İmam namazda, Rabbena lekelhamd, der mi?

Tarih: 04.04.2022 - 15:09 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Mezheplere göre hüküm nedir, neden farklı hükümler verilmiştir?
- Bunu okumak veya okumamak namazın sıhhatine tesir eder mi?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Öncelikle ifade edelim ki, imam, imama uyan veya tek başına namaz kılan kimse, "Rabbena lekelhamd" duasını okusa da okumasa da namaz geçerlidir, endişe edecek bir durum yoktur.

Ancak hangi mezhebi ve içtihadı tercih ederse ona göre hareket etmesi daha uygun olur.

Sözlükte “işittirmek” manasındaki tesmî‘, fıkıh terimi olarak namazda rükudan doğrulurken “semiallahü li-men hamideh”(1) cümlesini söylemeyi ifade eder.

Sözlükte “övmek, şükretmek” anlamına gelen tahmîd ise tesmîin ardından ayakta iken, “Rabbenâ leke’l-hamd”(2) duasını okumak demektir.

Hanefilere göre:

İmam, Azam Ebu Hanife’ye göre namaz kıldıran kimse “Rabbenâ lekel hamd” duasını okumaz. İmameyne göre ise okur. Hanefi âlimlerden bazıları ilk görüşü tercih ederken bazıları da ikinci görüşü tercih etmiştir. Bize göre okumanın daha uygun olacağını söyleyen âlimlerin görüşü tercih edilebilir.

Hanbeli ve Şafilere göre, namaz kıldıranın, cemaatin ve tek başına kılanın "Rabbenâ lekel hamd" demesi sünnettir.

Malikilere göre ise, yalnız kılanın ve cemaatin demesi mendubdur. (bk. Ceziri, Mezahib-i Erbea, namaz bahsi)

İmam tesmîi açıktan, tahmîdi gizlice, muktedî ve münferid her ikisini içinden okur.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince:

Hanefîler ve Şafiîler tesmî‘ ve tahmîdin sünnet, Malikîler tesmîin sünnet, tahmîdin mendup, Hanbelîler her ikisinin vacip olduğu kanaatindedir.

Dört mezhep imamın tesmî‘de imama uyan kimsenin tahmîdde bulunması gerektiği hususunda ittifak ederken, imamın tahmîdde, cemaatin tesmî‘de bulunmasının ve münferidin bunlardan birini veya her ikisini yerine getirmesinin gerekip gerekmediği hususunda ihtilaf etmiştir. Zira bu konuda sahabeden farklı rivayetler nakledilmiş, fakihler bunları farklı şekillerde yorumlayarak uzlaştırmaya çalışmıştır.

Enes b. Malik’in rivayet ettiği, “Resûlullah (asm) buyurdu ki: İmam ‘semiallahü li-men hamideh’ deyince siz ‘Allāhümme rabbenâ leke’l-hamd’ deyin.”(3) mealindeki hadisle Ebu Hüreyre tarafından rivayet edilen, “Resûlullah (asm) namaza kalktığında ayakta iken iftitah tekbiri alır, sonra rükûa varırken tekbir alır, sonra rükûdan doğrulurken ‘semiallahü li-men hamideh’, ardından ayakta iken ‘rabbenâ ve leke’l-hamd’ derdi.”(4) hadisi bunlara örnek gösterilebilir.

Ebu Hüreyre’den ayrıca Enes’in rivayeti gibi bir rivayet nakledilmiştir.

Hanefiler

İmam Ebu Hanife, Enes b. Malik’in rivayetine dayanarak imamın rükudan kalkarken sadece tesmîi, imama uyanın ayakta iken sadece tahmîdi, Ebu Yusuf ile Muhammed ise Ebu Hüreyre’nin rivayet ettiği hadisi delil getirip imam ve imama uyanın tesmî‘ ve tahmîdin her ikisini söyleyeceğini ifade etmiştir.

Sonraki Hanefî fakihleri Enes hadisini Hz. Peygamber’in (asm) cemaatle kıldırdığı namazlara, Ebu Hüreyre hadisini de münferiden kıldığı nafile namazlara hamletmek suretiyle, bu iki hadisi uzlaştırmaya çalışmış(5) ve imamın sadece tesmîi, muktedînin sadece tahmîdi söyleyeceğini belirtmiştir.

Ancak Tahavi(6) ve ardından gelen fakihlerden bazıları imamın tesmî‘ ile birlikte tahmîdi de okuyacağını ileri sürmüştür.(7)

Tek başına namaz kılan hakkında ise üç görüş ortaya çıkmıştır:

- Mergīnânî ve Sadrüşşehîd gibi fakihlerin tercih ettiği mutemet görüşe göre, münferid tesmî‘ ve tahmîdin her ikisini de söyler.
- Şemsüleimme es-Serahsî ve Halvani gibi fakihlerin benimsediği ikinci görüşe göre tek başına kılan, cemaate uyan gibi sadece tahmîdi okur.
- Üçüncü görüşe göre tek başına kılan, imam gibi sadece tesmîi söyler. Ebu Bekir el-Ameş ve Ebü’l-Kasım es-Saffar bu görüştedir.

Hanefî mezhebine göre tesmî‘ rükûdan doğrulma, tahmîd ise doğrulup ayakta durma anında ifa edilir.

Hanefî mezhebine göre tesmî‘ rükûdan doğrulma, tahmîd ise doğrulup ayakta durma anında ifa edilir.

Malikîler, Enes b. Malik hadisini esas alarak imamın sadece tesmîi, imama uyanın sadece tahmîdi, tek başına kılanın ise her ikisini söyleyeceğini kabul etmiştir.

Şafiler, Ebu Hüreyre hadisinden hareketle ve Enes hadisini de yorumlamak suretiyle imamın, imama uyanın ve tek başına namaz kılan herkesin rükudan doğrulduğunda tesmîi, ayakta iken tahmîdi söylemesi gerektiğini belirtmiştir.

Hanbeliler de Ebu Hüreyre hadisini delil gösterip imamın tesmî‘ ve tahmîdin her ikisini okuyacağını, Enes hadisini de dikkate alıp imama uyanın sadece tahmîdi söyleyeceğini ileri sürmüştür. Ayrıca Hz. Peygamber’in (asm), “Ey Büreyde! Başını rükudan kaldırdığın zaman ‘semiallahü li-men hamideh rabbenâ ve leke’l-hamd’ de” buyurduğuna dair hadisi(8) esas alarak tek başına namaz kılanın tesmî‘ ve tahmîdin her ikisini okuyacağını ifade etmiştir. Bu mezhepte imam ve tek başına kılan rükûdan doğrulunca tesmîi, ayakta iken tahmîdi, imama uyan ise başını rükûdan kaldırınca tahmîdi söyler.(9)

Şafi ve Hanbeliler’de imam ve tek başına kılanın tahmîdin ardından “mil’e’s-semâvâti ve mil’e’l-ardı ve mil’e mâ şi’te min şey’in ba‘dü”(10) şeklindeki duayı okuması müstehaptır. Ayrıca münferid ve imam buna şu duayı ilâve edebilir: “Ehle’s-senâi ve’l-mecdi ehakku mâ kāle’l-abdü ve küllünâ leke abdün lâ mânia li-mâ a‘tayte ve lâ mu‘tiye li-mâ mena‘te ve lâ yenfeu zâl-ceddi minke’l-ceddü”(11)

İmamın sesi arka saflarda bulunanlara ulaşmadığı durumlarda Şafiler’e göre tesmî‘, diğer mezheplere göre tahmîd cemaat arasından bir kişi aracılığıyla arkadakilere duyurulabilir.

Hanefîler ve Şafiler tesmî‘ ve tahmîdin terkedilmesinin tenzîhen mekruh olup bunların söylenmemesi halinde sehiv secdesi gerekmeyeceğini, Malikîler’den bazı fakihler üç, bazı fakihler ise bir tesmîin kasten terkedilmesi halinde namazın bozulacağını, bunun sehven yapılmaması durumunda sehiv secdesi gerekeceğini, Hanbeli tesmî‘ ve tahmîdin kasten terkinde namazın bozulacağını, sehven terkedince ise sehiv secdesi yapılacağını belirtmişlerdir.(12)

İlave bilgi için tıklayınız:

Semiallahu limen hamideh, duasını cemaat de okur mu?

Dipnotlar:

1) Allah hamdedenin hamdini kabul eder.
2) Ey Rabbimiz! Hamd sana mahsustur.
3) Müslim, Salat, 77.
4) Müslim, Salat, 28.
5) Bedreddin el-Aynî, Umde, 6/71.
6) Şerhu Meani’l-asar, 1/241.
7) İbn Abidîn, 1/497.
8) Darekutnî, 1/339.
9) İbn Kudame, 1/508-509.
10) Gökler dolusu, yer dolusu ve daha ne dilersen onun dolusu kadar.
11) Ey övgü ve yüceltmeye lâyık olan Allah'ım! Bu sözler kulun söyleyebileceği en doğru sözlerdir. Hepimiz senin kulunuz. Senin verdiğine engel olabilecek kimse yoktur; senin engellediğini de verecek olan yoktur. Mal ve mevki sahibi olmak senin katında bir yarar sağlamaz.
12) bk. DİA Tesmi' md.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun