Bana yeryüzünün anahtarları verildi, hadisinde verilen şey nedir?

Tarih: 22.12.2017 - 01:20 | Güncelleme:

Soru Detayı

"Bana yeryüzünün anahtarları verildi" hadisinde Peygamber Efendimize verilen şey nedir?
- ​Burada Enbiya Suresi 105. ayetinde işaret var mı?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Cevap 1:

Konuyla ilgili hadislerden biri şöyledir:

“İçinizde Kevser havuzuna ilk ulaşan ben olacağım ve sizin Allah yolundaki hizmetlerinize şahitlik edeceğim. Vallahi şu anda havuzum gözümün önündedir. Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi. Vallahi sizin benden sonra tekrar şirke dönmenizden hiç korkum yok. Ben asıl sizin dünyayı elde etmek için birbirinizle kapışıp kavga etmenizden korkuyorum.” (Buhârî, Cenâiz 71, Menâkıb 25, Megâzî 27, Rikâk 7, 53; Müslim, Fezâil 30)

Resûl-i Ekrem Efendimiz (asm) Uhud şehitliğini ziyaret ettikten sonra Mescid-i Nebevî’ye geldi ve minbere çıkarak ashabına onlardan önce ahirete ve Kevser havuzunun başına gideceğini, orada günahkar ümmetine şefaat etmek üzere hazırlık yapacağını, dinin emirlerini gerektiği gibi yerine getiren ümmetlerinin de iyi birer mümin olduklarına şahitlik edeceğini haber verdi.

Resûlullah aleyhissalatü vesselamın o gün bulunduğu yerden Kevser havuzunu gördüğünü söylemesi, müminlerin hayallerini süsleyen bu buluşma yerinin halen mevcut olduğunu ve etrafında Allah'ın Resûlü ile bir araya gelecek müminleri beklediğini göstermektedir.

Hz. Peygamber (asm), “Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi.” buyurmakla da çok büyük bir mucize göstermiştir.

Hz. Peygamber (asm) bu sö­züyle; ileride Kisraların, Kayserlerin ve diğer krallıkların hazinelerinin Müslümanların elleri­ne geçeceğini müjdelemiştir. Sonuç itibariyle, Hz. Peygamber Efendimiz (asm)'in verdiği bu müjdeli haber zamanla çıkmıştır.

Ayrıca, bu hadis-i şerifin manası, benim ümmetim bütün yeryüzüne İslâm’ın nurunu yayacaklardır demektir. Bu mucize de aynen gerçekleşmiş, İslâm’ın aydınlığı yerkürenin büyük bir kısmını kucaklamıştır.

Peygamber Efendimiz (asm) bütün ümmetinin İslâmiyet’i bırakıp yeniden küfre dönmesinden kesinlikle korkmadığını yeminle ifade etmekte; asıl korktuğu şeyin, dünya malını ve makamını ele geçirmek için, daha önceki ümmetlerin yaptığı gibi, onların da birbirinin boğazına sarılacağından endişelendiğini söylemekte; eski milletlerin tarihten bu yüzden silinip gittikleri gibi, kendi ümmetinin de aynı şekilde yok olacağından korktuğunu dile getirmektedir.

Allah'ın Resûlü’nün bu haberi de aynen gerçekleşmiştir.

Ashabı yeniden küfre dönmemekle beraber, Hz. Osman devrinde başlayan ve onun şehid olmasına sebep olan üzücü hâdiseler artarak devam etmiş;  Cemel, Sıffîn, Kerbelâ vakaları başta olmak üzere nice yürek yakan olaylar sürüp gitmiş; yüzyıllar boyu Müslümanlar kanlı göz yaşları dökmüştür. Buna göre:

- Allah Teâlâ, Resûlüne daha dünyada iken cenneti, cehennemi, Havzı ve ahiret hayatıyla ilgili birçok şeyi göstermiştir.

- Resûlullah Efendimiz (asm), İslâmiyet’in ve Müslümanların kıyamete kadar devam edeceğini müjdelemiştir.

- Her devirde Müslümanları bekleyen en büyük tehlike, onların dünya menfaatleri için birbirleriyle çekişmeleri, hatta birbirlerini öldürmeleridir.

Cevap 2:

Enbiya 105. ayetin meali şöyledir:

“Andolsun, Tevrat'tan sonra Zebur'da da 'Arza ancak salih kullarım mirasçı olur.' diye yazdık.” (Enbiya, 21/105)

Bu ayette geçen “Arza ancak salih kullarım mirasçı olur." mealindeki ifadenin birçok manası vardır. Bunlardan biri de hadiste geçen "Yeryüzü hazinelerinin anahtarları (veya yeryüzünün anahtarları) bana verildi” anlamındaki müjde olabilir.

Tefsirlerde, “Arza ancak salih kullarım mirasçı olur." mealindeki ifade eden şu açıklamalar yapılmıştır:

1) Ayetteki "arz" ile cennet arazisi, "salih kullarım" ifadesi ile de Allah'a itaat eden müminler kastedilmiştir.

Buna göre mana, Allah Teâlâ, peygamberlerin kitaplarına ve Levh-i mahfûza, cennete ancak salih kullarını varis kılacağını yazmıştır.

2) Buradaki "arz" ile yeryüzü kastedilmiştir. Çünkü Allah Teâlâ, ona dünyada müminleri varis kılacaktır.

3) Bu salih kulların varis olduğu arz, arz-ı mukaddestir. Bunun delili "Hakaretlere maruz bırakılmış olan o kavmi de, kendisine feyz ve bereket verdiğimiz yerin doğularına ve batılarına mirasa kıldık." (Araf, 137) ayetidir.

Sonunda Hz. İsa (a.s) indiğinde Cenab-ı Hak oraya Ümmet-i Muhammed'i mirasçı kılacaktır. (bk. Razi, ilgili ayetin tefsiri)

İlave bilgi için tıklayınız:

Kur'an'da, İslam'ın dünyaya hakim olacağı belirtiliyor.. Fakat bu nasıl ...
Kıyametin büyük alametleri görülüyor, kıyamet yakın ise daha ne ...
Allah'ın nurunu tamamlayacağından, İslam dininin dünyanın her ...
Kıyamet ile ilgili hadislerde Yahudilerle bir savaşın olacağı geçiyor ...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun