Allah'a derin saygı duymuyor muyuz?

Tarih: 21.11.2025 - 15:13 | Güncelleme:

Soru Detayı

Bir ayette, şüphesiz namaz Allah'a derin saygı duyanlardan başkasına ağır gelir diyor. Ben de çoğu zaman namaz kılmaya üşeniyorum. Demek ki derinden saygı duymuyor muyum?

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Namaza üşenmek, Allah’a derin saygı duymuyor olmak değildir

Kuran’daki ayette geçen ifade şöyledir:

"Namaz, ancak Allah’a derin saygı duyanlara kolay gelir." (Bakara 45-46)

Buradaki “Allah'a derin saygı duymak” (huşû), kalbin yönelimi ile ilgilidir; bedenin her zaman istekli olmasıyla değil.

İnsan yorulur, dikkat dağılır, nefis tembelliğe kaçar. Hatta birçok sahabenin bile zaman zaman zorlandığını rivayetler gösterir. Bu zorluk, saygının yokluğu değil, insan oluşumuzun bir parçasıdır.

Saygı, hiç zorlanmamak değildir. Saygı; zorlandığında bile ibadeti önemsemek, “kaybetmeyeyim” diye iç muhasebe yapmaktır.

Zaten siz şu soruyu soruyorsunuz: “Allah’a derinden saygı duymuyor muyum?”

Bu cümle bile kalbinizin diri olduğunu gösterir. Allah’a tamamen ilgisiz, saygısız veya kibirli bir insan böyle bir muhasebe yapmaz.

Namaza üşenmek ile namazdan nefret etmek tamamen farklı şeylerdir

Üşenmek: nefis ve şeytandan gelen doğal bir dirençtir.

Ağır gelmesi: yöneliş eksikliğinden olabilir ama bu sürekli değil, dalgalıdır.

Nefret etmek: ayetin kastettiği tehlikeli durum budur, bu sizde yok.

Sizdeki mesele sadece insanî yorgunluk ve nefis tembelliği.

Allah sizin kalbinizi sizden daha iyi bilir

Allah, niyetinizdeki saygıyı biliyor. Zorlansanız dahi namaza önem veriyor oluşunuz O’nun katında kıymetlidir. Peygamberimiz (sav) şöyle buyurur:

“Amellerin en faziletlisi, az da olsa devamlı olanıdır.”

Yani siz devam etmeye çalıştığınız sürece, üşengeçlik sizin imanınıza gölge düşürmez.

Namazla daha kolay bağ kurmak için küçük tavsiyeler

Size zorlayıcı olmayan, gerçekten işe yarayan bir yol:

1. Günde 1 kez, gerçekten yavaş bir namaz kılın. Hangi vakit olduğunun önemi yok; sadece bir tanesine “özen” verin. Bu, genel motivasyonu artırır.

2. Namaz öncesi 10 saniyelik mini hazırlık. Örneğin şöyle deyin: “Bu dakikalar sadece Allah için.”

Bu kısa zihinsel hazırlık bile ibadetin ağırlığını hafifletiyor.

3. Namazla ilgili anlamlı ayet ve hadisleri okumak

Zorlanmanın önemli nedeni, zihnin dünyaya yönelmiş olması. Okunan her ayet, iç motivasyonu güçlendirir.

Nefsimize vereceğimiz bazı dersler:

1. Namaz, ruhun gıdasıdır, bedenin yemeği gibi doğal bir ihtiyaçtır. Örneğin “Her gün ekmek yersin su işersin… usanç vermiyor. Madem vermiyor çünkü ihtiyaç tekerrür ediyor…

Öyleyse kalbin ve ruhun gıdası olan namaz da seni usandırmamalı.

İnsan bedenî açlığını gidermek için yemek yer, Ruhun ve kalbin açlığını gidermek için ise namaz gerekir.

Biz bazen bu ruhî açlığı fark etmiyoruz; ama o yine de var. Namaza üşenmemizin sebebi çoğu zaman bu ihtiyacın farkına varmamak, yani ruhu aç ve susuz bırakmak gibi oluyor.

Demek ki, namaza üşenmek, ruhun ihtiyacını hissetmemekten kaynaklanır, saygısızlıktan değil.

2. Kalp, ruh ve insanın iç alemi acılar, beklentiler ve kırılganlıklarla doludur

Kalp sürekli incinir, kırılır, yorulur, kaygılanır. Dünya sürekli değişir; insanlar gider, işler bozulur, duygular dalgalanır. Bu kalbin dayanma gücü sınırlıdır.

İşte böyle bir kalbin gerçek gücü, ancak namazla Allah’a dayanarak gelir. Namaz bir görevden önce bir sığınaktır, terapidir, nefes alma alanıdır.

Şu halde namaz, kalbi tamir eden bir “manevî nefes”tir; üşenilmesi değer verilmediği için değil, kalp yorulduğu için olur.

3. Ruh, dünyaya göre fazla hassas; namaz onun boğulan yerden kurtulduğu penceredir.

Dünya hayatı boğucu olabilir. İş, okul, gelecek kaygısı, aile meseleleri, moral bozuklukları… Ruh bunların hepsi karşısında çok hassastır.

İşte namaz, dünyanın tozlu, karanlık, sıkışık odasına açılan bir pencere gibidir. Ruh o pencereden dışarı, Rahmete bakar ve nefes alır.

Demek ki, namaz, zihnimiz ve ruhumuz için 24 saatin içinde açılan kısa bir “oksijen molasıdır.”

Üşenmek ruhun boğulmasından kaynaklanabilir; namaz ise tam bu boğulmayı açan pencere olduğu için değerlidir.

Özetle, namaza üşenmeniz saygısızlık değil; ruhunun ihtiyaçlarını henüz tam fark etmeyişinden doğan doğal bir durum. Kalbin yoruluyor, namaza güç yetirmek zorlaşıyor. Zihin dünyaya gömülüyor, ibadet ağırlaşıyor. Ruh nefessiz kalıyor, namazdan tat almak zorlaşıyor.

Ama tüm bunlar imanın azlığı veya Allah’a saygısızlık değildir.

Aksine, bunu dert ediyor olmanız ruhunuzun tamamen açık ve Allah’a karşı hassas olduğunu gösteriyor.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun