Tevafuklu Kur'an hakkında bir ayet ya da hadis var mı?

Tarih: 03.09.2013 - 01:04 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Ya da bu konuda gaybi bir haber var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Tevafuk, iki şeyin birbirine uygun ve denk gelmesi demektir. Hususen tesadüfe verilme ihtimali olmayan ve arkasında İlâhî bir kasıt ve iradenin varlığı hissedilen denk gelmelere tevafuk denir.

Kur’an’daki tevafuk mucizesi ise, Kur’an’da bulunan “Allah” lafzının bazıları hariç birbiriyle tevafuk etmesidir. Kur’an’ın 604 sayfasının çoğunda “Allah” lafzı mükerrer olarak geçmektedir. Bu lafızlar, her sayfada ya alt alta, ya karşılıklı sayfalarda üst üste ya da bir yaprağın iki sayfasında sırt sırta gelerek ya da sayfalar arasında birbirine tevafuk etmektedir.

Rab, Kur’an ve Resul kelimelerinde de aynı tevafuk olduğu gibi daha başka tevafuk çeşitleri de vardır.

Kur’an’ın yazısında olan bu mucizesini ilk olarak geçen asırda Üstad Bediüzzaman keşfetmiştir. Maddeci dinsiz felsefenin insanları derinden etkilediği ve akılları gözlerine inmiş ve görmediğine inanmayan veya inanmakta zorlanan insanların yaşadığı böyle bir asırda, Kur’an’ın gözlere hitab eden tevafuk mucizesinin ortaya çıkması gayet manidardır ve tamamen Allah’ın bir lütfudur.

Ayrıca Kur’an’ın inişinden yaklaşık 1350 sene sonra böyle bir mucizenin ortaya çıkmasında, reddedilmesi mümkün olmayan şöyle bir hikmet daha vardır: Eğer ilk yazılan Kur’an’da bu mucize görünse idi, müşrikler ve sonraki asırlardaki gayri müslimler “Bunu Muhammed (asm) ve ashabı çalışıp denk getirmişler.” diyeceklerdi. Bu kadar zaman sonra üstelik insanların “Görmediğime inanmam.” demeye başladıkları bir dönemde keşfedilmesi, bütün itirazları çürütecek bir durumdur.

Bu konuya dair Bediüzzaman Hazretleri mealen şunları söyler:

“Kur’an-ı Mucizül Beyan’ın mucizelik yönlerinden göz ile görünecek kısmının beş altı vechinden bir vechini gösterecek yeni bir Kur’an Elhamdülillah yazıldı. Ümmetçe Hafız Osman hattıyla makbul Kur’an’ın aynı sayfalarını ve satırlarını muhafaza etmekle beraber, Allah lafzı Kur’an’da toplam 2.806 defa tekerrür ettiği halde nâdir ve nükteli müstesnalar hariç kalıp geri kalanı tevafuk ettiğini anladık. Sayfa ve satırlarını değiştirmedik. Yalnız tanzim ettik. O tanzimden harika bir tevafuk ortaya çıktı. Yazdığımız Kur’an’ın parçalarını bir kısım ehl-i kalp görmüş, Levh-i Mahfuz hattına yakın olduğunu kabul etmişler.” (bk. Rumuzat-ı Semaniye)

Sorunuza gelince, Tevafuklu Kur’an hakkında bir ayet veya hadisin açık ifadelerinin olduğunu söylemek kolay değildir. Ancak, Kur’an’ın bizzat takip ettiği üslubundan, onun tevafuklara dikkat ettiğini söyleyebiliriz. Mesela:

a) Prensip olarak her surenin ayet fasılaları olan son kelimelerinin son bir/veya birkaç harfi, aynı kafiyeyi paylaşıp tevafuk etmektedir.. Örneğin, Şems suresinin ayetlerinin fasılaları “Elif”, Muhammed suresinin bu fasılaları (büyük çoğunlukla) “Mim”; Nas suresinin fasılası ise “SİN” harfidir.

b) Keza, Kur’an’da yalnız bir ayetin (Bakara, 2/282) tam bir sayfa olarak yer alması, Kevser ve İhlas surelerinin bir tek satır olarak yer alması, söz konusu sayfanın Mushaflar için bir sayfa ölçüsü, ilgili surelerin de bu sayfalar için bir satır ölçüsü olduğuna bir işarettir.

c) “Allah sözün en güzelini, birbiriyle uyumlu (birbirine benzeyen) ve bıkılmadan tekrar tekrar okunan bir kitap olarak indirdi.” (Zümer, 39/23) mealindeki ayette, benzer ayetlerin, ifadelerin, cümlelerin ve kelimelerin bulunduğuna dikkat çekilmesi, Kur’an’da bu benzeşmenin ve bu uyumun önemli olduğunu göstermektedir. Benzer ifade ve kelimelere dikkat çekilmesi, aynı zamanda onların Kur’an’da nasıl benzeştiklerine yapılan bir vurgudur. Çünkü tevafuklar da birer benzerliktir. Benzeşme, manalarda olduğu gibi, ifadelerin lafızlarında da söz konusudur.

Özellikle ayette “Kitaben müteşabihen” (Biribirine benzeyen kitap) ifadesi, yazıda yer alan lafzî tevafuklara kuvvetli bir işaret sayılmalıdır. Bu da “Tevafuklu Kur’an”ın Kur’an’da matlup olduğunu gösterir.

d) Sayısal tevafuklar açısından Kur’an’da bazı tevafukların olması da “Kur’an’da tevafuk matlup” olduğunun göstergesidir. Örneğin: Yusuf suresinde, Hz. Yusuf'un hapiste tevilini yaptığı Kralın rüyası 7 sümbülden bahsediyor. Rüyanın tevili 7 kıtlık (ve 7 bolluk) yılıdır.  Bu konu, 7 ayette işlenmiştir. (Yusuf, 12/43-49) Buna göre, bu yedi ile ilgili rüya konusundan önce 42 (6x7) ayet geçmiştir. Konunun işlendiği yedi ayetten yedinci ayetin numarası 49 (7x7)’dur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun