabiat olayları, doğa kanunları diyerek adlandırdıkları bu fiziksel hadiseleri belli sebeplere ve şaşmayan kanunlara bağlamış, sebepleri de kendi kudret elinde tutmuştur.

Dünya yaratılalıdan beri bu ve benzeri olayların sürüp gelmesi ve bir devridaim halinde insanlara nimetler indirmesi, hizmetler vermesi, hiçbir zaman tesadüfe bağlanamaz. Çünkü şuursuz ve plansız tesadüflerin bu kadar ince hesaplar, fiziksel kanunları birer dizi halinde düzenli oluşturup periyodik olarak ortaya koyması mümkün değildir.

Onun için Peygamber Efendimiz (asm) bu gibi olaylar karşısında, her şeyden önce Allah'ın sonsuz kudretini hatırlar ve olayların doğuracağı zararlardan, tehlikelerden O'na sığınır, hayırlara, rahmetlere vesile olmasını dilerdi.

Nitekim, Peygamberimiz (asm) gök gürlemesini ve yıldırımın düşmesini işitince şöyle dua ederdi:

“Allah'ım! Bizi gazabınla öldürme ve azabınla bizi yok etme. Bundan önce bize afiyet (ve beden sağlığı, iman ve irfan huzuru) ver.” (Tirmizî, Daavat 49)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 10.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun