Kur'an'da hep savaştan bahsedilmesi, erkeklerin çok kadınla evlenmesine izin vermesi garip değil midir?

Tarih: 11.08.2013 - 00:42 | Güncelleme:

Cevap

Değerli kardeşimiz,

Savaş insanların, dünyanın bir realitesidir. Hz. Âdem’den beri büyük-küçük çapta savaşlar hep var olmuştur. İki kişi kavga ederken de aslında bir savaş yapıyorlar. Çünkü savaş bir kavgadır. Daha önce gelmiş, geçmiş peygamberler de kavimleriyle hep bir kavga ve savaş içinde olmuşlar. Bu gerçeğin en doğru şahidi, tarihtir. Demek ki savaş İslam’a mahsus bir olgu değildir.

Önemli olan savaşın sebebidir, kimin bu savaşı başlattığıdır; hangi tarafın haklı, hangi tarafın haksız olduğudur. Bu açıdan bakıldığında, tarih bize gösteriyor ve şahitlik ediyor ki, İslam’da savaş -Müslümanlar açısından- hep bir savunma amaçlı olmuştur. İslam’ın kadınlara, kölelere verdiği imtiyazları hazmedemeyen müşriklerin ağaları, böyle bir dinin yaşamasına fırsat vermemek için savaşa girmekten kaçınmamışlar.

İlk büyük savaşlar olan Bedir, Uhud, Handek savaşlarının Medeine’de cereyan etmiş olması, saldırgan tarafın İslam düşmanları olduğunu kör olanlara da gösterir.

Müslümanların en büyük düşmanlarını barındıran ve o gün için Müslümanlar için en büyük stratejik yer sayılan Mekke’nin fethedilmesi keyfiyeti, İslam peygamberinin insanlık için nasıl büyük bir örnek olduğunun misalleriyle doludur. En sevdiği memleketi olan Mekke’de kendisinin bile kalmaması, İslam’da emperyalist düşüncenin olmadığını gösterdiği gibi, yıllarca kendisine ve diğer Müslümanlara etmedik eza ve cefa bırakmayan, onları yurtların kovmakla kalmayıp, dünyanın hiçbir yerinde hakkı hayatı tanımayan ve bu yüzden Habeşistan’a kaçanları, orada da rahat bırakmayan ve Medine’ye hicret eden Müslümanlara orada da rahat yüzünü görmelerini içlerine sindirmeyen o en azgın düşmanlarını avucunun içine aldıktan sonra, “Gidin serbestsiniz!..” deme erdemini gösteren bir peygambere, savaş konusunda dil uzatanın dilini tarih keser ve onları tekzip ederek susturur.

Kur’an’da bazı savaşlardan sonra inen ayetlere baktığımızda, şu hususların vurgulandığını görüyoruz:

- Müslümanları, -Uhud savaşında olduğu gibi- verdikleri zayıattan ötürürü teselli etmek ve cesaretlendirmek...

- Huneyn savaşında olduğu gibi, savşta da olsa Müslümanların zerre kadar  tevhid akidesine aykırı bir tarzda, Allah’ın kuvvetine değil de kendi güçlerine güvenmelerinin kendilerine çok pahalıya mal olduğuna dikkat çekmek...

- Mekke fethinde olduğu gibi, kendisine boyun eğmek zorunda kalan bütün insanları affetmek, İslam dininin en mümtaz özelliklerinden biridir ve eşsiz bir insanlık örneğidir. Zaten İslam, en büyük insanlıktır.

Bir erkeğin dört kadın alabilmesi, buna mukabil, bir kadının dört erkekle evlenememesi -sizin bakış açınıza göre- bize hiç de ilginç gelmedi. Çünkü, bu gün Müslüman olsun, olmasın, dünyanın hiç bir yerinde dört kocalı bir kadına rastlayamazasınız. Çünkü, kadının yaratılışı, fıtratı, bünyesi, ahlakı, mizacı buna imkan vermez...

İslam, erkeklerin sınırsız bir şekilde kadınlarla evlendiği bir devirde indi ve bu sınırsızlığa bir sınır çekti ve maksimum dört kadınla evlenmeye izin verdi. Bu izni de adalet unsuruna bağlayarak, buna gözü kesmeyenlerin yalnız bir kadınla yetinmelerini tavsiye ederek kadın haklarına karşı erkekleri zabt-u rabt altına aldı.

Bununla beraber, en fahişe bir kadın dahi resmi olarak iki veya dört kocayla evlenmeyi onuruna yedirmez. Oysa erkek bununla gurur duyar. Bu insanlığın bir realitesidir. Demek ki, İlahi hikmet kadınların aynı anda birden fazla erkekle evlenmelerinin çirkin yüzünü, fıtratlarında / yaratılışlarında yazarak, genlerine kodlayarak, onlara çok pozitif bir ayrımcılık yapmıştır. Zira hiçbir kadın böyle bir onursuzluğa razı olmaz. Dünyanın realitesi bunun açık göstergesidir.

- Bu sebeple diyoruz ki, İslam dini sonsuz ilim, hikmet ve kudret sahibi, kâinatın yegâne yaratıcısı olan Allah’ın uygun gördüğü bir nizamdır. İnsanların hataları hariç, bu nizamın kendisinde hata olmaz. Ön yargılardan vazgeçelim ki, dünyada ve ahirette mutlu olalım. Unutmayalım ki, cennet ucuz değil, cehennem de lüzumsuz değildir. Dinde zorlama olmadığına göre, dileyen bu iki mekandan birini tercih edebilir.

İlave bilgi için tıklayınız:

İslam dini savaş ve kılınçla mı yayılmıştır?

Kadın - erkek eşitliği söz konusu mudur?

Neden erkeğin dört kadınla evliliğine müsaade edilmiş? Buna ...

Cenab-ı Hak, hiçbir şeye muhtaç olmadığı halde insanlara ibadeti emretmesi ve bu görevi yerine getirmeyenleri şiddetle tehdit etmesi, nedendir?

Kur’an’ın Mucizeleri. 

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Bu içeriği faydalı buldunuz mu?
Yorum yapmak için giriş yapın veya kayıt olun