Ulü'l-emre itaatte ölçü nedir?

Tarih: 19.06.2020 - 11:47 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

يَٓا اَيُّهَا الَّذ۪ينَ اٰمَنُٓوا اَط۪يعُوا اللّٰهَ وَاَط۪يعُوا الرَّسُولَ وَاُولِي الْاَمْرِ مِنْكُمْ

“Ey iman edenler! Allah’a itaat edin, peygambere itaat edin, sizden olan ulü’l-emre de.” (Nisa, 4/59)

Ulü'l-emr âmir, idareci anlamındadır. İdarecilerin emirlerine itaat, işlerin düzgün yürümesini sağlar. Ama uygulamada bazı incelikler vardır. Şöyle ki:

- Bu itaat, kayıtsız şartsız bir itaat olmayıp, belli ölçüler çerçevesindedir. Mesela Kur'an şöyle bildirir:

"Yeryüzünde bozgunculuk yapan ve ıslah etmeyen müsriflerin (aşırı gidenlerin) emrine itaat etmeyin!" (Şuara, 26/151-152)

- Hz. Peygamber (asm), şöyle der:

"Müslüman kişiye vacib olan, bir günahla emredilmediği müddetçe, sevse de sevmese de dinlemek ve itaat etmektir. Fakat bir günahla emredilse, dinlemek ve itaat etmek yoktur." (Tirmizi, Cihad, 29) 

Çünkü Allah'a isyan olan şeyde, kula itaat edilmez. Diğer itaatler, vefakârlıklar, sadakatler ancak Allah'a olan itaatin karşısında bulunmamak, bu itaate muhalif olmamak şartıyla kabul edilebilir. Yoksa bu aslî itaatin muhalifi olan her itaat batıldır ve cevaz verilmez. (Mevdudî, Ebu'l- A'lâ, İslâm'da Hükümet, Ter. Ali Genceli, Hilal Yay. İst., s., 247-250)

- Asr-ı saadet'te yaşanan şu olay, konumuza ışık tutacak mahiyettedir:

"Rasulullah, bir grubu sefere gönderir. Onlara, komutanlarına itaat etmelerini hatırlatır. Yolda giderlerken, bazıları itaatte kusur eder. Sinirlenen komutan grubu durdurur, etraftan odun toplamalarını söyler. Toplanan odunları yaktırdıktan sonra 'kendinizi bu ateşe atın' der. Asker, âdeta şok olur. Kimi, 'Peygamber itaat etmemizi istemişti. Haydi, kendimizi atalım.' derken, diğerleri karşı çıkar. 'Bizler, ateşten kurtulmak için Peygambere tabi olduk. Ne diye kendimizi ateşe atalım ki.' derler. Tartışma esnasında ateş söner; bu arada komutanın öfke ateşi de söner. Görevlerini yapıp Medine'ye dönerler. Durum Hz. Peygambere anlatıldığında, şunu söyler: 'Şayet o ateşe girselerdi, hep ateşte kalırlardı. Allah'a isyan olan durumda itaat yoktur. İtaat, ancak maruf (meşru) şeylerdedir.'" (Ebu Davud, Cihad, 87)

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 100+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun