Zalime yardım eden kafir mi olur?
"Her kim, zalim olduğunu bildiği hâlde yardım etmek için zalimle beraber yürürse (ona destek olursa), o kişi İslâm’dan çıkmıştır.”
Bu rivayet hadis mi, hadis ise sahih mi, nasıl açıklanabilir, zalime yardım eden bir Müslüman dinden mi çıkar, kafir mi olur?
Örneğin zalim bir başçavuş olsa kişi bu başçavuşa başçavuşum diye hitab etse saygıyla selam verse çok özledim derse küfür olur mu? Ebu Mansur el Maturidi böyle buyuruyormuş.
Değerli kardeşimiz,
Hafız Heysemi’nin bildirdiğine göre, Hz. Peygamber (asm) Efendimizin “Kim yardım etmek için, zalim olduğunu bildiği halde o kimseyle beraber yürürse İslam’dan çıkmış demektir.” diye buyurduğu rivayete yer vermiş ve Taberani’nin el-Kebir’inde zikredilen bu rivayetin “İçinde bir ravinin meçhul olduğu gibi, başka raviler hakkında da eleştiriler söz konusudur” demiştir. (1)
a) Buna göre, bu rivayet zayıftır.
b) Hadiste yer alan “İslam’dan çıkmak” ifadesi bir irşat üslubu içerisinde terhip için kullanılmış olup, “imandan çıkmak” manasına gelmez. Bilakis İslam’ın temel prensiplerine aykırı hareket etmiş demektir.
c) Ehl-i sünnet itikadına göre, en büyük günah bile küfür sayılmaz. Zalimin kendisi kâfir olmadığına göre, ona yardım edenin kâfir olduğunu söylemek çok hatalı bir çelişkidir.
İmam Maturidi’ye gelince:
İmam Matturidi’nin eserlerinde bu anlamda bir açıklama bulamadık.
Maturidi'nin bu konudaki görüşleri, Ebu İshak İbrahim b. İsmail es-Saffar el-Buhari'nin Mesail adlı eserinde nakledilmektedir. (1)
Ebu İshak, bu görüşü bizzat ondan duymuş gibi nakletmektedir. Halbuki 534/1139 yılında vefat eden Ebu İshak es-Saffar el-Buhari, İmam Maturidi'den 200 yıl sonra yaşamıştır. Ondan doğrudan rivayette bulunması, bu görüşün ona aidiyeti konusunda ciddî şüpheler uyandırmaktadır.
Bununla birlikte ilk bakışta Maturidi'nin genel anlayışına ters düşüyor gibi görünse de onun iman-amel ayrımı konusundaki görüşleri dikkate alındığında sorun çözülmekte ve ne demek istediği daha iyi anlaşılmaktadır.
Burada zulüm işleyen bir sultan, işlediği günahı dolayısıyla tekfir edilmemekte, zulmü adalet olarak kabul ederek zalim sultana adildir diyen kimse tekfir edilmektedir. Maturidi'ye göre, amelleri terk etmek veya günah işlemek kişiyi dinden çıkarmaz, ancak kesin naslarla haram olan bir şeye helal demek veya onun haramlığını inkar etmek dinden çıkarır. Çünkü burada haram olan zulmü adalet kabul ederek helal göstermek söz konusudur. Demek ki, haramı helal kabul ederse anlamında söylemiştir. Yoksa hangi günah olursa olsun hiçbir günah bir Müslümanı kafir yapmaz, dinden çıkarmaz, ancak fasık ve günahkar olur. Nitekim aynı yerde “eğer içinden aksini düşünüyor da diliyle bunu söylüyorsa, o kişinin Allah tarafından bağışlanacağı ümit edilir.” İfadesi geçmektedir. (3)
Özetle söylemek gerekirse, helali haram haramı da helal kabul etmedikçe günah işleyen kimse dinden çıkmaz, İslam’ın temel prensiplerine uymamış ve günahkar olmuş demektir.
Kaynak:
1) bk. Mecmau’z-Zevaid, no: 7064.
2) bk. Burhâneddin el-Buhârî, el-Muhitü’l-Burhânî fi’l-Fıkhu’n-Nu’mânî, (Nşr. Ahmed İzzû İnâye) Beyrut, 1424/2003, 5/577’den naklen, Şükrü Özen, Türkiye Diyanet Vakfı Ansiklopedisi, Ank. 2003, 28/147.
3) Ebû İshâk İbrâhîm b. İsmâîl b Ebî Nasr es-Saffâr el-Ensârî (534/1139), Mesâil, Bibliotheque Nationale de France, Arabe Nu: 4808, v. 70b-71a; bk. Sönmez KÜTLU*, Bilinmeyen Yönleriyle Türk Din Bilgini: İmam Mâturîdî, Dinî Araştırmalar, Ocak-Nisan 2003, c. 5, s. 15, ss.5-28.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet