Nesimi'nin "bende sığar iki cihan, ben bu cihana sığmazam" sözü sakıncalı mı?
- Hurûfî olan İmâdüddin Nesîmî'nin "Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam / Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam" (İki cihan -dünya ve ahiret- benim içime sığar, ancak ben bu dünyaya sığmam. Mekansızlık cevheri bende, ben bu aleme sığmam.) mısrasıyla başlayan şiirinin güftesinin ehl-i sünnet akaidine mugayir olduğu söyleniyor.
- Bu ve bunun gibi müzikleri dinlemekte veya şiir olarak okumakta bir mahzur var mıdır?
Değerli kardeşimiz,
İmâdüddin Nesîmî hurufilik akımının önemlli temsilcilerinden biri kabul edilmektedir. Hurufiler harf ve sayılara değer atfeden, onlardan farklı anlamlar çıkaran bir anlayışın temsilcileridir. Bu anlayışı benimseyenlere göre Allah'ın harflere gizlediği sırları bu ilim sayesinde keşfetmek mümkündür.
İbn Arabi'nin katkıları ile tasavvuf ehli arasında gelişen vahdet-i vucud anlayışını Nesimi hurufilikle yoğurarak zenginleştirmiştir.
Hurufilik söylemi şeriatın zahirine aykırı olduğu için ve halk arasında yanlış telakkilere sebep olacağından ulema arasında pek kabul görmemiştir. Bu nedenle Nesimi hurufiliği pervasızca kullanmasından dolayı çevresi tarafından ikaz edilmesine rağmen bu uyarıları dinlememiştir. Düşüncelerinin halk arasında yayılması ve bunun halka zarar verdiği endişesi ile zindana atılmış en nihayetinde derisi yüzülmek sureti ile katline fetva verilmiştir.
Nesimi'nin sözleri şeriatin zahirine göre değerlendirildiğinde küfür olarak nitelendirilmiştir. Zira Allah'a özgü niteliklerin insana verilmesi, Allah'ın insan suretinde görünmesi gibi telakkiler dinin akidesine aykırıdır.
Ancak vahdet-i vucud telakkisi çerçevesinde değerlendirildiğinde sözlerinin tevil edilmesi mümkün olup küfür ile hükmedilmemesi gerekir. Vahdet-i vucud anlayışının temelinde varlıkta birlik bulunur. Dolayısıyla tek ve hakiki varlık sadece Allah Teala'dır. Ondan başka hiçbir şeyin hakiki varlığı yoktur. Alem bir gölge mesabesindedir. Gölgenin nasılki hakikatte varlığı yoksa alemin de zat-ı ilahi karşısında bir varlıksal değeri yoktur. Teorik olarak varlıktan bahsedildiği zaman gerçekte Allah Teala'dan bahsedilir. Bu nedenle insanı Allah'a ait özelliklerle nitelemeyi bir sorun olarak görmemişlerdir.
Vahdet-i vucud anlayışı şeriatın ana yolunu temsil etmese de dışında da görülmemiş, bu telakkiyi benimseyenler tekfir edilmemiştir.
İşte Nesimi'nin "Bende sığar iki cihân ben bu cihâna sığmazam / Cevher-i lâmekân benim kevn ü mekâna sığmazam" sözleri şeriatin zahirine göre yanlış olsa da vahdet-i vücud anlayışı perspektifinde yorumlandığında tevhide zarar vermeyen bir anlam çıkmaktadır.
Şiir mecaz yüklü anlamlarla dolu olması nedeniyle yorumlanması zorunludur. Nesimi gibi önemli bir şairin sözlerinin zahiri anlamı ile değerlendirilmesi şiir sistematiği açısından da hatalı olur. Dolayısıyla şiirlerindeki zahire muhalif motiflerin yorumlanması esastır. Kendisine de küfür nispet edilmesi hatalıdır.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
BENZER SORULAR
- Nesimi'nin idam edilmesi ve derisinin yüzülmesi caiz mi?
- VAHDET-İ MEVCUD
- Vahdet-i vucud felsefesini günümüz yaşamına uygulamaya çalışmak bizi şirke götürebilir mi?
- VAHDET-İ ŞUHUD
- Benim bildiklerimi bilseydiniz az güler, çok ağlardınız hadisi doğru mudur?
- "İlim sihrde olsa öğrenin." anlamında bir hadis var mıdır?
- İmadüddin Nesimi'nin İslam inancına aykırı fikirleri var mı?
- Tasavvufta ilerlemiş İslam alimleri insanlar ile Allah'ın ayrı varlık sayılmasını istememişler midir?
- Vahdet-i vücut felsefesini günümüz yaşamına uygulamaya çalışmak bizi şirke götürebilir mi?
- Tasavvuf şirk dini midir?