İyilik dolu tanrı nasıl böyle bir parazit yaratabilir?

Tarih: 30.08.2017 - 00:07 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Bu ifadeyi savunana nasıl cevap verilir?
- Larvaların başka canlı içinde çoğalması Allah'ın rahmetiyle nasıl bağdaşır?
- Parazitler böceğe (Cereal Leaf Beetle) musallat olur ve larva döneminde içinde çoğalırlar. Yumurtadan çıkarlar ve böceği canlıyken, içten yiyerek büyürler, böcek ise yavaş yavaş parçalanarak ölüyor. Allah’ın mükemmel yaratmasıyla bu nasıl bağdaşır?
- Allah’ın mükemmel yaratması bu kadar oluyor..

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu soruyu soranların önce şunun cevabını vermeleri gerekir:

- Mükemmel yaratılıştan beklentileri nedir?
- Yani, bir varlık nasıl bir hayat tarzına sahip olursa, mükemmel yaratılmış olur?

Bu konuda herkes farklı görüşler ve beklentiler içerisindedir. Hatta büyük bir kısmı, önce mükemmel olarak tarif ettiği hayat tarzını, o canlının ihtiyarlığını görünce fikrini değiştirecek ve başka bir model ileriye sürecektir.

Mesela, en azından insan kendisi için uzun ömür talep edecek, hatta hiç ölmek istemeyecek, ama ilerleyen yaşlarda evlatları ve torunları tarafından itilip kakılmaktan, horlanmak ve aşağılanmaktan, evlatlarının sokağa bırakmasıyla huzurevinin dışında kalacak yeri ve bakacak kimsesi olmadığından, hayatın çekilmezliğinden, hastalık ve ızdıraplarından dolayı bir an önce ölmek isteyecektir.

Şimdi dünyadaki yüz binlerce canlının hayat modeli hakkında nasıl bir hayat modeli istediğini insanlara sorsanız, kişi sayısınca, yani yedi milyara yakın beklenti tarzı olacaktır.

Bunun manası şudur: Herhangi bir canlının hayat modeli için, yani onun hayat süresi ve beslenme tarzı için hiçbir kimseyi tatmin etmek mümkün olmayacaktır.

Bu tip soruların kaynağı, Allah’ın varlığını kabul etmeyen bazı dinsiz felsefeciler ve onlar gibi düşünenlerdir. Onlar, canlıların mükemmel yaratılmadığı şeklindeki kendi fikirlerine birilerini ortak etmek istemektedirler. Böylece Allah düşmanlarını çoğaltarak, kendi akıllarınca Allah’a savaş açmaktadırlar. Siz onları kendi haline bırakın Allah o tip düşünenlerin hesabını ahrette görecektir.

Biz, "Allah bizden ne istiyor? Nasıl davranırsak Allah’a kendimizi sevdiririz ve Peygamberimizi (asm) memnun ederiz?" ona bakalım. Allah’ı kendimizden memnun etmezsek, ahirete imansız gitme gibi bir tehlike bizi beklemektedir.

Dünyada Allah’ın yarattıklarını, takdir ve idaresini beğenmeyip karşı gelmek, O’na düşmanlık beslemek, akıllı bir kimsenin seçeceği bir yol değildir. Böyle bir yola sapmaktan yine Allah’a sığınmamız gerekir. O bizi doğru yola iletecektir. Biz kendi aklımızla doğru yolu bulamayız. Cenab-ı Hak nefsimizin daima kötülükleri istediğini şöyle beyan buyuruyor:

 “Nefis daima kötü şeylere sevk eder.” (Yusuf, 12/53)

Peygamberimiz (asm) de bizim en zararlı düşmanımızın nefsimiz olduğunu şöyle beyan buyuruyor:

 “Senin en zararlı düşmanın, nefsindir.” (el-Aclûnî, Keşfü’l-Hafâ, 1/143; Gazâlî, İhyâ-u Ulûmi’d-Dîn, 3/4)

Demek insan, nefsine uyduğu anda Allah’tan uzaklaştıran bir takım kötülüklere bulaşacaktır. Çünkü insanın en zararlı düşmanı onun nefsidir.

İşte şeytan ve nefsimiz bu tip meselelerde her an bizim ayağımızı kaydırabilir. Doğru yoldan bizi çıkarabilir.

Şimdi yukarıdaki soruya bu açıdan baktığımız zaman, her bir canlının binlerce yaratılış gayesi ve hikmeti vardır. Bunların sebeplerini ve yaratılış hikmetlerinin tamamını insanların ilimleriyle ortaya koymaları mümkün değildir.

Yukarıdaki soru tarzında, yeryüzündeki canlı sayısınca soru sorulabilir. İnsan bunların birisini cevaplasa diğerini cevaplayamaz. Şeytan ve nefis de oradan fırsat bulup bizi, güya Allah’ın yarattıklarında birtakım noksanlıkların olduğu şeklinde bir kanaate sevk edecektir.

Ondan sonra şeytanın yapacağı bellidir. Şeytan bize -haşa- şunu söylettirecektir: "Bu canlının yaratılışı ve yaşayışı ya da beslenmesi hakkında benim gördüğüm noksanlıkları İlah görememiştir!.." Ondan sonrası malum. Allah’a karşı gelme, O’nu tanımama, O’na düşmanlık besleme. Zaten nefis ve şeytanın istediği de budur.

Allah bir canlıyı nasıl yaratacağını sana mı soracaktı?

Bu kadar bir girişten sonra şimdi yukarıdaki soruya veya onun gibi soruları soranlara nasıl cevap verileceğine gelelim. Onlara söylenecek şudur:

- Allah bir canlıyı nasıl yaratacağını sana mı soracaktı?
-  Senin aklın kâinata mühendis mi tayin edildi ki, varlıkların hayat tarzı hakkında ahkâm kesiyorsun?
- Senin gördüğün ve bildiğin kadar bir şeyin iyiliğini ve kötülüğünü Allah bilmiyor mu?
- Sen nereden biliyorsun o hayat tarzının o canlı için en mükemmel yaşayış tarzı olmadığını?

Kuzuya hiç olmazsa bir sene yaşama hakkı niye tanımıyorsun?

Cenab-ı Hak sana rızık olarak koyunu, kuzuyu, tavuğu helal kılmıştır. Onları istediğin zaman kesip yiyorsun. Onların erken kesilmesine niye itiraz etmiyorsun? Kuzunun koyun ve koç olmasını niye beklemiyorsun? “O da hayattan lezzet alsın, hiç olmazsa 8-10 sene yaşasın ondan sonra keselim” niye demiyorsun? Hatta bir sene dahi ona yaşama hakkı tanımıyor, kuzu olarak kesip yemeyi tercih ediyorsun?

Yumurtadan çıkan civcivi 60 gün içinde kesip yiyen sen değil misin? Onların 8-10 sene hayat sürmesine niye izin vermiyorsun? Demek ki sen bu fikirlerinde samimi değilsin. Bütün hedefin ve gayen şeytanın yardımıyla Allah düşmanı insanları çoğaltarak cehenneme daha fazla adam götürmektir.

Balığı da yakaladın mı yaşlı genç demeyip yiyorsun. Ona da uzun bir hayat hakkı niye tanımıyorsun? Hâlbuki bütün bunlar senin elinde. Yani, kuzuyu da oğlağı da civcivi de balığı da belli yaşa kadar kesmemek insanın elinde değil mi? Allah’ın bunları mutlaka küçük yaşta keseceksiniz diye bir emri olmadığına göre, bu ve benzeri canlılara niye hayat hakkı tanımıyorsun?

Bir ava çıktığın zaman küçük büyük demeden onlarca kuşu yere seriyorsun. Bunu nasıl açıklayacaksın?

Demek ki sen bu fikirlerinde hiç ama hiç samimi değilsin, şeytanın esiri ve nefsinin avukatısın.

Şimdi böceğe değil, sana ağıt yakma zamanıdır

Sana bir şeyi haber vereyim mi? Zaman, içinde larvaların gelişmesiyle ölecek böceğe ağıt yakma zamanı değildir. Zaman, kendine ağlama zamanıdır.

Ölümüyle ağıt yakılacak, arkasından ağlanarak yas tutulacak birisi varsa o da sensin. Çünkü ölümüyle arkasından ağıt yaktığın böcek gibi, vücudunda senin organlarını yiyerek gelişen binlerce bakteri ve virüs larvalarının bulunduğundan senin hiç haberin yoktur. 

Senin organlarını yiyerek beslenen bu canlılar bir süre sonra senin ölümüne sebep olacaklardır. Şimdiden vasiyetini yap ve ağla...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 1.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun