Mülk 5. ayet göğe yorumlanabilir mi?
Arapça bilmediğim için mülk 5’in alternatif bir yorumunun dil bakımından doğru olup olmayacağını teyit etmek istedim, Galiba eski ilim adamları tarafından söylenmiş recm kelimesini yıldıza değil de göğe verme yani “Göğü yıldızlarla süsledik ve onu (Yıldızları) şeytanlar için taşlayıcı/kovucu kıldık.” anlamında değil de “Göğü yıldızlarla süsledik ve onu (göğü) şeytanlar için taşlayıcı/kovucu kıldık.” anlamı mümkün mü?
Değerli kardeşimiz,
Hayır. Mülk Suresi 5. ayetteki “hâ / ـها” zamirinin “göğe” (es-semâ’) dönmesi dil bakımından mümkün değildir. Zamir sadece “mesâbîh / lambalar = yıldızlar” kelimesine dönebilir.
1. Ayet Metni
وَلَقَدْ زَيَّنَّا السَّمَاءَ الدُّنْيَا بِمَصَابِيحَ
وَجَعَلْنَاهَا رُجُومًا لِلشَّيَاطِينِ
Buradaki “ha / ـها” zamiri جَعَلْنَاهَا (onu kıldık) kelimesinin içindedir.
2. Zamirin Dönmesi İçin Dil Kuralları
Arapça’da bir zamir şu iki temel kuralla kendisinden önce gelen bir kelimeye döner:
Cinsiyet (müzekker–müennes) uyumu ve en yakın uygun kelimeye dönüş kaidesi vardır
Şimdi ayetteki iki aday kelimeyi inceleyelim:
a) es-Semâ’ (السَّمَاءُ / gök)
Dil bilgisi cinsiyeti: müzekker / eril.
Zamir: يَجْعَلْنَاهَا → “hâ / ـها” = müennes/dişil.
Eril bir kelimeye dişil zamir dönmez. Bu Arapçanın temel bir nahiv kaidesidir. Dolayısıyla zamirin göğe dönmesi mümkün değildir.
b) Mesâbîh (مَصَابِيح / kandiller, yıldızlar)
Çoğul bir kelimedir. Arapçada çoğul isimlerin çoğu dilbilgisi açısından müennestir. (Cem’-i gayr-i âkil, gramerde dişil muamele görür.)
Bu nedenle “mesâbîh” kelimesine dönen zamirin müennes olması gerekir ve ayette kullanılan zamir de müennestir.
Bu yüzden ayetin doğru meali şöyledir:
“Göğü kandiller (yıldızlar) ile süsledik ve onları şeytanlar için taşlayıcı yaptık.”
3. Eski âlimler arasında “göğe döner” şeklinde bir görüş var mı?
Hayır. Çünkü Arap dilinin temel kuralları buna izin vermiyor. Bu sebeple hiçbir sahih tefsirde böyle bir yorum yoktur.
Recm (taşlama) ifadesi her zaman “mesâbîh / yıldızlara veya yıldız ışıklarına” verilmiştir.
Bu dil kuralı, klasik tüm tefsirlerde aynen böyle geçer. (Taberî, Râzî, Beyzâvî, Kurtubî, İbn Âşûr, Zemahşerî…)
4. Peki ayet astronomi açısından “yıldız fırlatılıyor” mu demek?
Tefsir âlimlerinin çoğu, bunun: mecazî bir ifade olduğunu, şeytanların kovulmasını temsil ettiğini, görünen ışık parlamalarının (şihâb, meteor) bu kovulmanın dünya gözündeki karşılığı olduğunu söyler.
Yani ayet bilime aykırı değildir; semavî kuvvetlerin görünür yansıması anlatılmıştır.
Özetle:
- “Göğü yıldızlarla süsledik ve onları şeytanlar için taşlayıcı kıldık” doğru çeviridir.
- “Göğü… ve göğü şeytanlar için taşlayıcı kıldık” dil açısından imkânsızdır.
- Zamir sadece mesâbîh = yıldızlara dönebilir; semâ’ya dönemez.
Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet