Sarık, takke, şalvar ve cübbenin hükmü ve namazdaki durumu hakkında bilgi verir misiniz?

Tarih: 17.10.2006 - 13:23 | Güncelleme:

Soru Detayı
Namaz kılarken sarık, şalvarve cübbenin sünnet, müstehab veya mubah fiillerinden hangisine girdiğini ve ibadetteki rolünü açıklar mısınız? Ayrıca sarık, şalvar ve cübbenin, ibadet dışında kalan ev ve iş hayatında giyinmenin gerekliliği var mı? Yoksa Hz.Peygamber (asm)'in bir adeti olduğu, bunun kabileler arasında örflerine göre değişkenlik gösterebileceği ve asıl olanın gösterişsiz, vücut hatlarını sıkmayan, temiz ve cinsiyet farklılığı da gözetilerek örfe uygun giyinmenin mi gerekliliği lazım?
Cevap

Değerli kardeşimiz,

Sarık ve takke aslında mubah şeylerdendir. Herkes sarık sarma veya takke giyme hususunda serbesttir. Zira İslâm dini, Müslümanlara sarık sarma veya takke takma mecburiyeti getirmemiştir. Yeter ki küfre şi'ar olarak kabul edilen şey başa konulmasın (Papazlara has olan külah gibi).

Yalnız namaz için başa sarık sarmak herkes için sünnettir. Allah'ın Resulü (asm) şöyle buyurmaktadır:

"Sarıkla kılınan iki rekât namaz, sarıksız olarak kılınan yetmiş rekattan daha hayırlıdır."(Taç. I/169)

Bunun için namazda sarığı ihmal etmemek daha uygundur. Sarığın kaç metre olması hakkında bir şey vârid olmamıştır. O örfe bağlı bir şeydir.(el-Fetava el-Kübra, I/169) Takkenin, sarığın yerini tutup tutmadığı hakkında ihtilâf vardır. İbn-i Hacer'e göre, sarığın yerini tutmaz. Buğyetü'l-Müsterşidin isimli kitapta kayd edildiğine göre onun yerini tutar.

İslâmiyet, Müslümanlara özel bir kıyafet getirmediği gibi, şu veya bu tip bir elbiseyi de yasaklamamıştır. Bunun için Müslümanların kıyafetleri bir değildir. Kimi entari, kimi kaftan, kimi şal, sarık, kimi pantolon, kimi de şalvar giyer. Bu hususta herkes serbesttir.

Ancak bir memlekette adet olmayıp, halkın nazar-ı dikkatini çeken kıyafete bürünmek de doğru değildir. Şâfiî mezhebine göre; kişinin şahsiyetini zedelediği için böyle elbise giyenlerin şehadeti muteber değildir. Ama tuhaf ve nazar-ı dikkati çeken bir kıyafet olmadıktan sonra, ehli küfrün giydikleri elbiseyi giymekte hiç bir sakınca yoktur. El-Muğire bin Şûbe'nin şöyle dediği rivayet edilmiştir:

"Peygamber (asm) kolları dar bir Rum cübbesi giymişti."(Buharî. Müslim).

Bu hadîsten anlaşıldığına göre, kâfirlerin giydiği elbiseleri giymekte beis yoktur(Mirkatü'l-Mefatih. IV/416). Bugün giydiğimiz palto da, dinen cübbe sayılır. Çünkü hadîste geçen cübbe ile palto arasında fark yoktur.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun