Senden evvel kimse onu bana sormamıştı, diye anlatılan dua sahih mi?
Soru 1: Göklerin ve yerlerin anahtarları Allah'ındır, ayeti ne demektir?
Soru 2: Bu ayetle ilgili Osman b. Affan’dan gelen rivayet sahih midir?
- Bu duayı günde 10 defa okumanın çok faziletli olduğunu gördüm. Dua hakkında bilgi verir misiniz?
- Osman ibni Affan (radıyallahu anh) şöyle anlatmıştır:
“Göklerin ve yerlerin anahtarları Allah'ındır.” (Zümer, 63) ayeti hakkında Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem)e sual sorduğumda Rasulüllah (sallallahu aleyhi ve sellem) şöyle buyurdu:
“Andolsun; Bana öyle Bir şey sordun ki, senden evvel kimse onu bana sormamıştı. Göklerin ve yerlerin anahtarı olan dua şudur: La ilahe illallâhü vallâhu ekber ve sübhânallâhi ve bihamdihi ve estağfirullah ve la havle velâ guvvete illâ billâhil-evveli vel-âhiri vez-zâhiri vel-bâtıni, biyedihil hayr, yuhyî ve yümît ve hüve alâ külli şeyin kadîr."
Anlamı:
"Allah’tan başka ilah yoktur. Allah, her şeyden büyüktür. Allah’ı tesbih ederim. O’na hamd ederim ve O Allah’tan mağfiret dilerim ki, O Evvel ve Ahirdir (Başı ve sonu olmayandır) Zahir ve Batın’dır (ayetleriyle açık zatıyla gizlidir), diriltir ve öldürür. Kendisi ise hiç ölmeyen bir diridir. Bütün hayırlar O’nun (Kudret) elindedir. O her şeye kadirdir."
Göklerin ve Yerlerin Anahtarı Allah’ındır.
Her Kim Her gün bu duayı 100 kere diğer bir rivayet 10 kere okursa, ona mukabil kendisine on haslet (özellik) verilir:
1. Geçmiş günahları bağışlanır.
2. Kendisine cehennemden berat (kurtuluş belgesi ) yazılır.
3. Gecesinde ve gündüzünde kendisini bütün afet ve musibetlerden koruyacak 2 melek ona görevlendirilir.
4. Kendisine tonlarla sevap verilir.
5. İsmail (aleyhisselam)’ın evladından yüz köle azad edenin sevabı kendisine ihsan edilir.
6. Kendisine Kur’an, Tevrat, İncil, Zebur okumuş gibi ecir (mükafat) verilir.
7. Onun için cennette bir köşk bina edilir.
8. Cennette iri gözlü hurilerle evlendirilir.
9. Başına vakar tacı bağlanır.
10. Son olarak aile efradından yetmiş kişiye şefaatçi kılınır.
- İbni Merdüye‘nin rivayetinde; cennette de özel makamı olur ve Hazreti İbrahim (a.s.)’ın özel kubbesinde de bir yeri olur.
- Bunu okuyan kişi öleceği zaman 12 melek yanına gelir cennetle müjdelerler. Dirildiğinde kabrinden mahşere kadar ona eşlik ederler. Mahşerde ne kadar büyük sıkıntı görse yanında 12 melek hazır bulunur ve derler ki; “Bu sıkıntı sana değil, sen rahat ol, sen eminsin, azaptan kurtulmuşsun derler.” İnsanlar çetin muhasebeye tutulunca onun cennete yollanması emir olunur ve melekler onu durduğu yerden alıp zifafa hazırlanan biri gibi cennete götürürler.
- Ey Osman! Bununla birlikte ona hac ve umre yapıp, haccı ve umresi kabul edilen kişinin ecri yazılır. O gün ölecek olursa üzeri şehitlerin mührüyle damgalanır.
- Ey Osman! Eğer gücün yeterse ömründe bir gün dahi bunu kaçırmamaya bak ki kazananlarla birlikte kazanasın ve bu sebeple öncekileri ve sonrakileri geçesin.
Kaynaklar:
İbnü’s-Sünnî, Amelü’l-yevmi ve’l-leyle, no:73, sh:68-69, Heysemî, Mecma’u’z-zavâid, 10/115, İbni Merdûye, Süyûtî, ed-Dürrü’l-mensûr, 12/688-689, el-Leâli’l-mesnû’a, 1/89, Muhammed el Menbecî, el-Misbâh fi ezkâri’l-mesâi ve’s-sabâh, sh:101-102.
Değerli kardeşimiz,
Cevap 1:
- “Göklerin ve yerlerin anahtarları Allah'ındır.” (Zümer, 39/63) mealindeki ayetin manası özetle şöyle açıklanabilir:
a) “Göklerde ve yerde bulunan hazinelerin anahtarları sadece Allah’ın elindedir. Dilediğine bu hazinlerin veya bir kısmının kapılarını açar, dilediğine açmaz." (Taberi, ilgili ayetin tefsiri)
b) Göklerin ve yerin ahalisine ihsan edilen bütün hayır ve bereketlerin anahtarı yalnız Allah’ın elindedir. Öyleyse bütün hayırlar bereketler -başkalarından değil- yalnız Allah’tan istenmelidir. (Maturidi, ilgili ayet)
c) Göklerde ve yerdeki bütün hazinelerin sahibi Allah’tır. Bu hazinelerin anahtarları da yalnız ondadır. Bu hazinelerden biri de gökten (yukarıdan) gelen yağmur ve yerden biten bitkilerdir. (Zadu’l-Mead, Kurtubi, ilgili yer)
d) Mekalid, itaat manasına da gelir. Buna göre ayetin manası: “Göklerde ve yerde yapılan bütün itaatler yalnız Allah’a yapılmaktadır. (Kurtubi, a.g.y)
e) Göklerde ve yerde bulunan ne kadar işler varsa, hazineler varsa, ne kadar sanatlı işler varsa, hepsinin yegâne yaratıcısı, müdebbiri, idarecisi Allah’tır. (Nazmu’d-Dürer)
f) Bu ayette bütün sebepler görevden azlediliyor, yalnız Allah’ın ilim, kudret ve hikmeti nasbediliyor. Allah’tan başka ilah olmadığı hakikati çok veciz bir tarzda ifade ediliyor.
Bu pencereden bakıldığında, ayetin en geniş manasını açan Bediüzzaman Hazretlerinin açıklamalarını dinlemekte fayda vardır:
“Evet bu kelime (بيده الخير) ile ve بِيَدِهِ مَقَالِيدُ كُلِّ شَيْءٍ cümlesiyle, -yani "Her şeyin anahtarı onun elindedir"- nihayetsiz geniş ve hadsiz hârikalı bir hüccet-i rububiyet ve vahdeti, bütün bütün kör olmayana gösterir.
"Meselâ, hadsiz o hazine ve anbarlardan yalnız buna bak ki: Her biri bir koca ağacın veya bir parlak çiçeğin cihazatını ve mukadderatının proğramını taşıyan küçücük mahzencikler olan çekirdekler ve tohumların anahtarları elinde bulunan bir Mutasarrıf-ı Hakîm bir çekirdeğin kapıcığını "Uyan!" emriyle ve irade anahtarıyla tam mizan-ı nizamla açtığı gibi, zemin hazinesini dahi yağmur anahtarıyla açarak, mahzencikleri ve nebatatın nutfeleri olan bütün habbeleri ve hayvanatın menşeleri ve kuşların ve sineklerin su ve havadan nutfeleri olan bütün inkişaf emrini alan katreler mahzenciklerini beraber, hatasız açtığı vakitte, kâinatta küllî ve cüz'î, maddî ve manevî bütün hazine ve depoları hikmet ve irade ve rahmet ve meşiet eliyle herbirine mahsus bir anahtarla açtığını bilmek ve görmek istersen, senin bir nevi mahzenciklerin olan kendi kalbine ve dimağına ve cesedine ve midene ve bahçene ve zeminin çiçeği olan bahara ve ondaki çiçeklere ve meyvelere bak ki; kemal-i nizam ve mizan ve rahmet ve hikmetle bir dest-i gaybî tarafından "emr-i kün feyekûn” (Cenâb-ı Hak bir şeyin olmasını murad ettiği zaman, Onun işi sadece “Ol” demektir; o da oluverir. Yâsin, 36/82) tezgâhından gelen ayrı ayrı anahtarlarla açıyor. Bir dirhem kadar bir kutucuktan bir batman, belki bazan yüz batman taamları kemal-i intizam ile çıkarıyor, zîhayatlara ziyafet veriyor."
"Acaba böyle muntazam, alîmane, basîrane nihayetsiz bir fiile ve tesadüfsüz tam hikmetli bir san'ata ve yanlışsız tam mizanlı bir tasarrufa ve zulümsüz tam adaletli bir rububiyete hiç mümkün müdür ki; kör kuvvet, sağır tabiat, serseri tesadüf, camid cahil âciz esbab müdahale edebilsin? Ve bütün eşyayı birden görüp ve beraber idare edemeyen ve zerratla seyyarat yıldızları emrinde bulunmayan bir mevcud, bu her cihetle hikmetli, mu'cizeli, mizanlı tasarrufa ve idareye karışabilsin?"
"İşte her hayr elinde, her şeyin anahtarı yanında bulunan böyle bir Mutasarrıf-ı Rahîm'i, bir Rabb-ı Hakîm'i tanımayan ve inkâra sapana, elbette تَكَادُ تَمَيَّزُ مِنَ الْغَيْظِ ["Neredeyse öfkeden parçalanacak!” (Mülk, 67/8)] âyetinin dediği gibi, Cehennem ona kızıyor ve kızışıyor ve hadsiz azabıma müstehaktır, merhamete hiç lâyık değildir, diye lisan-ı hal ile der.” (bk. Şualar, On Beşinci Şua, s. 603-604)
Bu son paragraf, söz konusu ayetin “Allah'ın âyetlerini inkâr edenler ise hüsrana uğrayanların tâ kendileridir.” (Zümer, 39/63) mealindeki son cümlesinin bir nevi açıklamasıdır. Bu ise, Bediüzzaman’ın yukarıdaki açıklamalarının tamamen bu ayetin tefsiri olduğunu göstermektedir.
Cevap 2:
- Bu ayetle ilgili hadis rivayeti ise zayıftır. (bk. el-Akîli, ed-Duafau’l-Kebir, 4/231-232; Mecmau’z-Zevaid, 10/115)
Bu rivayetin mevzu/uydurma olduğunu söyleyen alimler de vardır. (bk. İbnu’l-Cevzi, el-Mevduat, 1/144-145; Suyuti, el-Lealiu’l-Masnua, 1/80-82; Şevkani, el-Fevaidu’l-Macmua, 1/462-463)
İbn Kesir de bu rivayetin garip ve -şiddetle- münker olduğunu bildirmiştir. (İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)
İlave bilgi için tıklayınız:
- Vakit namazı kıldıktan sonra, camiden çıkmadan evvel on defa "La ...
- "Lâ ilâhe illallâhu vahdehu lâşerîke leh, lehu'l mülkü ve lehu'l hamdü ...
- İbadetlere vadedilen netice ve sevaplara kavuşmanın şartları nelerdir?
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Allah'ın gücünün her şeye yetmesi, kıssalar ve hayatın gerçekleri arasındaki çelişkiler nasıl açıklanabilir?
- EN'ÂM SÛRESİ
- El- Melik
- FÂTIR SÛRESİ
- İslam dininin yardımlaşmaya verdiği önem nedir?
- GAYB, GAYB ÂLEMİ
- YARDIMLAŞMA
- Göklerde neler var ve gökler ile yer arasındaki şeyler nelerdir?
- Nahl suresi 75. ayeti açıklar mısınız?
- Yasin Suresi 83. ayeti açıklar mısınız?