Sohbet nedir, nasıl olmalıdır?

Tarih: 23.01.2016 - 10:32 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnsanlar bir araya gelince bir yerde toplanınca birbirleriyle muhabbetleri nasıl olmalı?
- Bu konuda ayet ve hadis var mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Sözlükte “kısa bir süre de olsa birlikte olmak” anlamındaki sohbet kelimesi “arkadaşlık edip ünsiyet kurmak, bedenle ya da gönülle uzun süre beraberlik hali, dinî veya dünyevî konuların konuşulduğu toplantı” gibi manalarda kullanılır.

Kur’an’da Hz. Ebû Bekir’in Resûl-i Ekrem(asm)’in sahibi (arkadaş) olduğundan bahsedilmiştir. (Tevbe, 9/40)

Sohbet kelimesinin sözlük anlamı dikkate alınarak Resûlullah (asm)’ın sohbetinde bulunan Müslümanlar için “ashap” ve “sahâbe” terimleri kullanılmıştır. Hz. Peygamber (asm) ashabını sohbet aracılığıyla bilgilendirip eğittiğinden, bu sünneti takip eden âlim ve sûfîler de sohbet halkaları düzenleyerek ilimlerini halka aktarmışlardır.

 Gıybet, yalan, iftira, söz taşıma gibi günahlar içermeyen, hoş vakit geçirmek için yapılan ve muhabbet etme, yarenlik etme gibi deyimlerle ifade edilen sohbetlere katılmakta dinen bir sakınca görülmemiştir.

Sohbet terimiyle öncelikle birlikte olma halini (maiyet) kasteden sûfîler Allah’la sohbet, Resûlullah’la sohbet, halkla sohbet, nefisle sohbet ve şeytanla sohbet gibi sohbet türlerinden söz etmişlerdir.

Allah ile sohbet Hak ile ünsiyet kurmak, halkla sohbet insanlara karşı samimi olmak, nefisle sohbet ona muhalefet etmek, şeytanla sohbet onunla daima mücadele içerisinde olmak demektir (Serrâc, el-Lüma, s. 234; Kuşeyrî, er-Risâle, s. 580)

Sohbetin temeli Allah sevgisi ve rızasıdır. Bazı hadislerde Allah sevgisiyle bir araya gelen ve bu sevgiyle ayrılanların kıyamet günü Hakk’ın özel lütfuna nâil olacağı haber verilmiştir. (Buhârî, Hudûd, 19; Tirmizî, Zühd, 53)

Bir araya gelen Müslümanlar, birbirlerine şefkat, merhamet ve samimiyetle muamele etmeli, birbirlerine karşı saygılı, dostça ve lutufkâr davranmalıdır (Kuşeyrî, s. 574)

Sohbetlerde paylaşımcı bir anlayış esastır. Bir ekmeği olan kimse yarısını ihtiyacı bulunan sohbet arkadaşına vermelidir.

Halife Me’mûn’a göre gıda gibi olan arkadaşlara daima, ilâç gibi olanlarına bazen ihtiyaç duyulur. Hastalık misali olan arkadaşlara ise ihtiyaç yoktur. Zira bu takdirde onun kahrını çekmek zorunda kalınır. (Mâverdî, Edebü’d-dünyâ ve’d-dîn, Beyrut 1973, s. 162)

Sehl b. Abdullah et-Tüsterî gaflet ehli zorbaların, yalancı zahidlerin ve cahil mutasavvıfların sohbetlerinden uzak durmayı tavsiye etmiştir. (Serrâc, s. 237)

Cevap 2:

Allah’tan ve Onun rızasına erecek işlerden bahseden meclisler, toplantılar ve sohbetlerin fazileti, oraya devam etmenin iyi bir davranış olduğu, mazereti yokken oradan ayrılmanın hata olacağıyla ilgili ayetler ve hadisler vardır.

Kur’an ve hadis okuyup dinleyerek, onların meallerini, tefsir ve açıklamalarını öğrenerek, vaaz ve nasihatlere kulak vererek veya Allah’ı anıp zikrederek O’na bağlılıklarını sunan kimselere Cenâb-ı Hakk’ın ikramları pek çoktur.

"Sabah akşam Rablerine dua ederek O’nun rızasını kazanmaya çalışanlarla beraber sıkıntılara karşı dayan. Dünya hayatının süslerine kapılıp da gözlerini onlardan ayırma." (Kehf, 18/28)

Allah Teâlâ Peygamber Efendimiz (asm)’e, kendi rızasını kazanmak için dua ve zikirle meşgul olan kullarını göstermekte, onlarla beraber olmasını tavsiye etmekte ve kendi rızasını arayan kimselerin çeşitli sıkıntılara uğrayabileceklerine işaret buyurarak her ne pahasına olursa olsun onları terk etmemesini istemektedir.

Allah, en önemli özellikleri Allah’a dua ve O’nu zikretmek olan bu kimseleri yine Peygamber’ine emanet ettiği bir başka ayette, “Rablerinin rızâsını isteyerek sabah akşam O’na yalvaranları kovma!” (En’âm, 6/52) buyurmaktadır.

Mekkeli müşrikler fakir ve yoksullarla bir arada bulunmayı kendilerine hakaret saydıkları için Peygamber Efendimiz (asm)'den bu yolda bir istekte bulunmuşlardı. Bizim seninle görüşüp konuşmamızı istiyorsan, yanına geldiğimiz zaman bu yoksul takımını dışarı çıkar, demişlerdi.

O putperestlerin bir arada bulunmayı istemedikleri kimseler, İslâm’a gerçekten gönül vermiş olan Habbab İbni Eret, Suheyb-i Rûmî ve Bilâl-i Habeşî gibi köleler ile diğer yoksullardı. Allah Teâlâ bu iki ayette de, kendi rızasını isteyerek dua ve zikirle meşgul olan fakir kullarını, burnu havalarda olan kendini beğenmiş zenginlere tercih ettiğini belirtmekte ve bu has kullarını hiçbir şekilde incitmemesini, gücendirmemesini, dünya hayatının geçici cazibesini temsil eden bu kibirli adamların sözüne kapılıp da gözünü onlardan ayırmamasını istemektedir.

Hadislerde, meleklerin Allah’ı zikredenlerin etrafını nasıl alıp onları dinlediği, Cenâb-ı Mevlâ’nın bu kullarını meleklerin yanında nasıl anıp onlardan hoşnut olduğu anlatılmaktadır.

Ayrıca, Allah’ın rahmetini onlardan esirgemeyeceği, korktuklarına uğramayacaklarına dair onlara güvence verdiği ve Allah Teâlâ’nın kendisini zikreden kullarıyla meleklerine karşı övüneceği bildirilmektedir.

Resûlullah Efendimiz (asm) şöyle buyurdu:

“Bir topluluk Allah’ı zikretmek üzere bir araya gelirse melekler onların etrafını sarar; Allah’ın rahmeti onları kaplar; üzerlerine sekînet iner ve Allah Teâlâ onları yanında bulunanlara över.” (Müslim, Zikr 39, 38)

Resûlullah (asm) Mescid-i Nebevî’de oturmuş, sahâbîler de onun etrafını almışken, karşıdan üç kişi çıkageldi. İkisi Resûlullah aleyhissalatü vesselama doğru yöneldi, diğeri gitti. Resûlullah Efendimiz (asm)'in yanına gelenlerden biri cemaatin arasında bir boşluk görüp oraya oturdu. Öteki ise cemaatin arkasına gidip oturdu. Üçüncü adam da çekip gitti. Resûlullah Efendimiz (asm) sözünü bitirince (bunlar hakkında) şöyle buyurdu:

“Size şu üç kişinin durumunu haber vereyim mi? Onlardan biri Allah’a sığındı, Allah da onu barındırdı. Diğeri (insanları rahatsız etmekten) utandı, Allah da ondan hayâ etti. Ötekine gelince, o (bu meclisten) yüz çevirdi, Allah da ondan yüz çevirdi.” (Buhârî, İlim 8, Salât 84; Müslim, Selâm 10)

İlave bilgi için tıklayınız:

Konuşma nasıl olmalıdır, konuşma adabı nedir?
Gaflet nedir ve ondan nasıl kurtulabiliriz?

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Kategori:
Okunma sayısı : 5.000+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun