Yaratılış teorisi nedir? Bu ismin kullanılmasında sakınca var mıdır?

Tarih: 05.01.2022 - 10:14 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Yaratılış teorisi diye bir şey var mıdır?
- Biz yaratılışçıların bu kelimeyi kullanmasında sakınca var mıdır?
- İçinde teori kelimesi geçmesi ihtimal olduğunu savunmak olduğu için günah olur mu?
- Yoksa teori kelimesini kullanmakta bir sakınca var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu kavram, Allah’ın yaratmasına ait değil, beşerî aklın ve bilimin muhtemel gördüğü ihtimallere aittir. Aslında bu ifadenin “Yaratılış Teorileri” şeklinde olması daha doğru gözükmektedir. Çünkü bu ifade ile kâinatın yaratılmasıyla ilgili şimdiye kadar yapılan bilimsel araştırmaların muhtemel mahsulleri, farklı uzman kişilerin kabul ettiği farklı teorilerin varlığına işaret edilmektedir.

Ateizm, deizm gibi bir kısım yanlış teoriler kullanıldığı gibi, “Yaratılış Teorileri” ifadesinin kullanılmasında da bir sakıncanın olmaması gerektiğini düşünüyoruz. Çünkü bu kavramlar, hakikatin ta kendisi olan ilahi kudret, ilim ve hikmetin mahsulü olan yaratılıştan değil, beşerî aklın tahminleri doğrultusunda öngörülen yaratılış teorilerine işaret etmektedir.

Nitekim Bediüzzaman Hazretlerinin şu ifadeleri de bu seslendirilen hususun doğruluğunu onaylamaktadır:

“Ey insan! Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var. Ehl-i iman, bilmeyerek istimal ediyorlar. Mühimlerinden üç tanesini beyan edeceğiz:

Birincisi: "Evcedethü-l esbab" Yani, "esbab bu şey'i icad ediyor."

İkincisi: "Teşekkele binefsihi" Yani, "kendi kendine teşekkül ediyor, oluyor, bitiyor."

Üçüncüsü: "İktezathü-t tabiat" Yani, "tabiîdir, tabiat iktiza edip icad ediyor.

Evet, madem mevcudat var ve inkâr edilmez. Hem her mevcud sanatlı ve hikmetli vücuda geliyor. Hem madem kadîm değil, yeniden oluyor.

Herhalde ey mülhid! Bu mevcudu, mesela bu hayvanı ya diyeceksin ki, esbab-ı alem onu icad ediyor; yani esbabın içtimaında o mevcud vücud buluyor veyahut o kendi kendine teşekkül ediyor veyahut tabiat muktezası olarak, tabiatın tesiriyle vücuda geliyor veyahut bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretiyle icad edilir.

Madem aklen bu dört yoldan başka yol yoktur, evvelki üç yol muhal, battal, mümteni', gayr-ı kabil oldukları kat'î isbat edilse; bizzarure ve bilbedahe dördüncü yol olan tarîk-i vahdaniyet, şeksiz şübhesiz sabit olur. (Lem'alar, Yirmi Üçüncü Lem2a,  s. 177-178)

Bu ifadelere dikkatlice bakılırsa, bunların “Yaratılış Teorisi” ifadesinden çok farklı olduğu anlaşılır. Bunlardan her birisi ayrı bir teori olarak seslendirilmiştir. Aklî ihtimaller içerisinde bunlardan üçü yanlış, biri doğrudur.

Buna rağmen, Bediüzzaman Hazretleri bunları da ihtimaller arasında saymış ve bunların “dinsizliği işmam ettiğini / dinsizlik koktuğunu” bildirmekle beraber, bunları kullanan müminleri tekfir etmemiş ve “Bil ki, insanların ağzından çıkan ve dinsizliği işmam eden dehşetli kelimeler var. Ehl-i iman, bilmeyerek istimal ediyorlar.” diye bilmediklerini ve cahil olduklarını söylemekle iktifa etmiştir.

Öyle anlaşılıyor ki, burada da niyet başrol oynar. Örneğin bir kimse “Evcedethü-l esbab" yani, "esbab bu şey'i icad ediyor" dediğinde, bunun doğruluğuna inansa, ağır bir dini risk altına girer.

Yahut: “Bu şey bir Kadîr-i Zülcelal'in kudretiyle icad edilmiştir.” derken, sırf bir münazara / bir cedel / bir polemi şeklinde söyleyip doğruluğuna inanmazsa yine aynı riskin altına girer.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun