Lanetli günahlar hangileri?

- Bazı günahlar lanet ile anılır. Normal günahtan farkı nedir?
- Efendimiz (s.a.v) bazı günahları işleyenler için onlara lanet olsun veya lanet onların üzerine olsun diyor. Lanet nedir?
- Bu günahları işleyen birinin normal günah işleyenlerden farkı nedir?
- Şirk dışında bütün günahlarını af umudu vardır lanetli günahların durumu nedir?

Değerli kardeşimiz,

İslam fıkhında lanetli-lanetli olmayan günahların taksimi yoktur. Lanetin geçtiği her muamelenin diğerlerinden daha büyük bir günah olduğunu tespit etmeye çalışmak da isabetli değildir.

Genel olarak Kuran’da lanet kafirler için (bk. Ahzab 33/64) Allah ve Resulüne eziyet edenler için (bk. Ahzab 33/57) edilmiştir.

“De ki: Allah’ı bırakıp da size zarar da veremeyen yarar da sağlayamayan varlıklara mı kulluk ediyorsunuz! Allah her şeyi işitmekte ve bilmektedir.

De ki: Ey Ehl-i kitap! Hakkın sınırlarını aşarak dininizde aşırılığa gitmeyin. Daha önce kendileri saptığı gibi birçoklarını da saptıran ve yolun doğrusundan uzaklaşan bir topluluğun keyfî istek ve arzularına uymayın. İsrailoğullarından kâfir olanlar, Davud ve Meryem oğlu İsa diliyle lanetlenmişlerdir. Çünkü onlar isyan etmişler ve sınırı aşmışlardı.” (Maide, 5/76-78)

mealindeki ayetlerde, Allah’a şirk koşan ve küfrü tercih eden ehl-i kitabın da Hz. Davud ve Hz. İsa’nın diliyle lanetlendiğine işaret edilmiştir.

Hülasa lanet konusu çok geniş bir yelpazede söz konusu edilmiştir. Kelime itibariyle uzaklaştırmak, ayırmak, bir arzın sınırlarını aşmak manasına gelir. (bk. Lisanu’l-Arap; Mekayisu’l-lüga, L-A-N maddesi)

Terim olarak lanet Allah’ın rahmetinden uzaklaştırılmış olmaktır. Mesela:

Şeytan ve kâfir olarak ölen kimselerin bu lanetleri devam eder ve Allah’ın rahmetini ebediyen kaybederler. Ancak bir kimse işlediği küfür ve şirk suçu sebebiyle lanete uğradığı halde, daha sonra iman edip tövbe ederse lanet prangaları boynundan kaldırılır ve cennete gidebilir.

Demek ki, lanet rahmetten uzaklaşmayı ifade eder, rahmetten uzaklaştıran sebeplerin ortadan kalkması durumunda cezanın gerektirdiği lanet zinciri de boynundan çıkarılır.

Denilebilir ki, en büyük mahkeme olan haşir meydanına melun olarak girip melun olarak çıkanın hâli hep lanetle beraber olur. Şayet mahkemeden çıkarken melunluk damgasını da geride bırakmış ise, bu kimse affa mazhar olabildiği gibi, bir süreliğine cehennemde azap çektikten sonra da cennete gidebilir.

Bazı günahlar için lanet kullanılması ise, Allah’ın rahmetinden uzaklaşmak anlamında değil, o günahtan uzak durulması anlamında bir ikazdır, uyarıdır, tehdittir. Müslümanların daha dikkatli olmaları içindir.

Bu nedenle hadis-i şeriflerde lanet kelimesinin hem “Allah’ın rahmetinden mahrum bırakılma” hem de “beddua” manalarında geçtiği görülmektedir.

Hırsızlık, eşcinsellik, faizcilik, ana babaya karşı gelme gibi büyük günahları işleyenlere Allah ve Resulünün lanet ettiği belirtilmektedir. Ayrıca İslam’a ve Müslümanlara düşman olanların (bk. Buhari, Fezail, 12), atış taliminde canlı hayvanı hedef olarak kullananların, arazi sınırlarını değiştirenlerin, karaborsacılık yapanların (bk. Buhari, Zebaih 25) lanetlendiği bildirilmiştir.

Hadislerde lanete konu olan hususların genellikle toplum düzenini, insanlar arasındaki huzur ve güveni bozan, dinî ve ahlaki çöküntüye sebep olan veya bunlara zemin hazırlayan davranışlar olduğu anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Hz. Peygamber (asm)’in beddua ve lanet okumaktan kaçındığı, ashabına da bu yönde tavsiyelerde bulunduğu görülmektedir. (Meselâ bk. Buhârî, Edeb, 44)

Nitekim Resul-i Ekrem (asm) bir mümine lanet etmenin onu öldürmek demek olduğunu belirtmiş, kendisinden bazı kişi ve kabilelere lanet etmesi istendiğinde bunu kabul etmemiş (bk. Müslim, Birr, 87), hayvanlara lanet etmeyi de yasaklamıştır. (bk. Müslim, Birr, 80)

Özetle söylemek gerekirse, Müslümanların işledikleri günahlar için lanet edilmesi Allah’ın rahmetinden uzak kalması anlamında değil beddua ve kötüleme anlamındadır.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet