Hz. Nuh (as)'ın uzun yaşaması: Kazı çalışmalarında Hz. Nuh (a.s) döneminde yaşayan insanların ömürlerinin otuz, en fazla kırk yıl olduğu belirlenmiş (hastalıklar vs.). Kur'an-ı Kerim'de Hz. Nuh (a.s)'ın bin yıldan elli yıl eksik yaşadığı söyleniyor?..
Değerli kardeşimiz,
Din bilimle ters düşmez. Çünkü bilimin gerçekçi olarak ifade ettiği konularda dinle tamamen ittifak etmektedir. Bu bakımdan dinimiz mutlak doğru olan bilimsel çalışmaları hiç bir zaman reddetmediği gibi aksine kabul etmektedir. Nitekim Kur'an-ı Kerim'de geçen bir çok bilimsel ayetler mevcuttur ve bu gün bilim de bunu teyid etmektedir.
Bilimin her yaptığı çalışma doğru sonuçlar vermeyebilir. Mesela, bu gün bilim tarafından doğru kabul edilen bir olgu yarın reddedilebilir ve ona zıt bir olgu kabul edilebilir. Ancak Kur'an-ı Kerim'de geçen ifadelerin hiç birisinin aksi isbat edilememektedir. Demek ki bilimsel çalışmalarımızda Kur'an-ı Kerim'i kendimize klavuz edinmeliyiz ki doğru neticelere varabilelim. Aksi takdirde Kur'an-ı Kerim'e zıt düşen hiç bir çalışma bilim tarafından geçerlilik kazanamayacaktır.
"Andolsun, biz Nuh'u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik, içlerinde elli yılı eksik olmak üzere bin sene yaşadı. Sonunda onlar zulme devam ederlerken tufan kendilerini yakalayıverdi. Böylece biz onu ve gemi halkını kurtardık ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çıkarılacak bir olay) kılmış olduk." (Ankebut, 29/14-15)
Dünyada bölgelere, iklimlere ve hayat şartlarına göre ortalama yaş sınırı farklıdır. Ancak günümüze kadar insan yaşı üzerinde yapılan araştırmalarla nadiren bir kişinin 140-150 yaş yaşadığı görülebilmiştir. Fiziksel ve zihinsel değişiklikler; atar damarların büklüm büklüm olması, organizmanın kendine benzer bir canlıyı meydana getirme vasfını kaybetmesi, yaşlılığın başlıca belirtileridir ve bu kaçınılmaz bir değişmedir.
Ancak yaşlılığı doğuran tesirler, yaşlanan kişinin eğitimine, tedavisine, inancına ve bakımına bağlı olarak da çok farklıdır. O bakımdan kimi çabuk yaşlanıp çökmekte, kimi geç yaşlanıp uzun yıllar gücünü koruyabilmektedir. Ama çok uzun ömürlü dediğimiz kimseler bazı istisnalarla ancak 90-100 yıl yaşayabilmektedir ki, bunlar binde bir oranında tezahür etmektedir.
O halde Nuh Peygamber'in (as) çok yaşamasının sırrı ne olabilir? Bu soruyu birkaç madde halinde cevaplamamız uygun olur:
a) Nuh (as) son derece sabırlı ve rahat bir kişiliğe sahipti. Asırların mücadelesi bu büyük peygamberin sabrını pek taşıramamıştır.
b) Ulü'l-azm sayılan beş peygamberden biri olmak hasebiyle Allah'a sonsuz güveni vardı ve Allah'ın hükmünün değişmeyeceğini, plân ve programının şaşmayacağını çok iyi biliyor ve karşısına çıkan üzücü olayları tabii karşılayıp hizmetini aksatmıyordu.
c) O çağda yeryüzünde insan pek az bulunuyordu. Üstelik aşırı bir sapıklık ve azgınlık hüküm sürüyordu. Nüfusun artması için çok yaşamaya gerek vardı. Nitekim tufan belli bölgedeki insanları boğup küfrün ve tuğyanın cezası gerçekleşince, diğer bölge ve kıtalarda pek az insan yaşıyordu. Dünya nüfusunun önemli bir kısmı Mezopotamya ve o kesime yakın yerde yaşıyordu. Gemiye alınanlar ise, boğulup yok edilenlere nisbetle yüzde bir oranında bile değildi. Bu nedenle hayatta kalanları eğitip yetiştirmek, üremelerini sağlamak için çok tecrübeli bir lidere ihtiyaç vardı; o da ancak Nuh (as) olabilirdi.
d) Bir diğer husus da şudur: Bizim bilmediğimiz ve henüz sırrını çözemediğimiz bir tecelli söz konusudur. Her şeyin üstünde hükümran olan Cenâb-ı Hak, Nuh Peygamber'i (as) dokuz asırdan fazla yaşatmayı murad edince, maddî ve manevî sebepleri harekete geçirmiş ve böylece maddî ve manevî gıdaların ilâhî program gereği düzenli şekilde Nuh'a (as) yönelmesi, onun yıpranıp yaşlanmasını, çöküp takatten kesilmesini önlemiştir.
Bütün bunlar bizim yorumlarımızdır. Allah daha iyisini ve daha doğrusunu bitir.
e) Bu arada, büyük bir hayat ve enerji kaynağı olan Melek Cebrail'in aralıksız Nuh Peygamber'e (as) hayat iksirini sunmasını da düşünmek yerinde olur.
f) Her görüş, yorum ve düşüncenin üstünde, ilâhî irâdenin bu yolda sebepleri kolaylaştırıp kudretini izhar etmesiyle Nuh (A.S.)ın çok yaşadığını söylemek ise, en kestirme ve en doğru olanıdır.
g) Nuh aleyhisselamın uzun yaşadığını Kur'an'dan öğreniyoruz. Kur'an'da ilk peygamberlerin ömrüyle ilgili bilgiler yoktur. Ancak başka peygamberlerin de uzun yaşamış olma ihtimali vardır. Nitekim güvenilirliği tartışılır olmakla beraber, Kitab-ı Mukaddese göre Hz. Adem, 930 yaşında (Tekvin, Bab 5/5), Hz. Şit, 912 yaşında vefat etmiştir (Tekvin. Bab.5/8),. Hz. İdris (Hanuk) 365 yaşında gözlerden kaybolmuş / Allah onu katına almıştır.(Tekvin, Bab.5/24). Hz. Nuh, 950 yaşında öldü. (Tekvin 9/29).
Bu bilgilere göre, daha sonraki insanların öncekilere göre daha az ömürlü oldukları görülmektedir. Mesela, Hz. İbrahim, 175 yaşında, Hz. İsmail 137 yaşında (Bab, 25/7, 17) öldü.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Hz. Nuh'un 950 yıl yaşaması bir mucize miydi?
- İman kıraatleri nedir?
- Dinin isminin önemi nedir?
- Bütün halinde inen Kur'an şu an nerededir?
- Kuran-ı Kerim yazılı sayfalar halinde mi inmiştir?
- Hz. İshak (as) hakkında bilgi verir misiniz?
- Geçmiş insanların ömürleri ortalama olarak ne kadardı? İlk insanlar uzun yaşamasına rağmen neden ömür kısalmaktadır?
- Kuran-ı Kerim'de bütün bilgiler var mıdır?
- Hz. İlyas'ın hayatı hakkında bilgi verir misiniz?
- Hz. İsa'nın hayatı hakkında bilgi verir misiniz?
Yorumlar
Melek Cebrail in büyük bir hayat ve enerji kaynağı olması nasıl oluyor? anlatabilir misiniz ?
Bildiğiniz gibi her şeyi yaratan Allah'tır. Sebepleri de onun sonuçlarını da yaratan Odur.
Örneğin güneşi yaratan Allah olduğu gibi, onun ışıklarını ve renklerini de yaratan, onun renklerinin çiçeklerde olmasını sağlayan yine Allah'tır. Ayrıca topraktan bu kadar bitkileri de yaratan yine Allah'tır.
Ancak bütün bunları yaratan Allah, aynı zamanda sebepleri de bunlara birer vesile kılmıştır.
Demek ki Cebrail aleyhisselamı ve ondaki güzellikleri yaratan Allah'tır. Ama o güzelliklere Cebrail aleyhisselam vesile kılınmıştır. Dünyadaki ışık, renk ve ısıya güneşin vesile kılınması gibi.
Allah'ın bir çok ikram ve ihsanına mazhar olan Cebrail aleyhisselam, o ikram ve ihsanları, Allah'ın izniyle Peygamberlere de yansıtmaktadır.