Retrocausality nedir, geleceğin geçmiş üzerinde fiziki etkisi var mı?

Tarih: 09.04.2021 - 20:00 | Güncelleme:

Soru Detayı

- İnsanın bir duruma doğru çekilmesiyle oluşan eş zamanlılık durumları için benim de bir teorim var. Retrocausality, yani geleceğin geçmiş üzerindeki fiziki etkisi. Bu bizde gelecekte yaşanacak olaylarla ilgili ikincil bir hafızaya neden oluyor olabilir. Tek yönlü nedensellik koşullanmamızdan ötürü bu gibi geleceğe ait anılar sadece his düzeyinde kalıyor ve o düzeyden bizi etkiliyor olabilirler.
Bir de önemli bir nokta var: Buna ihtimal verenler daha çok bilinçli olarak böyle eş zamanlılık deneyimi gözlemliyorlar
● Buradaki Retrocausality nedir yani gerçekten var mı böyle bir sey?
● Geleceğe ait anılar his düzeyinde derken yani yaşadığımız olaylar örneğin herkesin gördüğü bir savaş gerçek değil mi diyorlar? Mesela Hz. Muhammed zamanı olayları, savaşları anı gibi oradaki her insanın aklında oldu gerçekte olmadı tarzı saçma bir şey mi denmek istiyor? Böyle bir şey olmaz değil mi ve bunu savunan var mıdır?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Konuya iki açıdan cevap verilebilir:

1. Nedensellik ile ilgili kabullerimiz kuantum dünyasındaki keşiflerle sarsıldı. Makro dünyadaki nedensellik anlayışımız zamansaldır ve olayları geçmişten geleceğe doğru sıralamaya dayalıdır. Sonuç sebeplerden çıkar deriz. Örneğin bir elmayı dal, ağaç, kök, toprak, dünya gibi geriye doğru sararak nedenselleştiririz.

Ancak kuantum dünyasında bu işlem tersine işlemekte ve olaylar gelecekten geçmişe doğru akmaktadır. Zira ortada geçmişe gidecek bir zaman dilimi kalmamakta, parçacıklar ile alanları arasındaki ilişki eş zamanlı ve sürekli olarak gerçekleşmektedir.

Böylece sonuç sebeplerden önce açığa çıkmaktadır.

Basitçe örnekleyecek olursak, bir elektronun parçacık ve alan özelliğinden her hangi birini diğeri için sebep ya da sonuç olarak alamamakta her ikisinin de eşit olasılıklı birlikteliğinden bahsedebiliyoruz. Deney durumu bunu bozduğu için gözlem esnasında elimize veri olarak ya parçacık ya da alanı alabilyoruz. Bu bir bakıma elektronun bir anda yok olurken (alan) aynı anda var olduğu (parçacık) bir durumu tespit ediyor.

"Bu iki durumdan hangisi diğerinin nedeni ya da sonucudur?" sorusu anlamını yitiriyor, bu işlemin sürekliliği için gereken enerji etkileşimi arkada ya da geride bırakılan ön aşamalar olmadığı için, geçmişten değil gelecekten gelmekte ve kuantum anlığında gerçekleşmektedir. Parçacık alan boyutuna geçtiğinde de tekrar gelecekten ödünç alına enerji geri ödenmektedir.

İşte kısaca özetlediğimiz bu mikro yapı, makro sistemle ilgili düşüncelerimizi sarsmaktadır.

Buna göre yaşadığımız hayatın geleceğin geçmişe bir yansıması olarak kabul edersek, İslami açıdan büyük bir uyanıklık elde edebiliriz. İnançsız ve günahlarla dolu bir hayatımız varsa, bu gelecekteki konumumuzun azap içinde olduğunu bize göstererek düzeltebilmek için bir şansımız olduğunu bildirir.

Aynı şekilde halimizin iyiliği de gelecekteki durumumuzu sabit kılmak için gayretimizin ve sabrımızın devamını bize bildirir.

Hz. Peygamber Efendimizin (asm) yaşadığı olaylar ebedi saadetin ve sonsuz cennetin yansımasıdır. Ancak unutulmamalıdır ki cennetin etrafı mihnet ve imtihanlarla çevrelenmiştir.

2. Retrocausality, sonucun kendini oluşturan sebeplerden önce çıktığını savunan anti-nedensel hipotezin adıdır. Yani nedenler sonuçları değil, sonuçlar nedenleri oluşturur. Felsefede bunu bir imkan olarak Hume dile getirmiştir; fakat kendisi de nihai anlamda bunun varlığı tersine çevirmek anlamına geldiğini ifade ederek gerçekçi görmemiştir.

Kısaca bu durum ancak hayalde mümkün olur. O da aslında aşırı keyfi bir şey olur.

Genel olarak varlık ve özelde insan zihni doğrusal zamana göre işler.

Bast-ı zaman, tayy-ı mekan da geleceğin bugüne getirilmesi değildir. 

Bast-ı zaman: “zamanın genişlemesi, bereketlenmesi”, “az zamanda uzun bir zaman yaşamış olma hâli”

Tayy-i mekân: “Mekanı aşarak bir anda değişik yerlerde görünebilmek.”

Hz. Peygamber Efendimizin (asm) yaşadığı olayları birisinin düşüncesi olarak nitelemek aşırı solipsizm olur ve kişiye tanrısal bir güç atfetmeyi gerektirir. Yani ancak tanrı ilmindeki her şeyi tam olarak gerçekleştirir. Çünkü o zaman ve mekanla sınırlı değildir.

İlave bilgili için bk.

- Arslan Topakkaya: Felsefe, Din ve Kültürde Zaman, Say Yay. İstanbul, 2017.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yazar:
Sorularla İslamiyet
Kategori:
Okunma sayısı : 500+
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun