Muhammed’in Son Peygamber olduğuna dair Kuran´da tek bir ayet var mı?

Tarih: 25.04.2015 - 03:31 | Güncelleme:

Soru Detayı

- Sevgili Din görevlileri, Alemlerin Rabbi ve Kralı sözleri ile doğruladığı, teyit eylediği Kutsal Kitaplarda ikinci bir Mesih´den söz ediyor. Bununla beraber beklenen ikinci Mesih´in de bir Peygamber olacağı bildiriliyor. AllahuTealanın kendisine Peygamberlik vereceği çok acık ve net bir şekilde okunmakta.
- Muhammed (asm) son Peygamber olduğuna dair Kuran´da bırakın bir sureyi tekbir ayet var mı?
- Kelamullahı indiren, koruyan, nasıl okunması gerektiği ve açıklayanların Biz olarak geçtiği, bize ait olarak bildirildiği Kıyamet Suresinde insanlardan söz edilmediğini düşünüyorum. Sizin görüsünüz nasıl?
- Bir gecede Rabbine yükselen Ruh ve Melekler dururken bir açıklama için 50.000 sene gidiş 50.0000 sene dönüş 100.000 sene beklemek zorunda bırakılmayacak insanlar sanırım.
- Ha ukala, ahmak, sahtekarların ağzı torba değil ki büzesiniz, bırakın şeytana kul, köle olsunlar. Kimin saptırılmaya layık olduğu zaten bildirilmiş.
- Bakalım hele, aralarında kimler varmış, kimleri kapsıyormuş? 

Cevap

Değerli kardeşimiz,

- Önce şunu belirtelim ki, bu sorunun dili oldukça sorunludur.

- Ayrıca, soru soranlar, acaba kutsal kitaplarda geleceğinden bahsedildiği iddia ettikleri “ikinci bir Mesih”in geçtiği kaynağı gösterebilirler mi?

- Burada üç soru sorulmuştur.

Birincisi: Hz. Muhammed (asm)’in son peygamber olduğunu bildiren bir ayetin olmadığı yargısıdır.

İkincisi: Kıyamet suresinde “insanlardan söz edilmediği” iddiasıdır.

Üçüncüsü: Meleklerin ve ruhun bir günde “elli bin yıllık” bir mesafeyi katettiklerine dair (herhalde ilgili, Kur’an ayetine atıfta bulunulmuş olduğu) bir bilgiye yer verilmiş, ancak ne istendiğine dair açık bir ifadeye yer verilmemiştir.

Sorularınıza anlayabildiğimiz kadarıyla cevap verelim:

a) Hz. Muhammed (asm)’in son peygamber olduğu gerçeği ayette açıkça bildirilmiştir:

“Muhammed içinizden hiçbir erkeğin babası değildir, lakin Allah'ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur. Allah her şeyi hakkıyla bilir.” (Ahzab, 33/40)

b) Kıyamet suresinde insanlardan bahsetmediğini söylemek için “görme özürlü numarasını” yapmak gerekir. Çünkü bu surede “insan” sözcüğü birçok defa kullanılmıştır:

“İnsan, kendisinin kemiklerini bir araya getiremeyeceğimizi mi zannediyor?” (Kıyame, 75/3),

“Fakat insan, önündekini yalanlamak isteyerek.” (Ayet, 5),

“İşte o gün insan: ‘Kaçacak yer neresi?’ der.” (Ayet, 10),

“O gün, insanoğluna, önceden yolladığı ve geri bıraktığı (yapmadığı) şeyler haber verilecek.” (Ayet, 13),

“Hayır, insan, kendi kendini tamimiyle görür.” (Ayet, 14),

“İnsan kendisinin başıboş bırakılacağını mı zannediyor?” (Ayet, 36)

- Bu soruyla nereye varılmak istendiği belirtilmemiştir. Bu sebeple biz de başka bir açıklamada bulunamıyoruz.

c) Ayette meleklerin hızlı gidişlerine vurgu yapılmıştır. Yerden Arş’a kadar sadece bir günde ulaşırlar. Melekler nurani varlıklar olduğu için, insanların binlerce yılda gidemeyeceği yerlere ve makamlara bir anda giderler. Buradaki “bir gün” ifadesi de zihinlerin kavramaları için seçilmiş bir sözcük olabilir. Yani “bir gün” bir an manasına da gelebilir. Nitekim, Rahman suresinde yer alan “O her gün ayrı bir yaratıştadır.” (Rahman, 55/29) mealindeki ayette geçen “her gün”, “her vakit” olarak açıklanmıştır. (bk. Razî, Bedavî, İbn Kesir, ilgili ayetin tefsiri)

Allah katında bir gün, insanların dünyadaki günlerine göre 50.000 senelik bir zamandır. Yani dünya günlerinin ve yıllarının meydana gelmesi, yerkürenin kendi ekseni etrafında ve güneşin etrafında dönmesinden kaynaklandığı gibi, Allah’ın nezdinde daha öyle sistemler var ki, oradaki bir yıldız veya güneş kürenin kendi ekseni etrafında veya başka bir gök cismi etrafındaki dönüşü -bizim hesabımıza göre- elli bin senelik bir zaman dilimine tekabül etmektedir.

- Son tespitinizi ve temenninizi tasdik ederiz. Çünkü ifade edildiği gibi, insanlar arasında şeytana kul köle olan bazı ahmakların olduğu kesindir. Ve bunların ahirette kimler olduğu kesin olarak ortaya çıkacaktır.

Sadece şunu ilave edelim ki, bütün peygamberlerin en başta gelen görevleri, Allah’ın varlığı ve birliğini ders vermektir. Dolayısıyla, insanların en ahmakları, Allah’ın vahdaniyetine dair bu hakikati zedeleyenler olduğunda şüphe edilmemelidir...

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun