Karşı cinse güvenmiyorum?
- Elhamdülillah Müslüman bir ailede büyüdüm yetiştim ama dışarıdan fark edilmese de oldukça baskıcı ve korku güvensizlik içinde büyüdüm. Annem ile babam kendimi bildim bileli kavga ederler ki annemin duygusal olarak sorumluluğunu alamaması olsa da babamın ruh halimin çalkalanmasında payı büyüktür. Babamı sevsem de o da beni sevse de yaptığı kötü davranışlardan vazgeçmemesi söylediği sözleri tutmaması davranışlarına çeki düzen vermemesi ve benim gelecekte ya da şu anda olsun karşı cinse karşı olan güvensizliğimin sebebidir ve dönüşmeye korkmaya korktuğum kişi.
- Allah anne babanızı sevin diye emretmiş ama babamdan onu sevsem de nefret etmem...bunu nasıl halledebilirim?
- 18 yaşındayım genç bir kızım. Herkes ailesini sever ama hem onu tek samimi seven hem de ona yine de zarar veren ailesine benim yaşımda biri nasıl yaklaşmalı, İslam ne emreder?
Değerli kardeşimiz,
18 yaşında olmanıza rağmen duygularınızı bu kadar açık ve bu kadar farkındalıkla dile getirebilmeniz gerçekten çok kıymetli.
Bu çerçevede öncelikle şunu söyleyebiliriz:
Sizin hissettiğin hiçbir şey “ayıp” ya da “günah” değil. Sevdiğin birine kırılmak, güvenememek, üzülmek, onu aynı anda hem çok istemek hem de uzak durmak istemek, bunlar insani şeyler.
Hele ki bir çocuğun babasıyla yaşadığı çelişkili duygular… çok ama çok normal. Çünkü hepimiz insanız, robot değiliz.
Nefisimiz, şeytanımız, sayısız duygularımız bizim her daim bir kararda kalmamıza imkân tanımıyor. Yani her türlü olumsuz düşüncenin aklımıza gelmesi ve duygularımızı etkisi altına alması her zaman irademizle olmaz. Onun için dinen mesul değiliz. İslamiyet, kalbe düşene değil, eyleme dökülenden sorumlu tutar.
1. Anne-Babaya İyilik Etmek, Her Yaptıklarını Kabul Etmek Değildir
Evet, Allah Kuran'da ana-babaya iyilik etmeyi farz kılar. Ama bu “iyilik”, her şeyi sineye çekmek, susmak, duygularını bastırmak demek değildir. Özellikle de bir anne ya da baba, evladına psikolojik zarar veriyorsa burada itaat etmek yani uyum göstermek gerekmez. Çünkü kişi başkasına zarar vermeden ruh ve beden sağlığını korumakla mükelleftir.
“Rabbin yalnız kendisine kulluk etmenizi ve ana-babaya iyilik yapmanızı kesin olarak emretti. Onlardan biri veya her ikisi senin yanında yaşlılık çağına erişirlerse sakın onlara 'Öf!..' bile deme, onları azarlama, onlara gönül alıcı tatlı ve güzel söz söyle!” (İsra, 17/23)
“...Ama onlarla dünyada iyi geçin...” (Lokman 31/15)
Ne demek bu? Senin gibi hassas, vicdanlı, inancı sağlam biri için en uygun yol bu: Onlara saygılı kalmak, ama kendini ruh ve beden sağlığını feda etmeden.
2. Size Güvensiz Gelen Karşı Cins Değil, Babanızdır
Babanla yaşadığın bu duygusal karmaşa, farkında olmadan “erkek figürü”ne olan güvenini sarsmış. Bu da çok anlaşılır bir durum olabilir. Küçük yaşta sevgiyle birlikte güvensizlik yaşadığında, beynin şunu öğreniyor:
“Sevgi = acı”
“Güvendiğim kişi = incitir”
Bu yüzden biri sana yaklaşınca bilinçaltın diyor ki:
“Dur! Bu da babam gibi olabilir…”
Burada önemli olan, erkeklere olan güvensizliğin nedeninin iyice farkında olmak. Sizin de aslında belirttiğiniz gibi, bu güvensizliğin nedeni “karşı cins” değil, babanızın annenizle ve sizinle olan ilişkisidir.
Bunu fark edip, milyonlarca güvenilir erkeğin olduğunu, bunun yanında aynı şekilde güvenilir veya güvenilmez kadınların olduğunu sık sık düşünmeniz. Konunun cinsiyetle değil de karakterle, imanla, ahlakla yaşananlarla ilgili olduğunu sık sık düşünüp bu gerçeği içselleştirmeniz.
Bunun yanında şu da bir gerçektir ki, bu güvenin yeniden kendiliğinden oluşması da kolay değil, zamanla ve doğru insanlarla oluşur. Ve en önemlisi, sen kendine güvendiğinde olur. Yani: “Ben değersiz değilim.” “Birisi bana güvenebilir, ben de birisine güvenebilirim” “Allah bana değer veriyor.”
3. Babanıza Karşı Duygularınız Ona İhanet Değil
Onu seviyorsunuz ama aynı zamanda zarar görüyor, hayal kırıklığına uğruyorsunuz. Bu çatışma çok yorucu bir gerçektir. Çünkü insanın manevi ve maddi destek için doğal olarak her zaman “baba” figürüne ya ihtiyacı var, baba ne kadar kötü olursa olsun onsuz olamayacağını bilir. Bu durumda bir tarafı onu severken, diğer tarafı ondan kaçabilir. Dolayısıyla şunu bilelim:
Babanızı sevip aynı anda ona kırgın olmak ihanet demek değildir.
Allah kalpleri bilir; sizin samimiyetinizi de biliyor.
Babanızın yaptığı şeyler için sorumlu olan siz değilsiniz. Onu düzeltmek, ona öğüt vermek de sizin göreviniz değil. Yalnız ona karşı kalbini taşlaştırmadan, yavaş yavaş sınır koymayı öğrenebilirsin.
Bu, onu dışlamak değil; kendini korumaktır. Ve İslam da bunu ister.
Ne Yapabilirsiniz?
Öncelikle duygularınızı inkâr etmeyin. “Babamı seviyorum ama ona kırgınım.” diyebilirsiniz. “Bu, benim sağlıklı bir insan olduğumu gösteriyor. Aynı zamanda sağlığımı korumam için gereklidir.” Zaten büyük bir olgunluk içindesiniz.
1. Kendinize Ait Alan Kurun
Kendinize ait bir “iç dünya” geliştirin. Orada Allah’la baş başa olun. Günlük ibadet programı, Kur’an, Cevşen ve özellikle Dua saatiniz olsun. Bunun yanında duygularınızı güzel ifade ettiğiniz için, yazı yazma yeteneğinizi geliştirebilirsiniz. Günlük rutin yazı yazma programınız olsun. Risale-i Nur gibi manevi dünyanızı zenginleştirecek, iç aleminizi aydınlatacak eserler okuyun.
2. Babanızı Anlamaya Çalışın
Babanıza olan kızgınlığınızı hafifletmek için ona bakışınızı biraz değiştirecek düşünceler geliştirebilirsiniz. Mesela, babanızın bu karakteri, onun genetik yapısının bir parçası olduğunu, belki de babasından annesinden gördüğünü uyguladığını, bu olumsuz davranışlarının altında belki de olumsuz çocukluk ve gençlik travmaları olduğunu düşünün. Yani babanız, yaptıklarından sorumlu olmakla beraber, onu bu hâle getiren etkenlerin de bunda payı olduğunu hesaba katın. O zaman belki babanıza olan kızgınlığınız acımaya ve merhamete dönüşecektir.
Unutma Allah ona sığınanları yalnız bırakmaz “...ve Allah sabredenlerle beraberdir.” (bk. Enfal 8/46)
Dua
Ve size bir dua örneği, bu duayı bol bol okuyun:
Allah’ım... Kalbim yoruldu. Hem sevmekten hem incinmekten. Sevdiğim insanlardan kırılmak, beni senden uzaklaştırmasın. Kalbimdeki sevgiyi senin razı olacağın bir şekle dönüştür.
Babama karşı içimdeki bu kırgınlığı sen biliyorsun. Onu affetmek istiyorum ama unutmam zor. Ben affetmeyi, unutmayı, sınır çizmeyi senin rızanla öğrenmek istiyorum.
Bana merhametli bir kalp, güçlü bir irade, sabırlı bir nefes ver.
Kalbimi bana ağır gelen yüklerden arındır. Güvendiğim insanların ihanetiyle değil, senin sadakatinle iyileştir.
Korkularımı, özellikle de karşı cinse dair olan bu güvensizliğimi al, yerine hayırlı ve helal bir sevgi koy. Kalbimi korkuyla değil, senin rahmetinle doldur.
Anneme babama karşı saygımı ve sevgimi kaybettirme.
Kalbimi sana emanet ediyorum Allah’ım. Onu, senin razı olmadığın sevgilerden, korkulardan ve hayal kırıklıklarından koru.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Annem hakaret ediyor, ne yapayım?
- Kocam anlayışsız ve kaba, ne yapmalıyım?
- Tövbe ederken pişmanlık hissini duyamıyorum, nedeni ne olabilir?
- Narsist bir erkek kardeş hakkında ne yapmalıyım?
- Namaza ilk başladığım zamanki tadı almam için ne yapmalıyım?
- Utançtan ölüyorum, intihar etmem günah mı?
- Sevdiğimi nasıl unutabilirim?
- Anneme babama bağırıyorum, ne yapmalıyım?
- Manevi anlamda daha güçlenmek için ne yapmalıyım?
- Kocam beni olduğum gibi kabul etmiyor, ne yapmalıyım?