Hud suresi 2. ayette geçen "Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim." sözü Peygamber Efendimize mi aittir?
- Bazı insanlar, "Bu Kitap Allah'tan başkasına ibadet etmemeniz için indirildi. Kuşkusuz, ben size O'ndan gelen bir uyarıcı ve müjdeciyim." (Hud, 11/2) âyetini delil göstererek, Kur'an'ın bazı âyetlerinin Peygamber Efendimiz (asm)'in sözü olduğunu iddia ediyorlar. Bunu açıklar mısınız?
Değerli kardeşimiz,
Esasen, ilk ayette kitapta açıklanmış olduğu haber verilen konuların, devam eden ayetlerde yüce Allah'ın emriyle Hz. Peygamber (asm) tarafından insanlığa tebliğ edilmiş olduğu bildirilmektedir.
Buna göre Hz. Peygamber (asm) herhangi bir insan olarak değil, Allah tarafından gönderilmiş uyarıcı ve müjdeleyici bir peygamber olarak insanlığı Allah'tan başkasına kulluk etmemeye çağırmış, Allah'a itaat edenlerin cennete gireceğini müjdelemiş, isyan edenlerin de cezalandırılacağını haber vermiş; insanlığa tövbe edip Allah'a yönelmelerini, O'na sığınıp lütuf ve bağışlamasını dilemelerini tavsiye etmiştir.
Ayetin takdiri şöyle olabilir:
"Elif-lâm-ra. Bu, insanlara, Allah'tan başkasına ibadet etmemelerini emretmen ve onlara 'Ben, Allah katından size gelen bir nezir (uyarıcı) ve bir beşir (müjdeleyici peygamberim)' demen için, hakim ve habir (Allah) katından gönderilmiş, ayetleri muhkem kılınıp açıklanmış bir kitaptır." (Razi, Mefatih, ilgili ayetin tefsiri)
Hud sûresi, 2. âyette, birinci âyet olan
“Elif, lam, ra! Bu, hikmet sahibi ve her şeyden haberdar olan Allah tarafından muhkem kılınıp sonra da âyetleri açıklanmış bir kitaptır.”
âyetinden sonra,
"Şüphesiz ki ben O’nun tarafından size gönderilmiş bir uyarıcıyım ve müjdeleyiciyim.”
âyetinde, konuşanın peygamberimiz olarak görülmesi iki türlü izah edilebilir:
1. Bir âyette Kur’an’da pek çok âyetin başında takdiren bulunan kul (de ki) ifadesi takdiri olarak vardır. Örneğin, Fatiha suresine başlarken okuduğumuz, "bismillahirrahmanirrahim" ve "elhamdulillah" ifadelerinin başında da bu ifade (kul / de ki) takdiridir. Çünkü bu ifadelerde de zahiren Peygamberimiz (asm) konuşuyor gibidir. Hakikatte ise konuşan Yüce Allah olduğu için bu ifade benzer âyetlerde -bir üslup özelliği olarak- takdiren (gizli olarak) bulunmaktadır.
2. Bu durum Kur’an’ın çok renkli, insanı bıktırmayan mucizeli üslup özelliklerindendir. Kur’an insanların alışageldikleri belli bir üslubu takip etmiyor. Olayları farklı zaman kipleriyle, kişileri farklı kiplerle anlatıyor. Örneğin Yüce Allah kendinden bahsederken bazen “Allah”, “Rahman” gibi isimlerini kullanırken, bazen zamirlerle “ben”, bazen “o”, bazen de mühim hadise ve kıyamet gibi inkılaplara gücünün yeteceğini ifade etmek için azamet ifadesi olarak “biz” zamirini kullanıyor.
Âyetlerin öncesi ve sonrasına (siyak-sibak), konuya (makam) göre bazen gayb (III. Tekil şahıs) bazen muhatap kipiyle konuşulur. Örneğin, Fatiha suresinin ilk âyetlerinde gayb kipiyle Allah övüldükten sonra "iyyake" ifadesiyle birden muhatap kipine geçilir. Medhettiği Yüce Allah âdeta karşısındaymış gibi, ihsan makamındaki bir kimse gibi, O’na yalvarıp dua edilir.
Yine, Kur’an’da kıyamet sahneleri anlatılırken çoğu kere cennet veya cehennemde yaşanacak bir durum, geçmiş zaman kipiyle ifade edilerek kesinliğine vurgu yapılır. Edebiyatta iltifat sanatı olarak isimlendirilen bu durumun Kur’an’daki örnekleri pek çoktur. Kur’an’dan bahseden bir âyette “O kerim bir elçinin sözüdür” ifadesinde Kur’an’ın kerim elçiye (Cebrail’e) nisbet edilmesi de bu konuda bir örnektir. Çünkü âyette Kur’an-ı Kerim'in elçiye nisbet edilmesi, ona ait bir söz olduğu için değil, Kur’an’ın güvenilir bir yolla Peygamberimize (asm) ulaştırıldığını ifade etmek içindir.
İşte Hud suresi 2. âyette de Kur’an’ın bu çok zengin üslup özelliğinin bir yansıması olarak, “Sen onlara gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyicisin.” ifadesi yerine, muhataplar dikkate alınarak, “Ben size gönderilmiş bir uyarıcı ve müjdeleyiciyim.” ifadesi kullanılmıştır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Kuran’da Allah mı yoksa Muhammed mi konuşuyor belli değildir?
- Zariyat Suresi 50 ve 51. ayetlerinde, neden kul = de ki emri yoktur?
- Bazı ayetlerin, bir tanrı tarafından söylenemeyeceği göze çarpıyor?
- Araf suresi 158. ayette Hz. Muhammed mi konuşuyor?
- Kur'an'da hitaplar genellikle niçin erkekleredir?
- Kitabın açıklanmış şekilde inmesi nasıl yorumlanmıştır?
- Bazı ayetlerde müşriklerin Hz. Muhammed'in şair olduğunu iddia ettikleri belirtiliyor?
- Bazı ayetlerde müşriklerin Hz. Muhammed (asv)’in şair olduğunu iddia ettikleri belirtiliyor? Kur’an’ın Arapça okunuşunda şiirsel bir yapı var mıdır? Kur’an’ın dili ve üslûbu hakkında belirtilen özellikler nelerdir?
- Bazı ayetlerde müşriklerin Hz. Muhammed (asv)’in şair olduğunu iddia ettikleri belirtiliyor? Kur’an’ın Arapça okunuşunda şiirsel bir yapı var mıdır? Kur’an’ın dili ve üslûbu hakkında belirtilen özellikler nelerdir?
- EBCED, CİFİR