Vefat eden müminlerin, berzah (kabir) hayatında kendilerine okunan dualardan haberdar olması hakkında bilgi verir misiniz?
Ölen kişiler nereye gidiyorlar, ne oluyorlar? Okuduğumuz duaları onlara iletiyoruz, kimin gönderdiğini tanımasalar da biliyorlar mı?
Değerli kardeşimiz,
Vefat edenler, kimin gönderdiğini bilmeseler de kendilerine gönderilen manevi hediyelerden haberdar olur. Mesela, yaşayan bir Müslüman bir Fatiha okusa ve bütün vefat etmiş Müslümanlara bunun sevabını bağışlasa, bu Fatiha'nın sevabı bütün vefat eden Müslümanların ruhuna aynı şekilde ulaşır.
Kur’an-ı Kerim’in sadece bir ciheti yoktur. Bediüzzaman Hazretlerinin ifadesiyle;
“İnsana hem bir kitab-ı şeriat, hem bir kitab-ı dua, hem bir kitab-ı zikir, hem bir kitab-ı fikir, hem bütün insanın bütün hacatı maneviyesine merci olacak çok kitapları tazammun eden tek, cami bir kitab-ı mukaddestir." (1)
Yani Kur’an-ı Mübin hayatımızı tanzim eder. Allah’a olan mesuliyetlerimizi gösterir, dünyaya geliş gayemizi, neler yapmamızı, nasıl ibadet edeceğimizi öğretir ve her şeyin hikmet ve mahiyetini anlatır. Hülasa Kur’an-ı Kerim bir zikir, fikir, dua ve davet kitabıdır.
Kur'ân-ı Kerim'in tesir sahası sadece dünya ile sınırlı değildir. Onun mü'min ruhlara verdiği feyiz hayatta iken kalmaz, aynı şekilde kabir âleminde de devam eder, orada iken de ruhlarımızı şenlendirir, kabrimizde nur ve ışık olur.
Geçmişlerimizin ruhuna Kur'ân'dan nelerin okunması gerektiği hususunda Peygamberimiz (a.s.m.) şu tavsiyelerde bulunur:
"Yasin, Kur'ân'ın kalbidir. Onu bir kimse okur ve Allah'tan âhiret saadeti dilerse, Allah onu mağfiret buyurur. Yâsin'i ölülerinizin üzerine okuyunuz." (2)
Bu hadis-i şerif, Yasin sûresinin hem ölüm döşeğinde olan hastaya okunmasına, hem de ölmüş müminlerin ruhuna bağışlanmak üzere okunabileceğine işaret etmektedir.
Hz. Ebû Bekir'in (r.a.) rivayet ettiği şu hadis-i şerif de meseleyi açıklığa kavuşturmaktadır:
"Kim babasının veya anasının veya bunlardan birisinin kabrini cuma günü ziyaret ederek orada Yasin sûresini okursa, Allah kabir sahibini bağışlar." (3)
İslâm âlimleri, ölünün ruhuna Kur'ân okunduğu zaman peşinden bir dua ile ruhlarına bağışlanmasını tavsiye etmişler, Sahabiler de bu şekilde yapmışlardır. İmam-ı Beyhakî'nin bir rivayetinde, Abdullah bin Ömer'in ölülerin ruhuna Bakara sûresinden okunabileceğini tavsiye ettiği anlatılmaktadır. (4)
Bir Fâtiha'nın veya okunan bir Yâsin'in bütün ölülerin ruhuna aynı şekilde hiç eksilmeden nasıl ulaştığını da Bedüzzaman'dan bir nakille öğrenelim:
"Fâtır-ı Hakim nasıl ki, unsur-u havayı; kelimelerin, berk (şimşek) gibi intişarlarına ve tekessürlerine (yayılma ve çoğalmalarına) bir mezraa (tarla) ve bir vasıta yapmış ve radyo vasıtasıyla bir minarede okunan ezan-ı Muhammedi (a.s.m.) umum yerlerde ve umum insanlara aynı anda yetiştirmek gibi; öyle de okunan bir Fatiha dahi, meselâ, umum ehl-i imanın emvâtına (ölülerine) aynı anda yetiştirmek için hadsiz kudret ve nihayetsiz hikmetiyle manevî âlemde, mânevî havada çok manevî elektrikleri, manevî radyoları sermiş, serpmiş; fıtri telsiz telefonlarda istihdam ediyor, çalıştırıyor."
"Hem nasıl ki, bir lamba yansa, mukabilindeki binler aynaya, her birine tam bir lâmba olur. Aynen öyle de, Yâsin-i Şerif okunsa, milyonlar ruhlara hediye edilse, her birine tam bir Yâsin-i Şerif düşer." (5)
Zaten kabirdeki yakınlarımız devamlı surette bizden yardım beklemektedir. Bizden gelecek bir dua, bir Fatiha, bir İhlâs'la nefes alabileceklerini bilmektedir. Çünkü kabir o kadar çetin şartlarla iç içedir ki, en küçük bir mânevî yardım dahi onun ruhunu serinletecektir. Bir hadiste Peygamber Efendimiz (asm) şöyle buyururlar:
"Ölen kimse, kabrinin içinde boğulmak üzere olup da imdat isteyen kimse gibidir. Babasından yahut kardeşinden veya dostundan kendisine ulaşacak duayı beklemektedir. Nihayet dua kendisine ulaştığında bu duanın sevabı ona dünya ve dünyada bulunan her şeyden daha kıymetli olur. Muhakkak ki, hayatta olanların ölüler için hediyeleri dua ve istiğfardır." (6)
İlave bilgi için tıklayınız:
Dipnotlar:
1. Sözler, s.340.
2. Müsned, V/26.
3. Ali el-Müttakî, Kenzü’l-ummâl, 1981, byy., 16/468. Bu rivayetin senedini eleştiren alimler varsa da, Suyuti, hadisin şahitlerinin olduğuna dikkat çeker ve bazı örnek hadis rivayetleri nakleder. (bk. Suyûtî, el-Leali, Beyrût, 1996, 2/365)
4. Beyhaki, IV/56.
5. Şualar, s.576
6. Mişkatü’l- Mesabih, I/723.
(bk. Mehmed PAKSU, Ölüm ve Sonrası)
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Ölenin arkasından, onun hesabına tesbih çekmenin dinde yeri var mıdır?
- Yapılan bir iyiliğin sevabı ve o iyilikten kazanılacak hayır, yaşayan bir başka kişiye hediye edilebilir mi? Ya da ölen birine?
- Ölüye Kur'an okumak caiz mi ve faydası var mı?
- Ölüye (ölünün ardından) veya ölmek üzere olana Kur'an okunabilir mi?
- Kabir ziyaretinin faydaları nelerdir? Ölüler kabrine gelenleri görür mü?
- Okunan Kur'an'ın, Fatiha ve İhlas'ın sevabı ölmüşlerimize nasıl hediye edilir?
- Ölmüşlerimizin ruhuna neden Fatiha okuruz?
- Ölen yakınlarımız için yalnızca cuma günü mü Kur'an okuyabiliriz?
- Dünyada olanların ruhlarına Yasin okuyabilir miyiz?
- Ölmüşlerimize Kur'an okuyup sevabını bağışlama Asr-ı saadette de var mıydı?