Tanrı hangi insanın ne kadar iyilik yaptığını ölçemeyecek kadar güçsüz mü?

Tarih: 09.02.2016 - 13:45 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Tanrı hangi insanın ne kadar iyilik yaptığını ölçemeyecek kadar güçsüz mü ki sevabının ölçülebilmesi için bir insanı dine mensup etmek zorunda bırakıyor?
- Böyle düşünen birine nasıl cevap verebiliriz?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Bu soru, yanlış bir bilgi üzerinde kurgulanmış olduğundan, ilmi değer bakımından cevap verilmeye bile değmez.

Bununla beraber, bazı şüphelerin ortadan kaldırılması için bu yanlış bilgiyi düzeltmeye çalışacağız:

a) Din bir imtihandır.

Allah, insanların sevaplarını ölçebilmek için onları bir din kalıbına sokmuş değildir. Atomlardan galaksilere, bir sivrisineğin kanadından en büyük yıldızlara kadar her dakika her saniyede bütün kâinatın nabzını tutan, bütün kâinatı idare eden, bütün varlıkları bir anda gören ve bütün canlıların rızkını veren Allah’ın sonsuz ilim ve kudrete sahip olduğu açıktır. Aksini düşünen kimseyi tüm varlıklar tekzip edecektir.

Kâinatın bütün elementlerini, insanların bütün hücrelerini, canlıların bütün genlerini bir anda bilen Allah hakkında “insanların hesabını görmekte -haşa- zorlandığın” ihtimal veren bir düşünce, ancak dinsizlikten kaynaklanan bir sara nöbetinin ürünü olabilir.

b) İyilik ve kötülük ölçüsü bizzat dinin kendisidir. Din olmadan ne iyilik ne de kötülük diye bir olgu olurdu.

Dinin emirleri ve yasakları din imtihanının yegâne malzemesidir. Bu emir ve yasaklara riayet edenler iyi insan unvanını alır. Bunlara uygun davranmayanlar da kötü insan lakabını alır. Bu ölçüler çerçevesinde cennete eleman alınır...

c) Dünyadaki insanların yaptıkları imtihanlarda da “herkes istediği konuyu seçip yazsın...” diye bir laubalilik söz konusu değildir.

Bilakis, kim hangi meslekte başarılı olmak istiyorsa, o branştan imtihana tabi tutuluyor. Birisi kalkıp da “imtihan edenler, hesaplamada zorlandıkları için insanları belli konularda imtihan olmaya zorluyorlar…” dese ne kadar komik oluyorsa, din imtihanı için böyle bir şey söylemek bundan bin kat daha büyük bir hezeyan olur.

d) İnsanlık tarihi boyunca, her zaman iman esaslarında aynı da olsa, fürûat kısmında farklı dinler, farklı kitaplar, farklı peygamberler gönderilmiştir. Bunlar tek bir din olmadığı için milyarlarca farklı din mensuplarının hesabı, onların dinlerinde var olan değişik emir ve yasaklara göre yapılır.

Demek ki, imtihan sahası yalnız bir din değildir. Esaslarda aynı mesajlara sahip 124 bin peygamberin getirdiği ilahi emirlerin sayısı kadar din imtihanı vardır. Hz. Âdem (as)’den kıyamete kadar gelen ne kadar insan varsa, mahşerdeki mahkemede hepsinin hesabı ayrı ayrı görülür.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun