Peygamber uyarıcı ise neden savaşmış?

Kuran-ı Kerim'de [35:23] ve [9:73] ayetleri arasında bir tezatlık olabilir mi?
 - 35:23 "Sen sadece bir uyarıcısın."
 - 9:73 "Ey Peygamber! Kâfirlerle ve münafıklarla cihad et, onlara karşı sert ol. Onların varacakları yer cehennemdir. Ne kötü bir dönüş yeridir!"
 -İki ayet arasında Peygamber (s.a.v)'in misyonu, görevi hakkında tezatlık yok mudur?

Değerli kardeşimiz,

Ayetle arasında çelişki olmaz. Farklı konular ve olaylar söz konusudur.

Sen sadece bir uyarıcısın, anlamındaki ayet, imanı, İslam’ı ve diğer hakikatleri kimseye zorla kabul ettiremezsin, özgür iradeleriyle isterlerse Allah lütfeder demektir.

“cihad et, onlara karşı sert ol.” mealindeki ayet ise, savaş ortamıyla ilgilidir, onların zararlarını yok etmeye ve engellemeye yöneliktir.

Bu kısa bilgiden sonra detaya gelince:

35:23’te “Sen sadece bir uyarıcısın” mealindeki ayetin önceki ayetlerle bağlantısı bunu gerektirir. Daha önceki ayetlerde Hz. Peygamberin (asm) insanları mutlaka imana getirmek gibi bir görevinin olmadığına dair ifadelere yer verilmiştir. Gören ile görmeyen, karanlık ile aydınlık, gölge ile sıcaklık, ölülerle diri olanların bir olmadığına dikkat çekilmiş ve Hz. Peygamberin (asm) ancak uyarıya uyarlanma kabiliyeti olanları uyarması istenmiştir.

Buradaki “uyarıcı” sözcüğünün hasrı yani uyarmaktan başka hiçbir şey yapamazsın gibi bir manaya gelmediğinin en basit delili, hemen ardından gelen ayette “Seni hak konusunda bir uyarıcı ve bir müjdeci olarak gönderdik” şeklindeki bir ifadenin bulunmasıdır. Zira, müjde uyarıdan farklıdır, eğer sadece uyarıcı olsaydı, artık müjdeci olamazdı.

Demek ki buradaki uyarı kavramı, normal zamanlarda bütün insanlara yapılması gereken öğütlerdir.

9:73 ayette ise, Savaş ortamının gerektirdiği hususi bir uyarı çeşididir.

Muhataplar arasında mümin yoktur, hepsi kafir düşmanlardır. Demek buradaki savaş uyarısı İslam düşmanlarına mahsustur, Belağat üslubunun gereği olarak bu uyarı kılıç kullanılmaya mahsustur, Sözlü olması durumunda da sert ifadeler kullanılmaya mahsustur.

Bu hususiliğin gerekçesi ayette “Onların cehennemlik olmasındandır.”

Özetle, insanların durumlarına göre, bir kısmına -manevi cihad ile- yumuşak uyarılarda bulunmak, diğer bir kısmına -maddi cihad ile- sert uyarılarda bulunmak bir çelişki değil, çok hikmetli bir adaletin misyonunu göstermektedir.

Hakim olan Allah’a hamdolsun.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet